English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ Ç ] / Çarşaf

Çarşaf traduction Russe

537 traduction parallèle
Çarşaf ve yorgan almaya.
Взять постельное.
Evin yeni sahibesi yeni çarşaf gibidir.
Новая хозяйка, как новый лист. Немного негибкий, но скоро истреплется. Да.
Çarşafını sıcak tutarım.
Я согрею тебе простыни.
Çarşafı ipe sermektense üzerinde uyumayı tercih ederim.
Я предпочитаю спать на простынях, чем развешивать их.
Fazladan çarşaf ve battaniyen olmak zorunda. Hava geceleri çok soğuk olur.
Обязательно нужно, сегодня холодно.
Fazladan çarşaf ve pike getirdim.
Принесла вам одеял.
- Çarşaf olmadan uyuyabilirsin, değil mi?
Мы можем спать и без простыней.
Bunlar çarşaf, altısı da.
Шесть простыней.
Şimdi girebilirsiniz. Temiz çarşaf getirdim.
Я принес простыни.
Hiçbir şey kalmadı, ne bir mendil ne bir çarşaf.
Не осталось ничего... ни носового платка, ни полотенца.
Önce oda, yatak ve çarşaf istiyorum.
Мне нужна комната с постелью и простынями.
Oteller genellikle sadece havluları değiştirir, çarşafları değil. Çoğunlukla yataklarda sadece bir alt çarşafı bulunur.
Чаще всего в гостиницах меняют правила пользования туалетом, чем правила насчет белья.
Çarşafı aç.
Сбрось простыню.
Luci, yukarıdaki kırmızı kurdele ile bağlı sepetten temiz çarşaf al.
Лючия, потом отнеси новые простыни в ту комнату.
çarşaf çarşaf. "Bir konuş, şarkılara boğulur tüm kainat " Bense açarım kanat kuşlardan daha yükseğe
Здесь заросли густой сирени, а мне казалось - аромат духов.
çarşaf çarşaf. kısacası benim sana onun kadar kafayı takmamı istiyorsun, öyle mi?
И вы хотите, что бы я из-за вас тоже потерял голову, да?
Bunlar daha çok çarşaf, gömlek, paçavra....... ancak yine de bayrak.
Занавески, майки, тряпки — и, тем не менее, флаги.
İki çarşafınız vardır.
Вы получаете две простыни.
Her cumartesi temiz çarşafı... üste, üsttekini de çamaşırcı çocuğa vereceksiniz.
Каждую субботу, вы стелете чистую простынь наверх грязную кладете под низ нижнюю простынь потом сдаете парню из прачечной.
Doğru çarşafı kullanmayan geceyi hücrede geçirir.
Каждый, кто сдаст не ту простынь - проведет ночь в карцере.
Bir battaniye, bir tencere, bir çarşaf... bir kutu tencere, iki makara iplik... ve bir eğe.
одно пончо, одна сковорода, одна сорочка, одна простыня, одна ложка, две катушки ниток, один напильник...
Hâlâ 35 yatak çarşafına... ateşte çevrilmiş bir sığıra... ve 750 litre kırmızı boyaya ihtiyacımız var. Kırmızı boya mı?
Нам нужно 35 простыней, барбекю и 200 галлонов красной краски.
Aranızı yapacağım, ya sizi birlikte çarşaf dolabına kitleyeceğim ya da ikinizi bir tekneye koyup denize salacağım.
Я подстрою так, что вас потянет друг к другу. Например... запру вас вдвоём в подсобке для белья или вытолкаю вас на лодке прямо в открытое море. Что-то в этом роде.
Çarşafın arkasından.
За простыней.
Çarşafın arkasında.
Прямо за простыней.
Sonra... üstünü örttüm, başının üstüne kadar bir çarşaf çektim.
Затем я накрыла его. Накрыла его с головой простыней.
Çarşafın altında ne var?
Что под покрывалом?
Çarşaf mı?
Покрывалом?
Çarşaf.
Покрывалом!
O isteği beslemeliyiz ve ruhun köşelerini esnetmeliyiz sınırsız bir çarşaf gibi.
Нужно пробудить желания Мы должны во все стороны растягивать нашу душу словно это полотно, растягиваемое до бесконечности
Çarşafın altında!
Он под одеялом!
Cesedi, naylon, çarşaf ya da battaniye ile mümkün olduğunca sıkı sarın.
привяжите к телу табличку с именем и адресом, и плотно укройте тело полиэтиленом, бумагой, простынями или одеялами.
Bunlar çarşaf ve havlu.
Вот простыни и полотенце.
Battaniyeyle çarşafı birlikte katla.
Отворачиваешь одеяло и простыню.
Siz de çarşafın altına girsenize.
Забирайтесь к нам под одеяло.
Çarşaf ve toz bezinden kendine şu şekilde bir türban yaptı ve bir iple bağladı.
Она сделала себе тунИку из куска ткани, и головной убор, таким образом, с какой-то верёвкой.
Delia istediğiniz çarşafı alabileceğinizi söyledi.
Дилия сказала, можете надеть любые простыни.
Odanıza çarşaf ve nevresim serdim.
Я постелю постель и натяну сетку от москитов в твоей комнате.
Yatak çarşafım.
Моя постель. Опять?
Uykusunda bir o yana, bir bu yana döndüğünü üzerindeki çarşafın kaydığını, su içmek için uyandığını ve aynada kendine bakıp üzerindeki geceliği çıkardığını ve beni düşünerek yatağa girdiğini düşledim.
Я хотел, чтобы она повернулась, сбросила простыни, встала, чтобы налить стакан воды, посмотрела в зеркало, и разделась перед тем, как вернуться обратно в постель... думая обо мне.
Şimdi her gün yatak çarşafımı değiştirmek zorundalar.
Теперь им приходится менять мне простыни каждый день.
- Çarşafınız?
А простыня?
Peki, çarşafıma vizon yağı bulaşmasını ben istemedim.
Я не хочу, чтобы моё покрывало было заляпано норковым жиром.
Parry için çarşaf bırakmıştım.
Недавно я оставляла новые простыни для Парри.
- Sana çarşaf getireyim.
- Я принесу постель.
Bana verdiğiniz maaşla ancak bu kadar çalışırım. Bu adama battaniye, çarşaf ver.
А ну, приодень его.
Ayaklarını da çarşafın içinde tut.
Так, вы идите на юг.
Bana bi çarşaf getir.
Принесите мне простыню.
O kadar sıcak ki, turuncu çarşaf giymiş adamlar birden alev aldı.
А может... Я видел... Жара невыносимая.
- Arkada, kara çarşaf giyiyor.
Да, сзади, в чёрной парандже.
Uykuya dalarken, düşen bir çarşaf gördüm.
Перед сном я видела, как упала занавеска.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]