Çok tuhaftı traduction Russe
181 traduction parallèle
Her şey çok tuhaftı ama daha da tuhaf olaylar yaşanacaktı.
Это все было странным. Но вскоре, начались еще более странные вещи.
Tavırları çok tuhaftı.
Поведение посетителя было очень странным.
O kaçığın tahtaya çizdikleri çok tuhaftı.
Это было нарисовано у чокнутой на доске.
Bahse girerim çok tuhaftır.
Странно, наверно.
O veda partisini düşünüp durmam çok tuhaftı.
Смешно, что я все вспоминаю как меня провожали.
Çok tuhaftı.
На меня что-то нашло.
Evet. Gerçeği söylemediğimi kabul ediyorum. Ama son 24 saatte her şey çok tuhaftı.
Да, я признаю что не сказала всей правды,... но за последние 24 часа было столько всего странного...
Çok tuhaftı.
Странно.
- Çok tuhaftı.
- Это было так странно.
Bilemiyorum. Çok tuhaftı.
Я не знаю, это было странно.
Sonrası çok tuhaftı, çünkü... sanki kurgusu boşalıyor gibiydi... eski bir saat gibi kurgusu boşalıyordu.
Тогда это было так странно, потому что Это было, как он сворачивается Просто сворачивает, как старые часы.
Odamı toplamak çok tuhaftı.
Ёто было так странно, собирать вещи в моей комнате.
Bu da çok tuhaftı, çünkü suikastın üzerinden 20 dakika bile geçmemişti.
Странно как-то, ведь разговор состоялся Минут через 20 после убийства.
- Gerçekten çok tuhaftı.
- Очень странное чувство!
Bir çocuğun hatırladığı şeyler çok tuhaftır çünkü doğumumu hatırlamıyorum.
Знаете, смешно вспоминать юный возраст, Но вот как я родился я не помню.
Teğmen Dan'in bunu demesi çok tuhaftı çünkü o an Tanrı kendisini gösterdi.
Забавно, что лейтенант Дэн это сказал, потому что прямо в тот момент Бог показал, что он есть.
Çok tuhaftı.
Это странно.
Onu bugün öyle görmek çok tuhaftı.
Странно было на него смотреть сегодня.
O çok tuhaftı.
Он был таким странным
Çok tuhaftı.
Это было странно.
Çok tuhaftı, çünkü o sıralar bana her zamankinden daha yakındın.
И что странно, в то же самое время ты был мне так дорог, как никогда.
- Çok tuhaftı -
Тут пpoизoшлo недopaзyмeниe...
Bilemiyorum, çok tuhaftı.
Не знаю, это было так странно.
Sonra ben de ateşlendim ve birden titremeye basladım.... çok tuhaftı, sanki bir patlama oluyordu...
А потом мне стало очень жарко, и я начала дрожать... Это так странно, как-будто взрыв...
Çok tuhaftı.
Это просто жуть.
Ciddiyim, çok tuhaftı.
Это было так странно.
Çok tuhaftı, ha?
Странно вышло, да?
Ben sadece olanlar çok tuhaftı.
Я просто просто все это странно.
Ama gerçekten çok tuhaftı telefonda konuşamıyordu.
Но он говорил так странно, будто не хотел говорить по телефону.
Çok tuhaftı.
Это было так странно.
Ekinleri o şekilde görmek çok tuhaftı.
Уж больно странно была повалена кукуруза.
- Onun burada olmaması çok tuhaftı.
- Да, это было странно, что ее здесь не было.
Çok tuhaftı.
Странно все это было.
Çok tuhaftı çünkü o bir cadıya benziyordu ancak bize hiç şeker vermemiş olsa da... biz bir bakıma üzülmüştük aslında onun için.
Это было странно, потому что она правда похожа на ведьму, но... мы плохо к ней отнеслись. хотя она не угостила нас сладостями.
- Çok tuhaftı.
- Это знак.
Son günlerde çok tuhaftı.
Он поступал очень странно в последнее время..
- Çok tuhaftır aslında... - Kusura bakma. Ben kendim bulurum onu.
- Прошу прощения, я сама его найду.
Buna inanamazsın, çok tuhaftı.
Ты мне не поверишь, это так странно.
Çok tuhaftı.
Чудеса какие-то
İsmi çok tuhaftı :
Странное название...
Her şey çok tuhaftı.
Всё это было странным.
- Çok tuhaftı.
- Это что-то странное.
Bu sorun için genelde küçük, yeşil kağıt parçalarının el değiştirmesini içeren bir çok çözüm önerilmişti, ama bu tuhaftı, iyice düşünüldüğünde, mutsuz olan şeyler küçük, yeşil kağıt parçaları değildi.
ак только ни пытались решить эту проблему, но в основном посредством циркул € ции маленьких зеленых кусочков бумаги, что странно, так как в целом, ведь не эти зеленые кусочки бумаги были несчастны.
Einstein'ın tahmin ettiğinden çok daha tuhaftır.
Дaжe Эйнштeйн тaк и нe paзoбpaлcя, нacкoлькo нeoбычнaя.
Kız, "Bu çok tuhaftı!" der.
И она говорит :
Çok tuhaftı.
Я раздвоилась.
Çok tuhaftı.
... вёл себя странно.
Çok tuhaftı.
Он в курсе, что ты никогда не выигрывала у меня?
Yazarken tuhaftın. Daha çok geceleri yazıyordun, sanırım.
Ты повернулся на том рассказе, писал по большей части ночью, кажется...
Şimdi, hayalini kurduğu an gerçekleşmekteydi ama bu erotik olmaktan çok, tuhaftı.
Теперь, когда то, о чем она мечтала, осуществилось, все это скорее казалось странным, чем эротичным.
Tuhaftı ama kadın çok umutsuz görünüyordu. Geri oturdum.
Это было очень странно, но у неё был такой отчаянный вид...
çok teşekkür ederim 2489
çok tesekkür ederim 16
çok tatlısın 281
çok teşekkürler 1924
çok tatlı 272
çok tatlı bir kız 25
çok tatlısınız 41
çok teşekkür ederim efendim 35
çok tatlılar 32
çok teşekkür ederiz 106
çok tesekkür ederim 16
çok tatlısın 281
çok teşekkürler 1924
çok tatlı 272
çok tatlı bir kız 25
çok tatlısınız 41
çok teşekkür ederim efendim 35
çok tatlılar 32
çok teşekkür ederiz 106
çok tatlı biri 28
çok tatlı bir çocuk 17
çok tehlikeli 270
çok tatlı değil mi 24
çok taze 16
çok temiz 27
çok tuhaf 438
çok tatlıydı 26
çok tuhafsın 37
çok tatlıdır 20
çok tatlı bir çocuk 17
çok tehlikeli 270
çok tatlı değil mi 24
çok taze 16
çok temiz 27
çok tuhaf 438
çok tatlıydı 26
çok tuhafsın 37
çok tatlıdır 20