Ürünü traduction Russe
1,062 traduction parallèle
O zaman geriye "denis" ürünü kalıyor. O da çok şık.
" огда морепродукты. ќни тоже душевные
Çok fazla süt ürünü yiyorsun.
Вы едите слишком много молочных продуктов.
Çok fazla süt ürünü mü?
Слишком много молока?
Gerçekten çok fazla süt ürünü yediğimi mi düşünüyorsun?
Думаете я употребляю слишком много молочных продуктов?
Düşünsenize oturmuş televizyon seyredip... tam da aynı ürünü içerken TV'de reklamının yayınlandığını.
Вы когда-нибудь стояли там и смотрели ТВ и вы пили такой же продукт и они рекламировали прямо там по ТВ?
Sanki yaratıcı bir dehanın ürünü.
Она стала как новая.
Marge, sen benim karımsın ve seni çok seviyorum ama sen hayal ürünü bir dünyada yaşıyorsun.
Ты - моя жена, и я тебя очень люблю но ты живешь в выдуманном мире.
Hayır, hayal ürünü.
Нет, это просто игра воображения.
Bir ürünü televizyonda satan bir sanatçı şimdi ve sonsuza kadar sanat dünyasından uzaktır.
Любой, любой исполнитель, который когда-либо рекламировал что-то на ТВ с сегодняшнего дня и на всю вечность не может быть артистом
Varolan bir ürünü aldın..... ve içine saat koydun.
Тебе нужно вмонтировать часы в свой переводчик.
Bu olayı veya ürünü tüm gücümle destekliyorum.
Я с радостью поддерживаю это событие или продукт.
Sabahın üçüne kadar, başka bir deniz ürünü açık büfesi bulmaya çalıştık.
Мы ездили до 3 часов ночи и искали еще какой-нибудь ресторан, где можно было бы "съесть сколько влезет" рыбы.
Bu hayal gücümün ürünü olmalı.
Наверно мне всё это причудилось.
Gökle yer arasında ise, Troi va Dat, ürünü hasat etmek ve Yüce Buda'nın öğretilerini izlemek için uğraşan insanlar.
Между Небом и Землей жила деревня, выращивала урожай и следовала учениям Будды.
Bak, Gareth, benim için iflah olmaz yalancı dediklerini biliyorum... ve mahkemede söylediklerimin tek kelimesine kimse inanmadı... ama Charlie Burke hayal ürünü değildi... bu kişi gerçekten vardı.
Знаете, Гарет, люди называют меня лжецом и сказочником, и никто не верит моим словам, но Чарли Бёрк на самом деле существовал. Он - не плод моего воображения.
Kitaplarım malesef gerçekten çok hayal ürünü olarak algılanıyor.
Несведущие умы ошибочно считают мои рассказы вымыслом!
Bu cinayetler Mattiece ve ortaklarının ürünü.
Очевидно, что это работа Маттиса и его сообщников.
Daha önce hiç bu kadar iğrenç bir adamla karşılaşmamıştım, Hastings. Yemin ederim ki ikram ettiği şarap, kendi kimya fabrikasının ürünü.
Гастингс, никогда в жизни я не встречал более циничного человека и готов поклясться, что вино, которым он нас угощал, он гнал в своей химической лаборатории.
Bana bak, hayal ürünü mahluk, ben kimseden korkmam, senden hiç korkmuyorum
Послушай, выродок. Я никого не боюсь, тем более тебя.
Sen sadece hayal gücümün bir ürünü değilsin, haksız mıyım?
Ты не плод моего воображения?
Ama bence bu bir tür Yıldız Savaşları, Siber Teknoloji ürünü yeni model bir donanım.
- НЛО а по мне, эти летучки похожи на истребители. Как в фильме "Звездные Войны". Новые самолеты?
WO-MAN BAKlM ÜRÜNLERİ 'Kad ın-adam'çok eşsiz bir yüz bakım ürünü. İçimizdeki çok çalışan kadın için üretilmiş.
