Yazan traduction Russe
2,269 traduction parallèle
- Tahtada yazanı alayım.
- Что-нибудь на разлив.
İlk bakışta bunun Celeste'nin mektubu olduğunu anlarız. Düzgünce yazılmış, bunu yazan eğitimli birisi olmalı.
На первый взгляд, вот это письмо от Селесты, прекрасно написанное, подразумевает автора - образованную, не юную женщину.
Max'in mektubu ise, karmakarışık ve imlâ hataları ile dolu. Bunu yazan okulu bitirmemiş, muhtemelen kurumlaşmış ve düşük zekâda olan birisi.
Письмо от Макса - хаотичное, с ошибками, говорит о ком-то, кто не закончил школу, возможно, побывал в тюрьме, с низким интеллектом.
Benim de üzerinde "Federal Bikini Müfettişi" yazan bir tişörtüm var ama Amerika'da öyle bir mevki yok.
У меня есть футболка с надписью "федеральный инспектор бикини" но такого отдела нет в правительстве США,
Bay Jon Manfrellotti, Kumbaya'yı yazan adam.
Автор песни "Кумбая", мистер Джон Манфелотти.
Bu, orada yazanın tam tersi.
Это то, что она как раз запрещает!
Yaletown'a "Sana demiştim." yazması için uçakla yazı yazan kişiyi işe almak istediğimden değil ama Ames'in ölümü konusunda biraz haklılık hissettim.
Не то, что я хочу заказать воздушную рекламу со словами "Я же говорил", но да, случившееся с Эймсом сыграло мне на руку.
Çünkü eğer bu notu yazan kişi Bay David Clarke hakkındaki gerçekleri açığa çıkarmaya karar verirse karşılaşacağımız durum bu.
Потому что именно это нам предстоит, если автор этой записки решит рассказать всем правду о покойном мистере Дэвиде Кларке.
Bir keresinde üzerinde "Bir çocuk büyütmek için kalabalık olmak gerekir" yazan bir tişört görmüştüm.
Как-то я прочла одну майку, где говорилось "Чтобы вырастить ребенка, нужна деревня".
- Telefon mesajı. - Mesajda yazan şeyi sana söylemem.
- Содержание не скажу.
Paramı kodu yazan kişinin üzerine yatırıyorum.
Ставлю на того, кто написал код.
- Üzerinde yazan ismi okuyabiliyor musun?
Прочитай, кем он подписан.
"Janie öldü" yazan bir tişört almalıyım.
Мне надо футболку с надписью "Дженни умерла"
Çıplak bir uyurgezer veya tahtaya tersten yazı yazan biri olabilirim ancak en azından okuldaki uyuşturucu alıp bileğini kesen tiplerden değilim.
Возможно, я хожу во сне голая и пишу в зеркальном отражении на доске, но по крайней мере, я не одна из тех отчаявшихся ребят, которые глотают викодин и режут вены.
Gerçek olan tek şey tabelada yazan "geri ödeme yoktur" kısmı.
"Без возвратов." Я должен знать... кто нас сдал? Погодите, шеф.
Hey o kadar da şaşırma. 20 yılımı üstünde "kurallara uy" yazan afişleri asmaya harcadım.
Я двадцать лет расклеивал плакаты с лозунгом "подчиняйся".
En dikkat çekici olan ise Lehman'ın eski CEO'su Richard Fuld'un,... burada, Capitol Hill'de İşletme Denetim Komitesi'ne ifade verirken görülmesiydi. 2,200 sayfada üst yöneticilerden kaynaklanan ciddi bir kusurun ve Lehman'dakilerin repo 105 dedikleri bir şeyi kullanarak borç kısmında yazan 50 milyar $'lık bir sayıyı kayıt defterlerinden taşımasını da içeren muhasebe hilesinin detayları açıklanmakta. Şirket'in dışarıdan bilgi sakladığı söylenmekte.
- Прошу прощения.
Bugün McKenzie'den şey yazan bir e-posta aldığımı biliyor muydun...
В курсе, что я получил и-мейл от Макензи? .. Боже.
"Hükümetin ellerini sosyal güvenliğimden çek." yazan levhaları hatırlamaktayız.
"Руки правительства прочь от наших соцгарантий".
Adının başında yapımcı yazan herkes toplantı odasına.
Всем продюсерам в конференц-зал.
Onları yazan ve her yıl ona postalayan benim.
Я их писала и посылала каждый год.
Benimle bunu yazan yazar arkadaşlarıma teşekkür etmeliyim, Gary Greasy ve İsa, melodisini çaldığım evsiz adam.
Я должна поблагодарить своих соавторов - Гэри Гризи и Иисуса, бездомного, у которого я своровала мелодию.
Yazan Elizabeth "Diablo" Lemon.
Автор сценария : Элизабет "Дьябло" Лемон.
