English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ Y ] / Yetmiş

Yetmiş traduction Russe

321 traduction parallèle
Her gün o yaşlı sevimsiz kedisini kovaladığını söylüyor! ... yetmiş.
Она говорит, он лазает к ней в сад и гоняет ее старого гадкого кота!
- Beğendiniz mi, çocuklar? - Bir adamın ömrünün yetmiş yılı. - Bir film makarasına sığdırmak için çok fazla.
Трудно уместить в одном ролике 70 лет жизни человека.
- Her bir kapsül yetmiş paund.
70 фунтов за ампулу.
- Kapsül başına yetmiş paund.
70 фунтов за ампулу!
Yetmiş yaşındayım.
Мне уже семьдесят.
Üç yüz elli tane Avrupa, iki yüz tane Asya yüz yetmiş beş tane Amerika, yüz tane Afrika ve on iki tane Prenses Grace anısına basılmış pul var.
Дайте-ка посмотреть. 350 европейских, 200 азиатских, 175 американских, 100 африканских и 12 марок в память о принцессе Грейс.
- Yetmiş beş dolar!
- 75 долларов!
Söyle bana, geminin erzağı 14 sene yetmiş olamaz...
Скажи-ка мне, запасов пищевых концентратов не могло хватить на 14 лет...
Rint'in kırk ila yetmiş bin arası insan iskeleti kullandığı varsayılıyor.
Предполагается, что Ринт использовал 50-70 тысяч человеческих скелетов.
Yetmiş beş ve kız arkadaşım hamile.
75 лет и беременная подруга!
Ben yetmiş dört yaşındayım...
Мне 74.
Yetmiş olacak, seksen olacak. Çalışmaya devam edecek. Meditasyon. oruç...
И 70 лет станет ему, и 80, и также будет он медитировать, поститься и размышлять, но никогда он и мы вместе с ним не достигнем Нирваны.
İşte kulübe de bu, bak, büyük armut ağacının altındaki. O kulübede atalarımız yaşamış ve benim babam ki kendisi geçen yıl öldü. Yetmiş yıldan fazla inzivada yaşamış biridir bunun yanında son yüz yılda bu durumda olan tek kişidir.
Вот здесь, в этой хижине, вы видите внизу высокую грушу, в этой хижине жил самый старший из наших отцов, который умер в прошлом году, по закону, который был введен еще в прошлом столетии, по которому он прожил
Yatak odana dönüşen bu hücre iki metre doksan santim uzunluğunda bir metre yetmiş üç santim genişliğindeki yani beş metrekareden biraz daha geniş olan bu mezbele saatlerdir, günlerdir kıpırdamadığın bu çatı katı.
Каморка, переоборудованная в спальню - лачуга 2,92 метра в длину и 1,63 метр в ширину, то есть, площадью чуть более 5-ти квадратных метров - чердак, где ты проводишь часы, дни.
Ve dedi ki, " bir anlık sevgi, yetmiş sene sevgisiz... tapınmadan daha evladır... ve Cezayir'in lideri Sidi Abdurrahman dedi ki :
Сказано, одно мгновение любви стоит больше, чем 70 лет восхищения без любви.. И Сиди Абдер Рахман, глава Алжира, сказал :
Yetmiş metre.
70 метров.
Oğlunuzun fidye miktarı artık yetmiş bine yükseldi.
Теперь мы вернём вам сына, получив 70 тысяч ".
On, on beş, yirmi, otuz, kırk, elli, altmış, yetmiş, seksen, yüz.
10, 15, 20, 25, 30, 40, 50, 60, 70, 80, 100.
O yetmiş bin dolarlık bir araba. Spor.
Спортивная машина за $ 70,000.
- Yetmiş bin dolarınız var mı?
- У вас есть 70,000 долларов?
yetmiş mi, seksen mi?
Восемьдесят?
Ve yetmiş beşinci sayfaya geldim.
Я уже на 75-й странице.
Yetmiş sekizlik bir seri.
78 paз пoдpяд.
Yetmiş dokuz.
79.
Bu yetmiş yıl önceydi.
Это было 70 лет назад!
Büyükbabası, Joshua Palmer... yetmiş beş yıl önce ailesiyle buraya yerleşmiştir.
Его дедушка, Джошуа Палмер, приехал сюда с семьёй более 75 лет назад.
Yetmiş, seksen kilometre, belki.
Сорок, а то и пятьдесят, поди.
Yetmiş dolar?
Семьдесят долларов?
Orada tam yetmiş polis var. Akılları neredeydi?
Там было несколько копов, что они делали?
Bir yetmiş boyunda, güçlü yapılı, yaklaşık 80 kilo sarışın, açık mavi gözlü.
Пять футов десять дюймов, 180 фунтов. Блондин, глаза - бледно-голубые.
Ama şimdi, yetmiş yediye basacağım bu doğum günümde farkına vardım ki, altmış yaşındayken genç bir serseriden başka bir şey değilmişim.
Но сегодня мне 77... и я снова отмечаю день рождения... Я понял, что когда мне было 60... Я понял, что был всего лишь юнцом.
Şimdi profesör'ün yetmiş yedinci doğum günü kutlamasına devam edelim.
Теперь будем праздновать 77-й день рождения нашего Учителя.
Ama profesör, yetmiş yedi mum olmazsa o zaman sadece yedi mum olsun.
Учитель, мы не нашли 77 свечей... поэтому тут только семь.
Adam bin yetmiş altı'da doğduğunu iddia ediyor.
Он говорит, что он родился в 1076 году.
Ben Zorlu Godefroy'um. Milattan sonra bin yetmiş dokuz yılında doğmuş biriyim.
Я родился в 1079 году от рождества Христова.
'Yeşil yedi dört, yetmiş dört.'
Зелёный - семь и четыре, 74.
'Yeşil yedi bir, yetmiş bir.'
Зелёный, семь и один - 71.
Lottie Funchal'ın yetmiş dört fotoğrafı.
75 карточек с Лотти Фанчал.
Maksimum hızda yol aldığımız takdirde Federasyon uzayına ulaşabilmemiz, yetmiş beş yıl sürecek, ama bu kadar sürmesini istemiyorum.
Даже на максимальной скорости понадобится 75 лет, чтобы долететь до Федерации, но я не собираюсь с этим мириться.
Yetmiş beş elli...
Семьдесят пять... Пятьдесят...
Yetmiş bin ölü!
Шестьдесят тысяч убитых. - Ох.
Kırk-üç Yetmiş-dört...
Сорок три семьдесят четыре...
Otuz-iki, yetmiş bir, koş!
Тридцать два, семьдесят один, пошел!
Yetmiş iki taksite bölün, lütfen.
Возьмите 720 пожалуйста. Хорошо, как пожелаете.
Anlaşıldı. Üç yüz yetmiş.
Вас понял. 370.
Hoşçakal bin dokuz yüz yetmiş dokuz. Merhaba bin dokuz yüz seksen.
Прощай, семьдесят девятый, привет восьмидесятый.
Bu süre sana rahatlikla yetmis olabilir.
Вы можете сделать это легко.
Yetmiş bir...
71 - я.
Yetmiş beş altın devesi var.
Ну как, разве не прелесть?
- Yetmiş iki... - Yetmiş dört...
– 72...
Tek bir V.X. gazı roketi için... potansiyel ölü sayısı ne olur, General Peterson? - Altmış veya yetmiş.
Шестьдесят или семьдесят.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]