Yapımcı traduction Russe
2,035 traduction parallèle
Bir rap şarkıcısı neden bir film yapımcısını öldürmek istesin?
Зачем рэпер захотел убить кинопродюсера?
Yapımcıyı ben vurmuşum gibi gösterdi.
И сделал, чтоб выглядело так, будто я убил этого продюсера.
Filmdeki Argyle rolündeki adam madeni para koleksiyonculuğu hakkındaki bu belgeselin yapımcılığını yapmış.
Отлично, парень, который играл Аргайла ( водителя лимузина ), продюсировал этот документальный фильм о коллекционировании монет.
Belki de film yapımcıları anlatımın bile rahatlatıcı olduğu fark etmişlerdir.
Может быть режиссёр осознал, что даже наличие сюжета успокаивает.
Ama burada sıradışı olan şey, yapımcımız Cameron sayesinde her şey bir araya geldi.
И пройдут годы, прежде чем он будет поставлен вновь. Но когда случаются такие экстраординарные события, все объединяются с Кэмероном в качестве продюсера.
Yemekte bir TV yapımcısıyla tanıştım.
Я обедал с продюсером ТВ.
Protestocular Red Robin'in içinde birleşirken film yapımcısı Michael Moore protestoya dışarıdan katıldı.
¬ то врем €, как многие протестующие объединились в здании ресторана, режиссер ћайкл ћур решил поддержать митингующих на улице.
Film yapımcısı ile birlikteyiz.
Автор фильма сейчас у нас.
Film yapımcısı Andre Bergson ile bir cinayet hakkında konuşmuşsunuz.
Вы обсуждали с Андре Бергсоном, автором фильма, убийство?
Yapımcılar yoldalar ve Brad ile Angelina'yı gördüklerinde her şeyin mükemmel olmasını istiyorum.
Продюсеры едут сюда и я хочу, чтобы всё было идеально, когда они увидят Бреда и Анжелину.
Şimdi, yapımcıları etkilemek için engelli hayvanlara bakınıyorum.
Так что теперь, я ищу неполноценных животных, чтобы впечатлить продюсеров.
bu sarışın şuan benim yapımcım.. ve öyle kalacak.
эта нежная фиалка будет моим продюсером до скончания веков.
Yapımcılarımız Gu Ae Jung'un, MBS Kore Film Ödüllerinde ödül sunmasını sağladı.
Команда канала MBS приложила все усилия, чтобы Ку Э Чжон стала одной из ведущих на церемонии вручения премий.
Yapımcılar izin verdiği sürece, benim kabul edilmem gerekmez mi?
А если продюсер мне разрешит?
80'lerde film yapımcısıydım.
Раньше я продюсировал фильмы.
Küçük bir gösteri aracı olarak başlayan bu şey film yapımcılarının hikâyelerini anlatmak için bu yeni ortamı kullanabileceklerini keşfetmesiyle daha da önem kazandı.
То, что начиналось как небольшая интермедия, вскоре переросло в нечто большее, когда первые кинематографисты путешествовали, они могли найти новый способ рассказывать истории.
Film yapımcısı Georges Méliès filmlerin, hayalleri yakalama gücüne sahip olduğunu ilk fark edenlerdendi.
кинематографист Джордж Мельес... был одним из первых, кто понял, что фильмы обладают силой исполнять желания и мечты.
Film yapımcılığının üstadı, Birinci Dünya Savaşı'nda ölmüştür.
Великий первооткрыватель раннего кино умер во время Первой Мировой Войны.
Harika bir film yapımcısıydı.
Он был великим кинематографистом.
Bu gece, tüm bunların yapımcısı ve Film Akademisi Fakültesinin en yeni üyesi buraya, filmlerini sizlerle paylaşmaya geldi.
И сегодня, их создатель, И новый член Киноакадемии, Он здесь и представит их вам.
Bu bilgiyi yayarız... Kanadalı yapımcılar yayar. ... Mısır ve İstanbul'la ilgililer.
