Yasaktır traduction Russe
436 traduction parallèle
Tatil günlerinde gösteri yasaktır.
Демонстрации во время празднеств запрещены.
Tekrar ediyorum, tatil günü gösteri yapmak yasaktır.
Повторяю, демонстрации во время празднеств запрещены.
- Yangın borusunun önüne park etmek yasaktır.
- По закону возле него парковаться нельзя.
Buralarda intihar etmek yasaktır.
Самоубийство здесь вне закона. Там, откуда я пришел, тоже.
Peki ya "Atış yapmak yasaktır" levhasındaki kurşun?
А как те пробитая табличка "не стрелять"?
Bir polis memurunun hayaletlere inanması yasaktır.
Констеблю не положено верить в призраков.
Korkma. İngiliz adamları avlaması yasaktır.
Ќе бойс €, ему нельз € ловить англичан.
- Bilirsin Julian, Amerikan denizaltılarında içki içmek yasaktır.
- А знаешь, Джулиан, на американских подлодках не разрешается пить.
Mutfakta konuşmak yasaktır, köle.
Молчать, раб!
İlk sorgulamadan önce tutuklunun... -.. odasını terketmesi yasaktır. - Zaten odamdayım..
Против вас возбуждено дело, и до вызова на допрос вам следует оставаться в своей комнате.
Mesai saatleri dahilinde akrabalarla uzun sohbetler yapmak yasaktır.
В рабочее время я не могу принимать родственников или членов нашей семьи.
Yürümek, konuşmak ya da herhangi bir ses çıkarmak yasaktır.
Нельзя ходить, говорить, производить любые звуки.
- Gemi insanlara yasaktır. - Hizmet etmek için programlandın.
Людям вход на корабль запрещен.
Ter odasında konserve ya da çömlek içindeki yiyecekler yasaktır konserve meyve ve fırında pişirilmiş etsiz kuru fasülye dışında.
Хотел бы напомнить, что в парилку запрещено проносить консервы, за исключением консервированных фруктов и тушеной фасоли без мяса.
Ve tabii ki şehre çıkışlar kesinlikle yasaktır.
В город, разумеется, выходить запрещено.
Kitaba bakmanız da yasaktır.
Вам запрещено смотреть в книгу.
Hayır, bilgiler yasaktır.
Нет! Знания запрещены.
'Köpek gezdirmek yasaktır!
А?
Torbalara yaklaşmak kesinlikle yasaktır...
Своими ключами пользоваться запрещено!
Sinyal vermeden dönmek yasaktır.
Вы проехали под "кирпич"!
- Tören sırasında yasaktır.
- Это запрещенно, пока не закончится церемония.
Yüzmek Yasaktır.
" Пляж закрыт. Не купаться.
Bir kez daha kayaların çok tehlikeli olduğunu hatırlatayım... ve her türlü aptallık ve Erkek Fatmalık... en alçak kayalarda bile keşif yasaktır.
Позвольте еще раз напомнить вам, что скала чрезвычайно опасна, и поэтому вам запрещается разыгрывать из себя следопытов и подниматься даже на нижние уступы.
Burada film çekmek yasaktır.
Здесь нельзя снимать.
Beyaz bölge, yolcu inişleri için. Kırmızı bölgede durmak yasaktır.
[Мужской голос :] Белая зона отведена только для высадки пассажиров, в красной зоне высадка запрещена.
Kırmızı bölge, yolcuları indirmek bindirmek içindir. Beyaz bölgede durmak yasaktır.
[Мужской голос :] Красная зона отведена для быстрой высадки и посадки пассажиров, через белую зону проход запрещен.
Beyaz bölge indirmek ve bindirmek için. Kırmızı bölgede durmak yasaktır.
Красная зона отведена для высадки и посадки пассажиров, а через красную зону проход запрещен!
Beyaz bölgede durmak yasaktır.
[Мужской голос :] Проход через белую зону запрещен.
- Yasak yasaktır.
Никаких раз-два, уважаемый.
Hükümetin izni olmadan yapmak ve satmak yasaktır.
Производить или продавать её без лицензии правительства незаконно.
Kızlar! Kızlar! Size binlerce kez söyledim, yatakhanelerde kavga etmek yasaktır!
Девушки, я однажды вам сказала, и говорила тысячу раз, бороться в спальне категорически запрещено.
Bu yüzden, bugünden itibaren, karabatağa dokunmak yasaktır!
Таким образом, с настоящего момента доступ к баклану строго запрещен!
Bu yasaktır.
Это запрещено.
Koridorda koşmak yasaktır.
Не бегать по коридору!
Müşterilerle dışarıda herhangi bir şekilde görüşmemiz yasaktır.
Нам не разрешаются никакие посторонние отношения с клиентами.
Hayvanların yanında sigara içmek yasaktır!
Курить возле животных запрещено.
Sokağa çıkma yasağı süresince yüzeyde bulunmak yasaktır.
Attension, attension! Приказ коменданта : Все выходы на поверхность запрещены!
O "Girmek Yasaktır" emrini dayatanlar, hurdacı Milo Pressman... ve köpeği Chopper'dı. Castle Rock'un en korkutucu köpeği. Onu pek gören yoktu.
"Посторонним вход воспрещён" - гласила надпись на заборе свалки Майло Прессмана и его пса Чоппера – самого устрашающего и самого легендарного пса в Кастл-Роке.
Akşam 8'den sonra ormana sivillerin girmesi yasaktır.
После 20 часов гражданским лицам запрещено находиться в лесу.
Karanlık inince erkeklerin Yasak Şehir'e girmesi yasaktır.
Мужчинам запрещено находиться в Запретном Городе после захода солнца.
Gözlerinizi yerden ayırmayın. Karşıya, sağa, sola bakmak yasaktır.
Смотреть вперёд и по сторонам запрещено!
Sıradan insanların İmparator'a bakması yasaktır.
- Конечно. Простым людям нельзя видеть императора.
Barmene dokunmak yasaktır.
Руки прочь от торговли!
İngiltere'de değil, bu yasaktır.
Но не в Англии, здесь это запрещено.
Girmek yasaktır
Вход воспрещен.
Bir kurşun "Atış yapmak yasaktır" levhasına,
Пустяки.
Yüz çizmek bizim için yasaktır. Ne demek istiyorsun?
Ты о чем?
Avrupa'ya enfeksiyon bulaştırmamak için her türlü gıda ve sebze almak yasaktır.
Я как унтер-офицер санитарных войск устанавливаю, что причиной смерти являются семь пуль, застрявших в верхней части грудной клетки.
Konuşmak yasaktır. Muhafızların talimatlarına uyulacaktır.
Разговоры запрещены!
Burada gösteri yürüyüşü yapmak yasaktır!
! Остановить митинг, это запрещено!
Silah taşımanız yasaktır.
- Что за...