Yorsun traduction Russe
160,684 traduction parallèle
Burada ne yaptığımı sanıyorsun?
Вот что я, по-вашему, здесь делаю?
- Ne yapıyorsun?
— Что ты делаешь?
Hayır, işte bu konuda yanılıyorsun.
Вот здесь ты ошибаешься.
Mikroskopunla, kan hücrelerine bakıyorsun...
Сиди у микроскопа! Рассматривай кровь...
Artık zombiliğe havlu mu atıyorsun?
- ( бабино ) И ты откажешься от жизни зомби?
Ne yapıyorsun?
Что ты делаешь?
Burada ne yapıyorsun?
- Почему ты здесь?
Araştırmadığımı mı sanıyorsun?
Думаете, я не искала?
Hepimizi öldürtmeye mi çalışıyorsun?
Ты хочешь нас убить?
Nereye gittiğini sanıyorsun?
Ты куда собрался?
Sen! Bu çocuğa nasıl erkek olunacağını öğretmeye çalışıyorum ama sen onu mızmızlatıyorsun!
Я пытаюсь научить его быть мужиком, а ты с ним носишься!
Polissin diye öylece gelebileceğini mi sanıyorsun?
- ( рик ) Типа раз ты коп, можно сюда врываться?
Güzel, başarıyorsun.
Отлично.
İrmik mi yapıyorsun?
Готовишь нам манную кашу?
Nereye gittiğini sanıyorsun?
Куда собрался?
- Ne yapıyorsun, evlat?
- ( ленни ) " то ты делаешь, мелкий?
Burada güvende olduğunu mu sanıyorsun?
- ( ленни ) ƒумаешь, ты тут в безопасности?
Melanie senin tarafında mı sanıyorsun?
ƒумаешь, ћЁлани на твоей стороне?
Neden böyle davranıyorsun? Arkadaşım olacaksın bir de.
"ачем ты так?" ы же мой друг.
Hayır, permalı adamı diyorum. Onu tanıyorsun.
- ( сид ) Ќет, кучер € вый парень. ¬ ы его знаете.
Onu kullanabilmek için mi tedavi etmeye çalışıyorsun?
- ( сид ) ¬ ы хотите ему помочь, чтобы потом использовать?
Beni mi yargılıyorsun, Monty?
Осуждаешь?
Ne yapıyorsun?
Что ты творишь?
Herkes ayrıldı. Burda ne yapıyorsun?
Ты что тут делаешь, все уже ушли...
Bunun şaka olduğunu mu sanıyorsun?
Это не шутки.
Bellamy, ne yaptığını sanıyorsun?
Какого черта ты творишь? Только хуже делаешь.
Hastalanıyorsun.
Тебе плохо.
Bilmiyor muyum sanıyorsun?
Думаешь, я не знаю?
Clarke, ne yapıyorsun?
Кларк, ы что делаешь?
Şu an bunu parçalamaya çalışıyorsun.
Вы хотите отобрать у них все это.
Clarke, ne yapıyorsun?
Ты что делаешь, Кларк?
Yanılıyorsun.
Неправда.
Ne yaptığını sanıyorsun sen be?
Какого черта ты делаешь?
Bellamy, beni duyabiliyorsan yaşıyorsun.
Беллами, если ты слышишь меня, значит, ты жив.
Burada ne yapıyorsun?
Что вы тут делаете?
Aramıyorsun, yazmıyorsun.
Что-то ты не звонишь - не пишешь. Как вы нас нашли?
Burada ne yapıyorsun?
Что вы здесь забыли?
- Bunu neden yapıyorsun?
- Зачем ты это делаешь?
Kızın annelerini etkilemek için baba olduğunu söylüyorsun. - Samuel'i kullanıyorsun - Bu benim hayatım.
Говоришь этим мамам, что ты отец, чтобы добиться своего в той палате, используешь Сэмюэля, чтобы...
İşte başlıyorsun.
Вот так.
Öyle sanıyorsun, ama yapacaksın.
Тебе кажется, что не рекомендовал бы, но ты бы рекомендовал.
Ne yapıyorsun lan?
Что ты, бляха, делаешь?
Helena, sen de aynı şeyi yapıyorsun, tamam mı?
Хелена, просто делай то же самое, хорошо?
Hastanede yatan erkekler hakkında planlar yapıyorsun yani.
Или ты охотишься на парней, лежащих в больнице без сознания?
Neden buraya getirdim sanıyorsun?
А зачем, по-твоему, я её сюда привёз?
Ne zamandır onunla çalışıyorsun?
Ты давно на неё работаешь?
Bu ajanlarla çıkarsın, artık burada çalışmıyorsun.
Вы должны уйти с этими агентами. Больше вы здесь не работаете.
Beni tanımıyorsun bile.
Ты ничего обо мне не знаешь.
Bir şey hatırlamıyorsun sanmıştım.
Я думал, ты ничего не помнишь.
Beni herkesten daha iyi tanıyorsun.
Ты знаешь меня лучше, чем кто-либо другой.
Yanılıyorsun.
Ты не прав.