100's tradutor Turco
6,591 parallel translation
I'll bet you $ 100 she's telling the truth.
- Doğru söylediğine 100 dolar bahse girerim.
He delivers an average of 100 strikes per round to his opponent's perfect submission while displaying an incredible ability to take the most brutal blows.
Tur başına 100 vuruş yapıyor karşısındaki rakibini mükemmel vuruşlarıyla aşağı çekiyor.
In 100 seconds, the gold's ready.
100 saniye sonra altın hazır olacak.
As far as the crew believes, They're halfway through a 100-year journey.
Mürettebat 100 yıllık yolculuğun yarısında olduklarına inanıyor.
As far as the crew believes they're halfway through a 100-year journey.
Mürettebat 100 yıllık bir yolculuğun yarısında olduklarına inanıyor.
Here's 100, as an advance.
- İşte, avans olarak 100 tael. - Ekselans benden kimi öldürmemi istiyor?
That's 100 of those guns.
Yani onun gibi 100 silah daha var.
- I know I'm not 100 % yet, But I feel like I've hit a wall.
- Tamamen iyileşmediğimi biliyorum, ama sanki bir duvara çarpmış gibiyim.
Mm-hmm. Maybe a little too much, because when I looked through the recent transactions, I found a wire transfer in the amount of $ 100,000 to an off-shore account to this guy.
Belki de fazla güvenmişler çünkü son hesap işlemlerini inceleyince bu adamın offshore hesabına 100 bin dolarlık ödeme yapılmış olduğunu gördüm.
Perry said he put $ 100 petty cash into your account and that you should not drink it.
Perry hesabına 100 $ nakit avansı aktarmış ve onunla içmeyecekmişsin.
Okay, there has got to be 70... 100 files here from Creel's laptop.
Pekâlâ, burada 70 Creel'in bilgisayarından 100 tane dosya var.
Well, I guess no one's right 100 % of the time.
Kimse yüzde yüz haklı çıkmaz.
$ 100,000 is nuisance money?
100.000 dolar mı sıkıntılık paraymış?
I mean, you listened to Cece's message 100 times.
Cece'nin mesajını yüz kere dinledin. Evet.
- That's 100 % perfect.
- Bu harikaydı.
The Forerunners built it 100,000 years ago, and we still don't totally understand it.
Atalarımız 100 bin yıl önce buraları inşa etmişler ve biz hala tam olarak hiçbir şeyi anlamış değiliz.
A 100-year drought has killed half the population.
100 yıllık kuraklık, nüfusun yarısının ölümüne sebep oldu.
So, 100 feet across the loft?
Yani, dairenin 100 feet karşısı?
There's $ 100.
Burada 100 dolar var.
It's a perfect match.
% 100 uyuşuyor.
Only about, I think, a hundred people can fit in there at the most... and they're right on you.
Zaten oraya da ancak 100 kişi sığabilir. Tam burnunuzun dibinde dururlar.
Right. Uh, Regina...
Kasaba sınırı şu yolun 100 metre yukarısında.
That's over 100 grand in cash.
100 bin dolardan fazla.
Those neurons form connections between 10,000 and 100,000 connections to other neurons and it's from that complex circuitry that the human condition emerges.
Bu nöronlar diğer nöronlarla 10,000 ile 100,000 arasında bağlantı kurar insan olgusunun oluşması bu karmaşık devre yapısından gelir.
Can you imagine dragging the Earth closer to the Sun, heating it up, then at some point the temperatures would rise to 100 degrees or greater, all the water would evaporate or boil away into the atmosphere,
Dünya'nın, Güneş'e yaklaştığını ve ısındığını düşünün...
Within a year of the publication of the paper in 1912, the size of the Milky Way galaxy had been measured and shown to be 100,000 light years across, with the sun not near the centre, but close to the edge.
1912'de akademik bir tezde yayınlandığı yıl içinde Samanyolu Galaksisinin büyüklüğü yüz bin ışık yılı olarak ölçüldü. Güneş'in de merkeze değil, kenara yakın olduğu anlaşıldı.
Well, it's not 100 %, but it's enough to see an impact zone.
Tam değil ama vurulduğu yeri görebiliyoruz.
My husband's a perfectionist and he must have had 100- - maybe more- - puzzles that he had created and never published because he didn't think they were good enough.
Kocam mükemmeliyetçidir. Yeterince iyi olduklarını düşünmediği için yayınlamadığı belki 100 bulmacası vardır.
Very rarely do I say this, but I am, without a doubt, 100 % boned this time.
Bunu pek sık söylemem ama bu sefer yüzde yüz sıçtım.
And give 100 bucks to some doctor to give me the exact same tape?
Bu bantın aynısından verecek bir doktora 100 kağıt mı vereyim.
'Cause he's 100.
Çünkü 100 yaşında.
Let's do 100.
100 olsun.
I'm afraid that by the time she's a teenager, she'll be like, " Mom, you're 100!
Ergen olunca şöyle olur diye korkuyorum :
What? ( mocking accent ) : You want to haggle, it's a hundred.
- Pazarlık edeceksen, 100 dolar olur.
AND THAT'S WHEN TEMPERATURES RISE DRAMATICALLY TO 50-TO 100-MILLION DEGREES. AT THAT POINT, YOU GET IGNITION.
Sıcaklıklar çarpıcı derecede yükseldiğinde 50 ile 100 milyon derece gibi bir sıcaklığa ulaşınca bu noktada, ateşleme meydana gelir.
BUT THE MILKY WAY IS 100,000 LIGHT-YEARS ACROSS,
Ancak samanyolu galaksisi 100 ışık yılı genişliğinde.
That's $ 100,000.
Nasıl?
It's 100 percent handmade and the material is crocodile leather.
% 100 el yapımı ve malzemesi timsah derisinden.
It's 100 thousand won cheaper and it's being sold for 90 thousand won.
Bu 100.000 won. Bu da 90.000 won.
That's... I'm 100 %... No 200 % sure about Mr. CEO's feelings but I can't tell how she feels about him.
Başkan'ın duygularından % 100, hayır % 200 eminim de hanımefendininkilerden emin olamıyorum.
You must have said it 100 times.
Bunu 100 defa söylemiş olmalısın.
She was working through the 100 Books Everybody Should Read.
Karım kitapçıda çalışırdı ve 100 kitap okuman gerektiğini söylerdi.
Around 100 years ago, some of the world's greatest scientists began a journey down the rabbit hole into the strange and the bizarre.
Yaklaşık 100 yıl önce dünyanın en önemli bilim insanlarından bazıları işin temeline inmek için garip ve tuhaf bir yolculuğa başladılar.
- It's a hundred miles away, dude.
- 100 mil ötede, dostum.
- That's 100 percent.
- Yüzde 100'de.
It's almost 300 feet.
Neredeyse 100 metre.
Singapore's renowned private museum that's been around for over 100 years.
Singapur'un yüz yıldır ayakta duran ünlü bir müzesidir.
You know how much weight it would add to fully waterproof an 85-liter pack?
85 litrelik sırt çantası yüzde 100 yağmur geçirmez olsa kaç kilo olur biliyor musun?
So, if you were attempting to succeed in 100 % failure, your attempts were flawed.
Yani, biraz daha çaba gösterirsen % 100 başarısız olabilirsin, ama bazı kusurların var.
He's been active in covert operations with a 100 % success rate.
Gizli harekatlarda % 100 başarı gösterdi.
Say, "Look, we need 1 00 % confirmation " that it's a good product, " and, then, yeah, ask for samples.
"Bak, bize % 100 onaylı mal lazım" ya da "Bu iyi malmış." diyebilirsin...