Inanın traduction Russe
1,203 traduction parallèle
Fırtınanın geçmesini Jumper'ın içinde beklemeye karar verdik.
Мы решили переждать шторм в джампере.
Fırtınanın gelip, şansımızın şiddetle değişmesine iki buçuk saat var. ... bu şehir yok olacak.
У нас два с половиной часа до начала шторма, и если наша судьба решительно не изменится, этот город будет смыт.
Fırtınanın geçmesi daha ne kadar sürer?
Когда же шторм пройдет?
Fırtınanın ölü merkezi.
Спокойный центр шторма.
Hâlâ fırtınanın içinden uçmamız gerekiyor Teğmen.
Нам все равно нужно лететь прямо через шторм, лейтенант.
Evet, Kumandanım bu kabul edilemez... çünkü o zamana kadar, fırtınanın tam gücü üzerimizde olacak.
Да, командующий, это неприемлемо, потому что к тому времени шторм наберет полную силу.
Fırtınanın tüm gücüyle vurmasına bir saatten az zamanımız var.
У нас менее часа до того, как шторм наберет полную силу.
McKay fırtınanın yıldırımlarını kalkanı çalıştırmak için kullanmayı buldu.
МакКей считает, что сможет использовать молнии шторма, чтобы запустить щит.
Hesaplamalarıma göre fırtınanın bize çarpmasına 12 saatten az var, yani...
По моим расчетам, у нас менее 12 часов до начала шторма, итак, мм...
Araştırdığımız her yer fırtınanın yolunun üzerinde.
Все, что мы исследовали, находится в зоне влияния шторма.
Ben bile gelen fırtınanın gücüne inanmakta zorluk çekerdim eğer uzaydan görsemeydim.
Даже я с трудом бы поверила в силу надвигающегося шторма, если бы не видела его из космоса.
Araştırmam, güneş rüzgarlarından doğan kozmik fırtınanın... dünyadaki ilkel yaşam evrimini tetiklediğini kanıtlamayı amaçlıyor.
Я обнаружил, что воздействие высокоэнергетичной космической бури, создаваемой солнечными ветрами, может привести к эволюции ранних форм жизни.
Hemen o öğleden sonra Timothy ayağa kalkmış fırtınanın binalarda meydana getirdiği hasarı incelemeye koyulmuştu bile.
В тот самый день сильный Тимоти поднялся на ноги и стал осматривать повреждения, вызванные бурей.
Rüzgar fırtınanın içine doğru esiyor.
Ветер дует по направлению к грозе.
İçlerinden birinin ölmesi yada bir fırtınanın gelip tepelerini yıkması, onları için sorun teşkil etmez.
Не важно если один из них умрёт, или дождь размоет муравейник.
En tecrübeli denizcileri bile kusturacak... çalkalanan sularıyla... büyük ve güçlü dalgalarıyla, en şiddetlisinden... bir kabarmanın, büyük bir fırtınanın... bu kampa yaklaştığını söylüyorum.
Скажу по секрету, чудовищный неистовый хаос, бушующие воды, огромные волны страшной силы, которые ушатают даже матёрого морского волка, обрушатся на наш лагерь.
Bizim için sadece... fırtınanın baş döndüren atakları ve çarpan dalgalar var!
Мы же до самой смерти будем барахтаться в головокружительных штормовых волнах и сокрушительных отливах!
Sanki bir anda bir fırtınanın ortasındaymışsın gibi.
За секунду. Прямо во время шторма, представляешь?
Fırtınanın geldiği gün dediğin gibi...
Помнишь, что ты сказал мне в тот день, когда началась буря.
Fırtınanın tam merkezi sakin ve sessiz olurmuş hani.
И когда они добираются до его эпицентра, вдруг становится тихо и спокойно.
- Yoksa bu herzaman içinde barınanın yansıması mı?
Или может быть все одно к одному?
Fırtınanın ortasındaki iyi adam gibi.
Отважный человек, хотя бы.
Hep beraber kendini beğenmişliği azaltırsak en azından kendi kasabamızda fırtınanın etkisini azaltabiliriz.
Если мы все возьмемся за уменьшение самомнения... то сможем уменьшить последствия бури, по крайней мере, в нашем родном городе.
Böylece, bizim için en iyisini dileyerek, fırtınanın dinmesini bekleriz.
Поэтому мы ждём, чтобы ливень прошёл, надеясь на лучшее.
Normalde bir fırtınanın Denver'dan buraya gelmesi ne kadar sürer?
Сколько обычно гроза доходит сюда из Денвера?
Harry rüyamda fırtınanın yaklaştığını söyledi sanki.
Как сказал Гарри в моем сне : "Приближается шторм." перевод :
Merhaba anne. — biz kazazede, hayatını yalnızlık içinde yaşamaya mecbur kılınan.
Привет, мам. Покинутый, вынужденый жить в одиночестве.
Bana geçen cuma akşamı, şehir merkezindeki otoparkta çalınan araçların sayısını söyleyin.
Сообщите мне данные по угонам... с парковок в центре города по вечерам в пятницу.
Manderlay'deki, geçmişten o güne taşınan bütün olumsuz davranışların silinmesine yönelik atılan ilk adımlardı bunlar.
Это было скромное начало, которое со временем должно было уничтожить в Мандерлее все унаследованные негативные типы поведения.
Doğumdan sonra iki gün içerisinde annelerinden alınan buzağılar, boğazlarından bağlanıyor ve kaslarının gelişmesi engelleniyor.
