Çiftçiler traduction Russe
226 traduction parallèle
Yaprak toplamayı bitirdiklerinde, çiftçiler köylerine dönüyorlar ve çuvallarının içindekileri evlerine seriyorlar.
Закончив собирать листья, крестьяне возвращаются в деревню и высыпают содержимое мешков прямо в доме.
O günlerde çiftçiler fakirdi.
Фермеры в то время были небогаты.
Çiftçiler :
Крестьянин говорит :
Motteville'de çiftçiler, ördekleri ve şemsiyeleri ile inmişlerdi.
Старики сошли в Мотвиле со своей корзиной, утками и зонтом.
Denizin dibindeki ürünleri toplayan, avcılar ve çiftçiler vardı.
Здесь были охотники и фермеры с подводной лодки, которые собирали урожай на морском дне.
İğrenç çiftçiler... Sürü sahipleri...
Грязных фермеров!
16. yüzyılın başlarında, Japonya iç savaş yüzünden sancılar içindeydi ve tüm çiftçiler, zalim haydutların demir yumrukları altında acımasızca eziliyorlardı.
ХVI век. Гражданская война в Японии. Беззащитные деревни непрерывно подвергались набегам разбойников.
Çiftçiler acı çekmek için doğar.
Удел крестьян - повиновение и страдания.
Çiftçiler her zaman endişelenecek bir kaç şey bulur.
Oни - крестьяне и трясутся по каждому пустяку
Çiftçiler cimri, üçkâğıtçı, sulugöz, kaba, aptal ve haindirler!
Крестьяне - жадные, пронырливые нытики! И при этом кровожадные, тупые убийцы!
Peki ya çiftçiler ne yapacaktı?
Tак что после такого ждать от них? Какой выбор вы им оставляете?
"Çiftlik" yazıyor. Çiftçiler. Bu köyü temsil ediyor.
Это поле боя : деревня и крестьяне
Kazananlar bu çiftçiler oldu.
Эта победа по праву принадлежит крестьянам.
Çiftçiler bunun hakkında profesörlerden daha çok şey bilir.
Крестьянам известно об это больше чем профессуре.
Çiftçiler mısır kabuklarını yakmış sadece.
ѕросто фермеры жгли кукурузную шелуху.
Ateşin etrafında çiftçiler var.
√ де-то р € дом с огнЄм есть фермеры.
klasik dünya tükettiği zaman, bütün çiftçiler ve zanaatçılar öldüğü zaman, endüstri merhametsizce üretimim ve tüketiciliğin tekerliği döndürdüğü zaman, bizim tarihimiz sona ermiş olacak.
это болезнь будущего мира! Когда классический мир прекратит существование, когда все крестьяне и ремесленники умрут, Когда индустрия беспощадно совершит полный оборот в цикле производства и потребления,
Tüm çiftçiler açlıkdan ölüyorlar.
Все крестьяне голодают.
Biliyor musun, geçen yıl Duncanville'de... yoksul çiftçiler siz polisleri silahlarıyla bizden uzak tuttular.
В прошлом году в Данканвилле бедные фермеры отгоняли вас от нас ружьями.
Kampanyamın finans yükünün çoğunu Moreira ve diğer çiftçiler karşıladılar.
Морейра один из тех, кто оказал финансовую поддержку моей кампании.
Çiftçiler, tüccarlar ve samuraylar hepsi eşit olacak.
Крестьяне, торговцы, самураи... Все будут равны.
Anarsist milisler ve yoksul çiftçiler topraklarin bolusturulmesine baslar
С помощью анархистского ополчения фермеры заняты переделом земель.
O çiftçiler silahsız gezer. Bunu bilirsin, şerif.
Шериф, вы же знаете, что фермеры не носят оружия.
Çiftçiler kışkırtmayı sürdürürse, elbette yumruklar uçuşur.
Ну, помахали пару раз кулаками. Это же естественно.