Канадские продюсеры пустят слух, что мы рассматриваем Египет и Стамбул.
Senaryo lazım. Yapımcı lazım.
Нужен сценарий и продюсер.
- Beni yapımcı yap. - Hayır.
- А я чем не продюсер?
Ancak yardımcı yapımcı olursun.
- Нет. Ты помощник продюсера, в лучшем случае.
Sean Bissett, yardımcı yapımcı. Tamam.
Шон Биссе, помощник продюсера.
- Kevin Harkins. Yapımcıyım.
- Кевин Харкинс.
Filmdeki görevin ne? - Yapımcı.
Ваша должность на съёмках?
- Çekim yapıyoruz. - Yapımcı Binası'na gidiyoruz.
- У нас сейчас съёмка, извините.
- Biz hemen Yapımcılar...
- Нам нужно в продюсерское...
- Yapımcılar Binası'na gideceğiz. - Tamam ama üzgünüm.
- Нам нужно в продюсерское здание.
Studio 6 Yapımcılık.
"Студия Сикс Продакшн".
Scratch hakkında şunu söylemeliyim çok yenilikçi bir yapımcıydı.
Что я могу сказать о работе с Каракулей? Прежде всего, он новатор.
Bir şey çalarsın, yapımcı bunu sever.
Музыкант играет себе, и продюсер вдруг говорит : "А вот это здорово".
Kendi adıma, yapımcı Bruce Hammond ve buradaki herkes adına konuşacak olursam hepinize içten bir veda ediyoruz.
"От себя лично, от имени продюсера Брюса Хэммонда," "и всех сотрудников нашей станции" "передаю вам слова прощания."
Şovun Rus versiyonu için bir Rus yapımcı şirketi arıyorlar.
- Мы ищем местную компанию, чтобы снять российскую версию шоу.
Beni onlara tanıtmanı istiyorum, bizimle kontrat yapmalarını sağla ve onlar beni kesinlike yapımcı yapacaklar.
- Если я сделаю презентацию и получу заказ для "Астры" меня назначат исполнительным продюсером!
Müsteri listemizde politikacılar, iş adamları, elit insanlar, film yapımcıları olacak.
Нашими клиентами станут политики, бизнесмены, кинопродюсеры.
Tamam, bak Abby, Neden bir realite şov yapımcısı olma gereği duyuyorsun?
- Слушай, Эбби, а почему ты сама не продюсируешь это реалити-шоу?
"Astra Yapımcılık".
"Астра Продакшнс".
Michael Galkin, skandal şovun yapımcılarından biri.
Сегодня арестован один из продюсеров скандального реалити-шоу
National Geographic kanalında yapımcıyım.
Я представитель Нешнл Географик.
Umarım bana kızmazsın, ama amcam müzik yapımcısı ve ona CD'ni verdim.
- Надеюсь, ты меня не ненавидишь... но мой дядя музыкальный продюсер, и я дала ему твой диск.
İyi bir film yapımcısı değil miyim?
Я плохой режиссер?
Tanıdığım ilk nüdist şarap yapımcısısın.
Ты первый винодел-нудист из всех, что я видел.
Evet, "şov yapımcıları".
Да, "продюсеры реалити-шоу".
Sahte yatırımcıların Hale'e gerçekten yatırım yapıyorlar.
Ты склонил инвесторов выписать Хэйлу чек.
Tamam, cinsel ayrımcılık yapıyorsun.
Это дискриминация.
Buraları yıllar önce saat bakımcılarının kalması için yapıldı.
Это место было построено для них управляющими станцией много лет назад.
Rachel Dewart, yapım tasarımcısı.
Рэйчел Дьюар, художник-постановщик.
O yapım tasarımcısı.
Она же художник-постановщик.
Sana yardımcı olmak için şu anda elimden geleni yapıyorum.
Я делаю все, что в моих силах, чтобы помочь тебе.