Телятина, взятая от их матерей в течение двух дней после рождения, привязаны в шее и сохраненный ограниченным препятствовать мускулам развиваться.
Kafesinden tasmayla alınan hayvan, kıyılmış sıra sıra tilkilerin, samurların, rakunların ve kurtların ve dahasının yanından geçiriliyor.
Удаленный от его или её клетки с тяжелым полюс шеи, животное идется мимо ряды тел убитых лис, соболя, еноты и волки, среди других.
Bodrum katına taşınan çılgın teyze olabilirim.
Я могу стать безумной тетушкой и жить на цокольном этаже.
... en ödüllü yıldızlarından biri olan herkes tarafından, "Londra'nın Sesi" olarak tanınan Prothero'nun dün gece kalp yetmezliğinden ölmesi büyük üzüntüye neden oldu.
- -собравший больше всего звезд в истории ВТN человек, известный всем, как "Голос Лондона" скончался вчера ночью от сердечной недостаточности.
"Milletimiz, fırtınanın dinmesini bekliyor olacak."
"Ќаш народ ожидает, когда утихнет бур €".
Şimdide bizi deli bir "hallelujah" çığırtkanının yönettiği "İsa'ya dönün" kamplarınan birine götürüyor!
А теперь приволок нас на сборище святош, где заправляет какой-то сумасшедший.
İkinci bir fikir almanın zararı olmaz. Kafaya alınan bir darbe.
Нет вреда в дополнительном мнении.
Alınan adale yüzünden, hastanın bacağının işlerliği büyük ölçüdezarar gördü.
По причине значительного объема удаленных тканей, функции ноги пациента были нарушены.
"Cladius Appius'ın evinden kaçan ya da çalınan köle kadın için iyi bir ödül verilecek."
" Большая награда обещана тому, кто вернет рабыню, похищенную... или сбежавшую из дома Клавдия Апия.
Marius Dolabella'nın evinden çalınan ya da kaçan köle kadını getirene iyi bir ödül vaadediliyor.
Хорошее вознаграждение Назначается за возвращение рабыни, украденной или убежавшей из дома Мария Долбелла.
- Sezar'ın çalınan kartalını bulmalıyız.
Мы должны вернуть украденного орла Цезаря.
Bundan sonra, o köyden alınan hiç kimse bir daha geri dönmemiş ama hayatta kalan birkaçının, yeteneğin geçtiği kişiler olduğunu düşünüyor Charin.
После этого, ни один из тех, кто был забран из этой деревни, никогда не возвращался, но те немногие, что выжили, по мнению Чарин, и передали нам этот дар.
Linda'nın evinin duvarından sökülüp alınan telefonun tekrar arama tuşuna basıldığında ev numarasının ilk beş hanesini gösteriyor.
Для Сергея - да, но для меня - нет. - А потом я... я посмотрел на Сюзан. - Брайан...
Sadece güzel bir yüzle yaşayamazsın Güzellik her şeyi düzeltemez
500 ) } kireigoto dake ja ikirenai { \ 1cH572708 } You can't live with just a pretty facade 500 ) } yasashisa dake ja iyasenai { \ 1cH572708 } Kindness can't heal everything ubawareta no wa { \ frz-5 \ fs55 } NAN da?
Bu bisiklet, sokağın karşısında oturan şu kızın bir ay önce çalınan bisikletine çok benziyor.
Знаешь, этот велик что-то очень похож на велик который месяц тому назад украли у девчонки с нашей улицы.
Hikâyemiz bir gece Vardenlerin müttefiki Arya, canını kurtarmak için kaçarken başlar. Yanında kralın kendisinden çalınan bir taş taşımaktadır.
В ночь, когда все началось Арья, союзница Стражей, спасалась бегством унося камень, похищенный у самого короля.
Kaşınan yerini nasıl kaşıdığını... Hareketlerini kısıtlamasını altı haftalık zaman diliminde üzerindeki yazıların nasıl arttığını.
то, как она чесала зудящую руку, то, как гипс сковывал её движения, то, как в течение 6 недель на нём росло количество надписей.
Biz tanınan spor yazarlarımızın yorumlarını alırken, bilgisayar karşılaştırmaları yapıp kimin daha üstün olacağını hesaplayacak.
И пока машина определяет сильнейшего послушаем споры наших спортивных обозревателей.
O kadının rahminde çalınan bir bebek var.
В матке этой женщины вынашивается украденный ребёнок.
Müşterilerin dikkatine, önümüzdeki yirmi dakika için, her satın alınan eşyanın yanında bedavadan golf sopası.
Вниманию покупателей, следующие 20 минут к каждой покупке прилагается бесплатная клюшка для гольфа!
Madem çalınan şey o kadar değerli neden suç duyurusunda bulunmadın?
Почему Вы не заявили о кое-какой ценности, если эта вещь была украдена?
Zamanının O.C.'si. Stres, kaşınan ayak dışında her şeyi açıklıyor.
Стресс объясняет все, кроме зуда в ноге.
inanın 122
inanın bana 383
inanılmaz 1325
inanıyorum 283
inanırım 48
inanılmazsın 87
inanılmazdı 150
inanılmazdın 22
inanılmaz bir şey 125
inanılmaz biri 32
inanın bana 383
inanılmaz 1325
inanıyorum 283
inanırım 48
inanılmazsın 87
inanılmazdı 150
inanılmazdın 22
inanılmaz bir şey 125
inanılmaz biri 32