Şeyin traduction Russe
21,858 traduction parallèle
Boşaltılıp taşınmadan önce her şeyin sayımı yapılacak.
Её должны инвентаризировать, прежде чем разобрать и перевезти.
Pekala... Ajan Peña, size önerdiğimiz şeyin potansiyelini anlamanızı istiyoruz.
Что ж... мы хотим, агент Пенья, чтобы вы поняли потенциал того, что мы вам предлагем.
Buralarda her şeyin kontrolü onda.
Это она всем здесь заправляет.
Fernando ile konuştum, her şeyin kitabına uygun olduğunu söyledi.
Я говорил с Фернандо, он сказал, что это абсолютно законно.
Tek istediğim her şeyin bitmesi ve senin o ailenin çektiği acıyı anlaman.
Я только хочу, чтобы все скорее закончилось, и чтобы вы поняли, что эта семья страдает.
Hiçbir şeyin onu durdurmasına izin vermedi.
Никому не давал себя остановить.
Şimdi, görüşüne göre uyuyan güzelimiz, Krypton'dan buraya yolculuğunda Segara Beyal denilen bir şeyin içinden geçmiş.
Так, наша спящая красавица из Криптона пролетела через Сегара Бейл.
Her şeyin bir çaresine bakmam gerekiyor gibi görünüyor olabilir, ama öyle değil.
Я знаю, что, кажется, мне давно бы уже пора во всём разобраться, но я не смогла.
Mükemmel olan her şeyin kutlaması...
Я хочу устроить праздничное шоу в Зале.
Her şeyin yolunda olduğunu, şirketler arası bir savaş çıkma riski olmadığını söylersen, gemimize geri dönüp kendi yolumuza gideriz ve bizi bir daha görmezsin.
Скажите, что всё в порядке. Что нам не угрожает война корпораций. Тогда мы вернёмся на корабль и полетим своей дорогой.
Alternatif gerçeklikte, savaşı başlatan şeyin Eos 7'nin yok edilmesi olduğunu biliyorsun.
Ты знаешь, что в альтернативной реальности война началась с разрушения Эоса-7.
Tarikatlara olan şeyin aynısı oldu.
Тоже самое, что случается со всеми подобными культами.
Bu kadar büyük bir şeyin uçabildiğine inanabiliyor musun?
Не верится, что-то такое большое летает.
Doğru, çünkü federal hükümet... hiçbir şeyin içine etmez ve her zaman sır saklar.
Правильно, потому что федеральное правительство никогда ничего не портит и всегда хранит секрет.
Size inansam bile, ki inanmıyorum, o şeyin içine binmem, hem de ne için?
В смысле, даже если бы я вам поверила, что не так, я бы не залезла в эту штуку.. чтобы?
Bu kadar büyük bir şeyin uçabildiğine inanabiliyor musun?
Не верится что, что-то такое большое летает.
O şeyin 20 yıldır çalışmadığının farkındasın, değil mi?
Ты понимаешь, что эта штука уже 20 лет не работает?
Üzgünüm, bu şeyin çalıştığını bile bilmiyordum.
Простите, даже не знаю, как эта штука работает.
Her şeyin bir sırası var.
прежде всего...
Tamam, tamam, bak, eğer polissem beni burada vurunca her şeyin öylece sona ereceğini mi sanıyorsun?
- Заткнись! Ладно, ладно, слушай, был бы я копом, если бы был, это закончится вот так, ты просто тут меня застрелишь?
Her şeyin gerçek olduğunu söyleyin bana. Her şeyin gerçek olduğunu.
Покажите мне, что всё это реально.
Bizim yaptığımız şeyin aynısını yapıyordu.
Он делал тоже самое, что и мы.
Ve bu gece o gece..... her şeyin değişeceği gece.
Сегодня та самая ночь, которая должна изменить всё.
Böylesine gayretle çalışmanla hiçbir şeyin yoluna çıkmasına müsaade etmemenle.
Горжусь тем, как упорно ты трудилась. А сейчас ты не позволишь тебе помешать.
Her şeyin yolunda olduğundan emin misin?
Вы уверены, что все в порядке?
Diyecek bir şeyin varsa, bana söyle!
Если у тебя есть что сказать, говори это мне!
Her şeyin gerçekten sona erdiğinden emin olmak istiyor.
Он хотел удостовериться, что всё закончилось.
V'ye üçlü olarak kaldığımızda her şeyin iyi olacağını söyle.
Скажи Ви, что тройничок остаётся, и всё будет хорошо.
Hiçbir şeyin değişmesine gerek yok.
Ничего не должно меняться.
Gidin ve her şeyin mükemmel olmasını sağlayın.
Идите и приведите все в порядок.
Koluna olan şeyin daha önce de olduğunu söyledi.
И она говорила, что эта штука с рукой уже бывала с ней.
Ona her şeyin sona ermediğini söyleyebilecek bunun başına gelebilecek en kötü şey olmadığını söyleyebilecek biri varsa sensin.
И если кто-то и может сказать, что это не конец, что это не худшее, что может случиться, то это вы.
Şeyin kanatları gibi...
Похоже на крылья...
"Holistik" kelimesi her şeyin temelde birbirine bağlı olmasına karşı olan inancımı ima ediyor.
Термин "холИстика" отражает мою полную убежденность в фундаментальной взаимосвязи всех явлений.
"Holistik" her şeyin temelinde birbirine bağlı olması demek.
- ( барт ) ХолИстика — это фундаментальная взаимосвязь всех явлений.
Bu saatten sonra olan her şeyin sorumlusu sensin. "
И тогда вся кровь, что прольётся, будет на твоих руках ".
O şeyin nasıl çalıştığını biliyor musun?
Ты умеешь обращаться с этой штукой?
Keşfettikleri şeyin gücüne takıntılılardı, onu gerçekten anlamaya hiç zamanları olmadı.
Они так зациклились на энергии, которую обнаружили, что никогда не пытались до конца во всём разобраться.
Çünkü senin başına gelen şeyin ta kendisi.
Потому что именно это... случилось... с... вами.
Seni gördüğüm an, her şeyin yoluna gireceğini anladım.
Как только увидела тебя, сразу поняла, что всё будет хорошо.
Çocukken bir şeyin parçasıydım ne olduğunu bilmediğim bir şeyin.
В детстве я была одной из... ну, не знаю, как это назвать.
Bir şeyin içine düştüm.
Я провалился в... куда-то!
Çiti sen tırmandın, çıkrığı sen çevirdin, o şeyin içine sen düştün.
Ты залез на забор, вставил рукоятку, провалился... в дыру.
Aradığımız şeyin gömülü olduğunu nereden biliyorsun?
Откуда ты знаешь, что мы ищем что-то закопанное?
Her şeyin olduğu, Patrick Spring'in öldüğü gün, bir şeyler gördüm.
В тот день, когда всё это случилось, когда умер Патрик Спринг, я кое-что видел.
Tüm hayatım boyunca hiçbir şey yapmadım ve her şeyin bu kadarcık olduğunu düşündüm : Hiçbir şey.
Каждый день своей жизни я не делал ничего, и думал, что так и надо... ничего.
Bir şeyin yok.
Ты в порядке.
Bir şeyin olmadığını söyle.
Скажи что-нибудь.
Söyle. Bir şeyin yok.
Скажи, что ты в порядке.
Hiç bir şeyin yolumuza çıkmasını istemiyor...
Я не хочу, чтобы все стало...
Her şeyin, o zamanki gibi olmasını istiyorum.
Я хочу чтобы все было в точности, как тогда.