Yıkıldı traduction Russe
3,376 traduction parallèle
Henüz altını ıslattığı bir dönemde, üç yaşındayken kendisine kronik çişini tutamama tanısı konduğunda dünyaları başlarına yıkıldı.
Но, когда в возрасте трех лет он до сих пор мочился в штаны — и ему поставили диагноз хроническое недержание — их мир распался на части, этого они не ожидали.
Haberi duyduğumuzda Bethany ve ben yıkıldık.
Мы с Бетани были в шоке, когда узнали о его смерти.
Aynı evimizin çatısı üstüne yıkıldığında karımın korktuğu gibi.
Также как моя жена... Когда наш дом рухнул прямо на нее.
Yere yıkıldık ama parçalanmadık.
Нас сбивают с ног,... но мы не уничтожены.
Köprü yıkıldıktan sonra bu adaya gelmeyi başaran tek kişi o.
Он - единственный, кто прибыл на остров после того, как затопило мост.
Süper alt ağ güvenlik duvarı yıkıldı.
Супер подсети брандмауэра... Разрушены.
Annem bu sabahki ziyaretinizden sonra yıkıldı.
Мама потрясена с тех пор, как вы приходили к ней этим утром.
Yıkıldı ama bunu yaptı.
Она была опустошена, но сделала это.
Biricik Olivia'nın sihirli bacaklarının arasında evrenin sırlarını saklamadığını öğrenince onun da herkes gibi bir insan olduğunu öğrenince herkes gibi seni kullanabileceğini görünce bir anda yıkıldın ve çocuklarına babalık yapmaktan vazgeçtin.
В том... Ты осознал, что между волшебных ног твоей драгоценной Оливии не скрываются вселенские истины. Что она всего лишь человек, как и любой другой, и что она способна использовать тебя, как и все остальные.
Kızın, çok sıcak oldu diye bağırmaya başladığını Thane ve benim ona biraz su getirdiğimizi, onu dışarı serinlemesi için çıkardığımızı ve yıkıldığını.
Девчонка начала кричать, что ей жарко, мы с Тэйном принесли ей воды, вывели на улицу, она отключилась.
Karısı öldüğünde dünyası başına yıkıldı.
Когда умерла его жена, его мир рухнул, верно?
Gözetleme kulesi yıkıldı.
Обзорная башня взорвалась.
Evim tamamen yıkıldı.
Мой дом был разрушен.
Okul arkadaşımız Kotoko'nun evi göktaşı yüzünden yıkıldı...
Вчера Котоко потеряла дом...
Şu görünmez duvar yıkıldı mı?
Эта невидимая стена исчезла?
Yaklaşık bir yıl önce bize katıldı.
Пришла к нам примерно год назад.
Jimmy Ramsay onun yaklaşık bir yıldır orada olduğunu ve çok fazla tavsiyeyle geldiğini söylemişti.
Джимми Рамзи сказал, она в их компании примерно год, и у неё были блестящие рекомендации.
- Bir şey daha var. Stephanides de 40 yıldır adamı ne gördüğünü ne de bir haber aldığını söyledi. Yani artık bu işle ilgilenmiyor ya da bilirsin işte, ölmüş.
- Он та ещё заноза, но Стефанидис лет 40 о нём ничего не слышал, так что, есть шансы, что ему плевать на бар, или он умер.
Çoğu şarkım madde almış kafası güzel yetişkinler için yapıldı ama birkaç yıl önce, çıktığım aptal bir kıza bir şarkı yazmıştım.
Большинство моих песен для взрослых, которые под кайфом, но несколько лет назад я написал песню для одной очень тупой девушки, с которой я встречался.
Kırk bir yıldır öyle ama siz yanlış yere gelmişsiniz.
