Yerde kalın traduction Russe
620 traduction parallèle
Olduğunuz yerde kalın!
Стойте на месте!
Olduğunuz yerde kalın, tamam mı?
Вы можете просто вот так постоять?
Ama ikinizi de bulabileceğim yerde kalın.
Но так, чтобы я вас мог найти.
Olduğunuz yerde kalın!
Ни с места!
Olduğunuz yerde kalın ve sesinizi çıkarmayın!
Оставайтесь на своих местах и молчите!
Olduğunuz yerde kalın.
Оставайтесь на своих местах.
Olduğunuz yerde kalın.
Стойте, где стоите, капитан.
İkiniz, olduğunuz yerde kalın.
Вы двое, ни с места.
Olduğunuz yerde kalın.
Оставайтесь на месте.
Olduğunuz yerde kalın.
Оставайся там!
Olduğunuz yerde kalın.
Всем оставаться на своих местах.
Olduğunuz yerde kalın.
Стойте на месте!
- Olduğunuz yerde kalın.
- Ни с места.
Olduğunuz yerde kalın.
Стойте на месте.
Olduğunuz yerde kalın!
Стоять!
Olduğunuz yerde kalın.
Стоять!
Olduğunuz yerde kalın.
Сидите, сидите. Никому не двигаться.
Olduğunuz yerde kalın.
- Никуда не уходите, дети, я сейчас.
Olduğunuz yerde kalın!
Нет! Стойте! Оставайтесь на местах!
Olduğunuz yerde kalın!
Оставайтесь на местах!
Durun.Olduğunuz yerde kalın, yoksa sizi öldürürüm.
Стоять. Стоять или пристрелю.
Bulunduğunuz yerde kalın.
Оставайтесь там, где вы сейчас.
Ateş açmanızı emredene kadar yerde kalın.
Лежать, пока лично огонь!
- Olduğunuz yerde kalın.
- Сиди, где сидишь!
Sonra olduğunuz yerde kalın.
И стойте на месте.
Olduğunuz yerde kalın... çünkü yangın çıkmış olsaydı... hepiniz lobide böyle... dikiliyor olurdunuz, değil mi?
Стойте где стоите, потому что, если бы случился пожар, вы, естественно, именно так бы и стояли, в вестибюле, так ведь?
Yerde kalın!
леимете йаты!
Cassie olduğunuz yerde kalın.
леимете ейеи поу еисте.
Olduğunuz yerde kalın.
Будьте неподвижны.
Olduğunuz yerde kalın.
Оставайтесь здесь.
Olduğunuz yerde kalın!
Ждите на месте. Я сам за вами приду.
Olduğunuz yerde kalın.
Не шевелись.
Olduğunuz yerde kalın yoksa ateş açacağız.
Оставайтесь на месте, или мы откроем огонь.
Tekrar ediyorum, olduğunuz yerde kalın.
Повторяю, оставайтесь на месте.
Kendi güvenliğiniz için olduğunuz yerde kalın.
Ради вашей же безопасности оставайтесь на месте.
Olduğunuz yerde kalın, yoksa kafanızı uçururum!
Ни с места, иначе я вышибу вам мозги!
Bulunduğuınuz yerde kalın
Оставайтесь на местах.
Olduğunuz yerde kalın!
Оставайтесь, где сейчас!
Olduğunuz yerde kalın ve sessiz olun.
Стойте на своих местах и молчите.
Olduğunuz yerde kalın.
Стой, где стоишь.
Olduğunuz yerde kalın dedim!
Я сказал, стой, где стоишь!
Olduğunuz yerde kalın.
Ни с места! Полиция! Не двигаться!
Kimse kıpırdamasın, Olduğunuz yerde kalın.
Я хочу, чтобы все оставались на своих местах.
- Hayır, olduğunuz yerde kalın.
- Нет, лежите.
Bir yerde uzun kalınca böyle bir şey olacağını biliyordum.
Я знал, что что-то подобное случится, если мы будем долго оставаться на одном месте.
Buraya oldukça yakın bir yerde kalıyorlar, ama tam olarak bilmiyorum.
Они живут спокойно неподалеку, я верю в этом, но... Ладно, Я не знаю.
Şimdi bu ağacın altına otur ve olduğun yerde kal, tamam mı?
Ладно, сиди здесь, у этого дерева. И чтоб никуда отсюда!
Arkadaşların nemli yerde kalırsa maazallah ya soğuğu yerler ya da mermiyi, öyle değil mi?
Если твои друзья будут держаться в тумане они ведь, скорее всего, подхватят простуду, да? Или пулю.
Olurum. Böyle bir yerde dikkatli olmalısın. Hoşça kal.
В таком месте надо смотреть в оба.
Yerde kal, yoksa daha fazlasını gösteririm.
Ну что, убедился в этом? Думаю, да. А я думаю, нет!
Şans eseri, Champollion ikinci bir çeşit Rosetta Taşı benzeri bir dikili taşla Philae Tapınağı denen bir yerde karşılaşmıştı ve bunda Yunanca yazılı bir kalıbın hiyeroglif yazısındaki karşılığını saptamış bulunuyordu : Kleopatra.
К счастью, у Шампольона был, в некотором роде, второй Розеттский камень, обелиск, раскопанный в храме на острове Филы, который содержит картуши с иероглифическим вариантом другого греческого имени :