Çiftçiler, Belediye Başkanı çıkmalarını istiyor.
Это те фермеры, которых хочет прогнать Майор.
Kıtlık yüzünden, vadideki suyu kısıtladık. Çiftçiler zor durumda, şehrin suya ihtiyaç duyduğuna şüphe yok.
Мы нормировали подачу воды в долину. но город нуждается в питьевой воде.
Kırsalda çiftçiler tatami hasırlarında televizyon izliyor olabilirler ve sisin ardından Fuji'yi göremezsin.
Может быть, сельские фермеры и смотрят теперь ТВ, сидя на татами и невозможно разглядеть Фудзи из-за смога.
Festival havasında dekore edilmiş ana salonda Varşova Politeknik ve geleneksel yeni yıl balosu... en çok hak edenler için : Parti ve halkın önde gelenleri... işçi önderleri... çiftçiler, öğretmenler ve akademisyenler.
Празднично украшенный актовый зал Политехнического Института, новогодний бал... для особо отличившихся : достойных Партии и Правительства, передовых работников, хлеборобов, учителей, ученых.
Crodan'daki çiftçiler için tarım ürünleri taşıyan bir mekik pilotuyum.
еилаи емас апкос одгцос кеыжояеиоу ле ацяотийг аматяожг апо ацяотес сто йяомтам.
Crodan'daki çiftçiler için tarım ürünleri mi?
ацяотийг аматяожг апо ацяотес сто йяомтам ;
Siz sıradan çiftçiler değilsiniz.
дем еисте сумгхислемои ацяотес.
Çiftçiler!
Соотечественники!
Çiftçiler, merhaba!
Земляки! Привет!
Çiftçiler!
Земляки!
Bilirsin işte, çiftçiler, seyyar tenekeciler, sütçüler falan.
Знаете, фермеров, сапожников, доярок и прочих.
Eğer çiftçi olduğunu söylersen Amerika'ya daha çabuk kabul ediliyordun. Amerika, çiftçiler için kota ayırmıştı.
Все знали, что, если сказать, что ты фермер, то ты быстрее попадешь в Америку.
Çiftçiler.
Земледельцы.
Kahrolasıca çiftçiler.
Проклятые земледельцы.
Lanet çiftçiler bana göre ne yapsam yeteri kadar ölmüş olmuyorlar.
Проклятые земледельцы не бвают достаточно мёртвыми для меня.
Lanet çiftçiler.
Проклятые земледельцы.
Duyduğuma göre bazen çiftçiler tarlada bazı...
Я просто слышал, что иногда фермеры в поле слышат какие-то вещи...
Thomas, çiftçiler.
[Морган ] Томас-из-Пригорода [ англ. Thomas Twp ] и Томас-из-Пригорода Тоже [ англ. Thomas Twp Too] Они местные фермеры.
Araçlara el koyan çiftçiler senin vatanında, Dahkur ilinde.
Фермеры, завладевшие оборудованием, из твоей родной провинции Дахур.
Güney Fas'da bir, bir kasırga var. Adı Aajej, ve çiftçiler kendilerini bıçaklarla savunmaya çalışıyorlar.
С южной части Марокко приходит смерч Аажеж, от которого феллахи защищаются ножами.
"Küçük çiftçiler"
Маленькие ранчо?
Çiftçiler...
Фермеров!
Buhrandan en çok çiftçiler etkilendi.
- Крах ударил по ним сильнее всего.
Eğitimsiz çiftçiler, çıraklar, yaşlı güçsüz uşaklarla bu savaş kazanılamaz.
Что могут сделать придворные слуги, неопытные желторотики и старики?
Lanet çiftçiler için fazla sertler.
Эти фермеры - упрямые ребята.
Çiftçiler.
- Земледельцы.
Masaları ziyafete hazırlamak istiyorum... biri çiftçiler için, biri de konuklar için.
один для фермеров, другой для знати.