уе 41 год, но вы не вовремя
Kuş'un kafa tarafında meydana gelen olaylar evrendeki yaşam açısından bakıldığında gerçekten en ilgi çekicidir. Çünkü baş kısmını başka bir galaksi oluşturmuştur. Kanatlarını ve gövdesini oluşturan iki galaksiye saniyede yaklaşık 400 Km hız ile çarpan milyarlarca yıldız barındıran üçüncü bir gök ada.
С точки зрения жизни во вселенной, наибольший интерес представляют события, происходящие в'голове'Птицы, которая является ещё одной, третьей галактикой - островком миллиардов и миллиардов звезд, со скоростью четыреста километров в секунду сталкивающихся с двумя другими галактиками, которые, в свою очередь образуют'крылья'и'тело'.
Bunun yarattığı çalkantı ve karışıklık birçok yeni yıldızın oluşumuna neden olmuştur.
Возмущения, вызываемые этими событиями порождают множество новых звезд.
Günümüzde sayısız yıldızın hayat bulduğu ve yok olduğu bu evren artık olgunluğa ulaştı.
За время существования вселенной появлялось и уходило в небытие бесчисленное множество звезд.
Bence, yüzlerce yıldır ayıklanan başlıca mutasyonlardan birinin içimde bir yerlerde özelliklerimden bazılarını etkilediğini düşünmek gerçekten çok güzel bir duygu. Ve tüm bunlara sebep olan parçacık belki de galaksimiz dışında devasa bir süpernova patlamasıyla oluşmuş ve gidip bir canlının DNA'sına temas ederek bir çeşit yararlı mutasyona neden olmuştur.
И меня восхищает мысль о том, что, возможно, одна из ключевых мутаций, отбираемая тысячелетиями, повлиявшая на то, кто я есть, была вызвана частицей, зародившейся во взрыве сверхновой за пределами нашей галактики, столкнувшейся с ДНК моего далекого предка
2011 yılında, uzak bir yıldız etrafında dönen ve gündüz sıcakları bizimkilerden çokta farklı olmayan kayalık bir gezegen keşfedildi.
В 2011 году была открыта планета, вращающаяся вокруг далекой звезды, с температурой поверхности близкой к нашей.
Bir yıldır bugünü bekliyorum. Meslek odasının yıllık serbest bovling turnuvası.
Я целый год ждал этого дня... ежегодный любительский турнир по боулингу, устраиваемый торговой ассоциацией.
Yaklaşık altı yedi yıldır var.
Вот уже лет 6 или 7.
Onca yıl beni çalışırken izlerken öğrendi. Böyle bir şey ne kadar alışıldık olabilir?
После наблюдения за моей работой все эти годы она знала, что такое часто случается.
Onlara yaklaşık otuz yıldır Burt ve Virginia diye sesleniyorum.
Я называла их Бёрт и Вирджиния где-то 30 лет.
Bu davada Rus mafyasına karşı yaklaşık 10 yıldır savaşıyoruz.
Мы работаем по этому делу против русской мафии почти десять лет.
Son birkaç yıldır Bayan Hudson 3T Yatırımcılık'tan Davis Renkin'in metresiydi.
В течении нескольких последних лет мисс Хадсон была на содержании у Дэвиса Ренкина из "3Т Интерпрайзес".
Ve senin de, 22 yıldır yemeğinin, kıyafetlerinin, başını sokacak evinin parasını verdiğini bilme hakkın var. Okul harcından bahsetmiyorum bile.
А ты имеешь право знать, что этот университет оплачивает тебе еду, одежду и крышу над головой вот уже 22 года, не считая твоего обучения.
10 yıldır yemek bile yakmadık.
За 10 лет ни одного возгорания.
Kızlara gelince de büyük bir yıldız olmanın nasıl olacağını hayal etmek istiyorlarsa bu zor zamanda onlara yardımcı olacaksa ne zararı olur?
А что касается девочек, если они хотят пофантазировать немного о том, как это быть большой звездой, если это помогает им пережить трудные времена, в чем проблема?