Senin telefonundan Ajan Schrader'ı arayacağım, ve sen ona burada yazan bilgileri vereceksin, daha sonra neler olup bittiğini göreceğiz.
Сечас я позвоню агенту Шредеру и ты передашь ему эту информацию, а мы посмотрим, что будет.
Çocukların bu kelimeye karşı asilik yaptığını yazan bir kitap okuduk da.
Мы только что прочитали книгу, в которой говорится, что дети учатся восставать против этого слова.
Evet, sahte bir biyografi yazan "Oprah" daki adam gibi.
Да, как тот парень в шоу "Опры", написавший придуманные мемуары.
Burada da eve yürüyerek döneceksin yazan bir tabela var.
А у меня здесь знак на котором сказано, "шёл бы ты домой".
Neden baban gidipte üzerinde boydan boya "sürtük" yazan bir araba satin alir ki?
Какого лешего твой отец выбрал машину, на которой написано "шлюха"?
Cassie'nin arabası kurcalanmıştı ama öncesinde öğrendiğimiz kadarıyla bunun Cassie'nin Bells Glen Hız yolu haberiyle bağlantılı olduğunu yazan bir not aldık.
Как известно, машину Кесси испортили, а позже мы здесь, на канале, получили записку, связанную с репортажем Кесси об автотрассе Белз Глен.
Bu yüzden patron olan sen ve dediklerini yazan emir altındaki kişi benim.
Почему я об этом не подумала? Вот поэтому вы начальник, а я печатающий подручный.
Kutunun üzerinde ingilizce yazan tek şey
Единственное, что на этой коробке написано по-английски :
Üzerinde "Yazar" yazan eteğinde var mı senin?
У тебя есть еще и юбка с надписью "Писатель"?
"Seni alkışlıyorum" yazan.
Который писал "я вам аплодирую".
Raporda yazan bunun "belirsiz" olduğu.
Слова во всём этом докладе "неубедительны".
Yazan ben değilim.
Не мои, блядь, слова.
Ben şu üzerinde "arkadaşım kazazedeydi ve bana kalan tek şeyse bu boktan tişörttü" yazan tişörtlerden istiyorum.
Знаешь, я хочу футболку, на которой будет написано : "Мой друг побывал на необитаемом острове, а все, что мне досталось - эта ужасная футболка".
Şurada yazan tarihe bir bak.
Посмотри на штамп даты, вот там.
1966 yılı gelecek vaat eden bir piyanist için çok güzel bir yıldı ama çeke yanlış meblağ yazan biri için berbat bir yıldı.
1966 был... очень хорошим годом для подающего большие надежды пианиста, и очень плохим годом, если тебе выпал не тот номер призывника.
Polis, Adam'ın kaçırıldığı kaldırımda üzerinde "Teşekkürler" yazan balonlar bulmuş.
Полиция нашла связку воздушных шаров на тротуаре в месте, где похитили Адама, там было написано "Спасибо".
- Üzerlerinde "A'dan Z'ye Teknoloji" yazan sandıklarda saklıyordu, ama onları taşımaya başladığında ben... ölmüştüm.
- Он хранил их в ящиках с пометкой "Технологии от А до Я", но когда он перевозил их, я был мёртв.
"Alice Harikalar Diyarında" yı yazan Depo ajanı hikâyeye objeler de katmış.
Агент Хранилища, написавший Алису в Стране чудес, включил артефакты в повествование.
"Neler yapıyorsun?" yazan bir mesaj geldi.
Получила сообщение : "Ты где?"
Ben de sana kafa yordum, Best. O mektubu yazan eller.
Хорошо, тогда и я предположу, Бест, что это письмо написано твоими руками.
MacLeish'i yakalamak için benimle gizlice iş birliği yaptığını yazan yeri gördün mü?
Мы сейчас про то, что Вы тайно наняли меня помочь захватить Маклиша, понимаете?
Ben üzerinde Noel'e kadar açmayın yazan kutuları açan çocuktum.
Я словно тот малыш, открывший коробку с надписью "не открывать до рождества".
Senin bir zorba olduğunu yazan makalemi geri çekmem için, bana zorbalık yapıyorsun.
Ты пытаешься меня запугать втягивая меня в свое печатное хулиганство
İç tarafında şarkı sözleri yazan cd kutuları kullanırdı. Bende söylediğim şarkıyı takip ederdim.
И у неё были диски с буклетами, в которых были напечатаны тексты песен, и вот по ним я пела.
"Çalıştır" yazan bir tuş var üzerinde
Там была кнопка "включить".
- Bu kıçında adım yazan dövmeyi saklattığın içindi.
- Это за то, что свёл татуировку моего имени со своей задницы.
Üzerinde "Eğer bu ev bir..." yazan bir sticker da yapıştırabilirdi.
Он мог бы также шлепнуть наклейку на бампер, на которой написано "Если этот дом шатается..."
Yaşam Puanı Onun yanında yazan bir şey göremiyor musun?
Рядом с ней кое-что написано.