Вомен - это уникальный ассортимент косметики для лица разработанный для женщины, вынужденной работать в тяжелых условиях.
Günümüzün en, en son teknoloji ürünü hayatta kalma aracı.
Это наиболее современное, законченное устройство для выживания.
Kimse böyle aptal bir ürünü istemez.
- Бесполезная вещь.
Fakat sizin fikrinize göre... tüm bu imgeler onun hayalgücünün bir ürünü mü yoksa...
Вы считает, что это был только образ или... - Да!
En gözde çete ürünü bu Donna Karan bandanası - Crips çetesi için mavi, Bloods çetesi için kırmızı ve sadece 75 dolar.
Самый крутой гангстер-тренд - повязка от Донны Каран, голубая для банды "Крипс", красная - для "Бладз", цена $ 75.
Bunun hayal gücünün ürünü olmadığına emin misin?
Вы уверены, что это не розыгрыш вашего воображения?
Bir ömür süren çalışmanın ve deneylerin ürünü.
Результат экспериментов и исследования длиною в жизнь.
- Kuantiuum-40'ın yan ürünü.
- Побочный продукт Квантиума-40.
Sadece doğal bir insan ürünü.
Просто естественная человеческая функция.
Bu ürünü klozet olarak takıyorsunuz.
Вы устанавливаете такое сидение.
Ben hayal ürünü değilim.
Я - не выдумка.
Yani genetik mühendislik ürünü.
Итак, он - продукт генной инженерии.
- Yani yüksek teknoloji ürünü bir kimlik kartı mı diyorsun?
- Электронное удостоверение личности?
Hayal ürünü olduğunu biliyorum.
Я сразу узнаю выдумки.
Bu ürünü benim kafamdan çıkarmazsan öleceksin.
Ты сдохнешь, если не уберёшь это из моей головы.
Doğru, Griff. O yüksek teknoloji ürünü değil.
Ты что, хочешь справиться с высокотехнологичной машиной?
Onu yalnızca 2-3 kez bıçaklamış olsaydı şu anda gerçekle hayal ürünü arasındaki fark değişir miydi?
А если бы она ударила его два или три раза? Была бы меньшей разница между реальным фактом и вымышленным?
Bu adam hayal ürünü.
Этот парень - просто имя.
Hollandalı bir kaptan olan Francis Drake, ürünü, 1586 yılında Amerika'dan, Avrupa'daki topraklarımıza getirdi.
... Франтишека Дрейка, голландского капитана, который привез ее из Америки в наши европейские земли в году 1586 от Рождества Христова.
Ben senin hayal gücünün bir ürünü değilim.
Я не какой-нибудь плод вашего воображения!
Hayal ürünü.
- Воображаемые.
Yapraklar hayal ürünü.
Воображаемые листья.
Yüksek teknoloji ürünü bir sürü oyuncağı var, ama sezgileri yok.
У него куча всякой аппаратуры. Но никакой интуиции.
Başkan Clark, bu durumdaki insanların ekonomik değil, sosyal sorunların bir ürünü olduğunu söylüyor.
Президент Кларк говорит, что люди вроде этих, это результат социальных проблем а не экономических.
Delenn, organik bir teknolojinin ürünü olduklarını söylüyor.
Деленн сказала, что это какая-то органическая технология.
Bu ürünü, kadın modasında yeni bir yönelişin parçası olarak satacağız.
Я хочу, чтобы это стало новым направлением в женской моде.
Bir ürünü nispet yapmak için geri verebileceğinizi sanmıyorum.
Не думаю, что вы можете вернуть товар назло.
Bir ürünü sadece nispet sebebiyle alamayız.
Мы не можем принимать назад товар, основываясь только на желании кому-то досадить.
Beatrice için yazılmış salt kendi beyninin ürünü bir sone.
- Серьзно? - Правда.
Rastgele bir evrimin ürünü.
Прошу прощения.