Yani kısacası, bir alay Broadway yıldızının unutulmuş bir müzikalden söyleyeceği sıkıcı bir parçayı bir hikâyesi olan ve hareketli bir revüye döndüreceğiz.
То есть технически мы изменим то, что могло бы стать просто очередной скучной кавалькадой бродвейских звёзд, поющих забытые номера из каких-то дремучих мюзиклов... На ревю { разновидность музыкального театра } с какой-то историей и движением.
Aslında bir koşu yıldızı olması gereken bir kız var mesela.
Там есть одна девушка, которая должна была стать знаменитой бегуньей.
Bay Knizac, şiddet içerikli hırsızlık suçu için aldığı dokuz yıllık cezasını neredeyse yarılamışken salıverildiğinde şartlı tahliye memuru tarafından "orta seviye riskli" olarak sınıflandırıldı.
Кнайзак классифицирован как "умеренно опасный" службами апробационного надсмотра, когда его освободили из тюрьмы спустя меньше половины положенного ему 9-летнего заключения за ограбление с насилием.
İşte bu yüzden algılarımızı ufkun ötesine taşıyabilen ve bize trilyonlarca yıldız ve galaksiden oluşan milyarlarca yıllık evreni gösteren teleskoplar yaptık.
И мы построили телескопы, благодаря которым границы нашего восприятия простерлись далеко за горизонт, показав нам вселенную, возрастом в миллиарды лет, содержащую триллионы звезд и галактик.
Evrimin yaklaşık 14 milyon yıllık sürecinde orangutanlardan ayrıldığımız düşünülse de aslında göre çarpan şey ne kadar da benzer olduğumuzdur.
И несмотря на то, что нас с орангутанами разделяет почти 14 миллионов лет эволюции, сходство не может не поражать.
Seni yönetim danışmanlığının lanet kıçının sivilcesindeki lanet olası bir yıldız işareti yapacağım!
Приготовься стать маленьким прыщиком на последней жопе в управленческом консалтинге!
İki yıldır tık yok.
Два года и ничего.
Yaklaşık 4 yıldır.
Около четырех лет.
Bu konuda çok çabalıyordu....... bu bir yıldır ayık olduğunun işareti.
Она очень старалась... За год без алкоголя.
Bunca yıldır buradaydık, Kule'yi koruyorduk ve çocuklarımız ve çocuklarımızın çocukları biz ölünce onu koruyacak.
Мы здесь охраняли Башню, и наши дети, и дети детей будут охранять её, когда мы уйдём.
Evimizin kayan bir yıldız tarafından yıkılmış olma olasılığı sence ne?
Но какова вероятность, что именно на наш дом упадет падающая звезда?
İki yıldır böyle bir pisliğe aşık olduğuma inanamıyorum!
Не могу поверить, что 2 года была влюблена в этого придурка!
Son kırk beş yıldır hiç öz ismini kullandığını sanmıyorum.
Полагаю, маловероятно, что он использовал настоящее имя в течение последних 45 лет.
20 yıldır evliyiz ve birbirimize âşıktık, Dedektif.
Сол и я были женаты 20 лет, и мы любили друг друга, инспектор.
Bunu Carl'ın bacak kopması olmalıyım kırıldı.
Возможно сломался, когда защёлкнулся на ноге Карла.
Dört yıldır çok iyi arkadaşız o yüzden bu rahat, tekrarlayan düzene kapıldık... tıpkı "Three's Company" daki komik yanlış anlaşılmalar... veya "Gossip Girl" deki dedikodular gibi.
Мы были лучшими друзьями 4 года, так что у нас сформировался собственный уютный шаблон общения вроде смешных недопониманий в сериале "Трое - это компания" или девчачьих сплетен в "Сплетнице".
Fakir ve genç bir kızın göz kamaştıran bir yıldıza dönüştüğü masal nasıl olur?
О.. об одной маленькой бедной девочке, которая превратилась в гламурную звезду.