Yılanlar traduction Russe
632 traduction parallèle
Ama burası engerek yılanlarının çok yaygın olduğu bir bölgedir.
Однако в этих местах широко распространены гадюки.
Tüm yaratıkların en soğukları olan yılanlar... neden birbirlerine dolanırlar?
Почему улитки, самые холодные твари на планете... бесконечно тянутся друг к другу?
Yılanlar benim hayatım.
Змеи - это моя жизнь, в каком-то смысле.
Yılanları çok seviyor.
Он герпе... Не помню. В общем, он любит змей.
Sanırım, ben de ona aşık oldum. Evet, ona ve yılanlarına. O... bilmiyorum.
Мне кажется, что я влюбилась в него, со всеми его змеями.
Hasta bir adamdım. Pembe yılanlar yerine payıma duman düştü.
Я был болен, но вместо розовых змей видел дым.
Kızlar, yılanlar.
Девушки... змеи...
Zavallı budala, bağımlının teki olmalı metro hattında yılanlar gördüğüne göre!
Это что же должно твориться в голове, чтобы увидеть змей на улице!
Gelin, cinayet elçileri, gelin neredeyseniz. Siz, ey varlığın göze görünmez kötülük yılanları...
прильните К моим сосцам и превратите в желчь Их молоко, вы, демоны убийства,
O yılanları dışarı çıkart ve arabayı güverteye al.
Снимай с себя эту змеиную кожуру и тащи наши вещи на борт.
Çıngıraklı yılanları boş verin.
Забудьте об этих гадюках.
Dinleyin, sizi boğa yılanları.
Слушай, ты, удав - душитель!
Ve bütün yılanlar radyatöre doluşmuş.
И все они угодили прямиков в радиатор.
Yılanlar ve Merdivenler.
"Змеи и лестницы".
Kutsal topraklarda on yıl... böcekler ve yılanlar tarafından yenilmiş... vahşiler tarafından katledilmiş, kötü şaraptan zehirlenmiş... kadınlar tarafından bitlenmiş, ateşten çürümüş bir halde dolaştık... hepsi Tanrının zaferi içindi.
Десять лет мы торчали в Святой земле, и змеи нас жалили, звери жрали, поганые кромсали, вино нас губило, бабы нас награждали вшами, вши нас ели, нас трясла лихорадка – и всё это мы терпели во славу Господню.
Onların zehri yılanların zehri gibidir.
Их яд подобен яду змеи.
Ne bulunursa yeniyor - yılanlar, hatta solucanlar ve fareler.
В пищу идет всё... змеи, даже червяки и мыши.
Burada kim bilir ne şeytanlar ve yılanlar yaşıyordur.
Кто знает, может быть, здесь водятся демоны и змеи.
Bütün yılanları aynı deliğe sokacağım.
Ладно, сложим все яйца в одну корзину.
Berbat yılanları eğitiyorlar!
! Еще они дрессируют своих змей, которые делают так.
Yılanlar!
Змей.
Cennetin Bahçesi için yılanlar.
Змей для Сада Эдема.
Bu vahşi Batı Kozaklarının sadece zehirli yılanları ve kaktüs bitkileri vardı.
Все, что у тех западных казаков было, - это ядовитые змеи и кактусы.
Benim görüşüm farklı ve bence ormanda yılanlar var.
Кид, у меня есть право на свое мнение, и я считаю, что в джунглях водятся змеи.
Yılanların yanında çalışmam.
Со змеями я не работаю.
Yılanları sevmem.
Не люблю змей.
Çıngıraklı yılanların bu kadar lezzetli olmasına inanmak zor.
Трудно поверить, что гремучие змеи такие вкусные.
Zamanınız varsa, yılanlarıma bir bakın!
- Хорошо, сделаю. Посмотрите на моих змей, если у вас будет время.
Yılanlarımı bulmam lazım!
Мои змеи! Я должна поймать своих змей!
Oh, yılanlarım! Yılanlarım!
Мои змеи.
Yani artık yılanları serbest bırakıyoruz!
Итак, поэтому мы... освобождаем гадюк!
" yılanların ve akreplerin başını ezme gücünü verdin.
"... властью попирать ногами змей и скорпионов.
- Boa yılanlarını sever misiniz?
Вы любите боа? - То, что на вас?
Hoşçakalın, akrepler, develer, yılanlar, hoşçakalın.
До свидания, скорпионы, верблюды, змеи, до свидания.
Yılanlar saldırıda bulunmayacak şekilde programlandılar.
Змеи запрограмированы никогда не нападать.
Ve bu geceki tamiratta tüm yılanların merkezi mekanizmasını kontrol et.
Проверьте все центральные механизмы змеи вечером, во время ремонтной смены.
" Burada yılanların boşalmasıyla korunan...
ЗДЕСЬ ПОКОИТСЯ БИЧ БИКЕНАН
Kitapta yazana göre boa yılanları avlarını çiğnemeden, bütünüyle yutarlarmış.
В книге говорилось : "Удав заглатывает свою жертву целиком, не жуя".
Yılanlar olabilir.
Здесь водятся змеи.
Bir yerde okumuştum... "S" harfiyle başlayan isimler... Yılanların adlarıymış.
Однажды я читала... что имена начинающиеся с буквы "S"... это имена змей.
Hatta yılanların sırtındaki pirelerdir onlar.
Слушай, Сэнди. Все мужики крысы. Послушай.
Seni yılanlar haklamazsa, kara dullar haklayacaktır!
Если вас не прикончат змеи, то добьют чёрные вдовы.
İhtiyar ise enstitü binasında. Evi yıkılanları oraya yerleşirdiler.
А старик в институте, там разбомбленных поместили.
Yılanlar.
Подлецы, подлецы!
İnsanlar, İngilizlerin hep affedici olduğunu ve yapılanları unuttuğunu düşünüyor. Bence misillemede bulunmalıyız.
Люди думают, что британцы всегда типа... прощают и забывают и... я думаю, мы должны были бы принять ответные меры.
Aradan milyarlarca yıl geçti ve yazılanlar gerçek oldu.
Включите радио, лейтенант. Прошли эоны, и то, что было записано, исполнилось.
Yılanlarım!
Это единственный телефон у нас в округе!
Yılanlar, örümcek, akrep!
Змеи и пауки!
Teleskopun keşfinden önce son birkaç 10 yılda yaptığı bu gözlemler, o zamana kadarki yapılanların içinde en duyarlısıydı.
Данные последних нескольких десятилетий до изобретения телескопа были намного точнее любых других, сделанные в то же время.
Neden bunun aksine Kolomb, Kopernik ve onların çağdaşları, burada yapılanları tekrar keşfedinceye değin Batı 1000 yıllık karanlıkta uyumaya devam etti?
Почему Запад на тысячу лет погрузился во мрак и оцепенение, пока Колумб, Коперник и их современники заново не открыли то, что было сделано здесь?
Domino oynayıp çay içerek... gözlemleyip düşündük... Ben ve yılanlar...
Я и змеи.