1600's tradutor Turco
121 parallel translation
One such planet, Corot 7B, orbits so close to its star that surface temperatures reach as high as 1,600 degrees Celsius.
Bu gezegenlerden, corot 7b, Güneşine çok yakın konumdaydı Yüzey sıcaklığı 1600 dereceye kadar ulaşıyordu.
1600 A.D.
M.S. 1600.
There's 1,000 miles of Indian territory.
Yerli bölgesine 1600 km var.
Twenty-four churches, if I'm not mistaken, including a few distinguished Baroque specimens of the late 1600s.
Yanlışım yoksa, 2400 kilise var... ve bunların bir kaçı, 1600'lerin Barok tarzında yapılmış.
The Emperor Constantine built it as a reservoir... 1,600 years ago.
İmparator Konstantin su deposu olarak yaptırmış... 1600 yıl önce.
You are to reach Saint-Michel by 1600 tomorrow.
Yarın 16 : 00'a kadar Saint Michel'e ulaşmalısın.
And 1600 cubic U.S. furlongs of white paint with a special snow finish.
Ve kar efektli tonlarca beyaz boya.
Collinwood was built by Joshua Collins in the late 1600's.
Collinwood, 1600'lerin sonlarında Joshua Collins tarafından yaptırıldı.
You ever show her a $ 1600 ring again know what's gonna be on your tombstone? You know what's gonna be written?
Ona bir daha 1.600 $'lık bir yüzük gösterirsen, mezar taşına ne yazılır biliyor musun?
BUN has stabilized at 40.2, good output of 1 600cc's.
BUN 40.2 de stabil, 1600 cc'de çıkış gücü iyi.
Even as late as 1600 Johannes Kepler was still struggling to interpret the structure of the cosmos in terms of Pythagorean solids and Platonic perfection.
1600'lerin sonundaki gibi Johannes Kepler, evrenin yapısını Pisagor kanunları ve... Platon mükemmeliyetçiliğiyle açıklamakta zorlanıyordu.
It's May now. 1600.
Mayıs ayındayız. 1600.
Well, if you want to cross, it's $ 1,600.
Sınırı geçmenin bedeli 1600 $.
Tomorrow you'll probably kill the desk clerk hold up a McDonald's, and drive us a thousand miles out of the way to see the world's largest ball of mud!
Yarın resepsiyonisti öldürürsün... McDonald's'ı soyup, bize 1600 kilometre ötedeki... dünyanın en büyük çamur yumağını gösterirsin!
That new Chevy of mine's only got about 2,000 miles on it.
Yeni aldığım Chevrolet sadece 1600 km'de.
It's me checking in from Station 3 at 1600 make that 1601 hours.
Evet, benim. İstasyon 316 : 00'da kontrol ediyorum. ... şunu 16 : 01 yapalım.
Ladies and gentlemen, the horses are coming out on the track for the fourth race which will be run at a distance of one mile.
Bayanlar ve baylar dördüncü 1600 metre yarışı için şu anda atlar piste yerlerini aldılar.
It's a map of Europe, from the late 1 600's.
Bu bir Avrupa haritası. 1600'lerin sonlarından kalma.
Yeah, well if you hadn't stolen that 1.600 from me, you might've had a chance to win all your money back.
Evet, o 1600'ü çalmış olmasaydın, tüm paranı geri kazanma şansın olurdu.
Every GI in this country is glued to his radio twice a day at 0600 hours and 1600 hours to hear that lunatic.
Bu ülkedeki her asker günde iki kez radyosuna yapışıyor. Sabah 6 ve akşam 4'te bu deliyi dinlemek için işi gücü bırakıyorlar.
Zagon's a rancher. 4,000 acres in Costa Rica.
Zagon çiftçidir. Costa Rica'da 1600 hektarlık arazisi var.
The landing of the "Riifude." - 1600.
Ansei Baskısı.
Sixteen hundred dollars? That's all?
1600 dolar mı?
There will be a staff meeting at 1600 hours.
Saat 16.00'da personel toplantısı var.
Now, if it's a Pacific Ocean impact which we think it will be it'll create a tidal wave three miles high, travelling at 1,000 miles an hour covering California and washing up in Denver.
Eğer Pasifik Okyanusu'na vurursa, ki öyle sanıyoruz çarpmanın şiddetiyle 5 km yüksekliğinde dalgalar saatte 1600 km hızla, California ve Denver'e ulaşacak.
It's rumored that she's got more than 1,600 fans.
Söylentilere göre 1600 den fazla yelpazesi varmış.
These things went from four points of light that were understood only marginally better than Galileo had understood them when he discovered them, to entire worlds you could map and study in 48 hours.
Galileo'nun 1600'lü yıllarda keşfetmesinden beri haklarında pek bir şey öğrenemediğimiz bu 4 ışık noktası ; 48 saat içinde haritalayıp, araştırıp detaylandırabileceğiniz tam teşekküllü gezegenlere dönüştüler.
Right now, he's drunk in some bar 1,000 miles away,
O, şimdi 1600 km uzakta herhangi bir barda sarhoş,
It's about a tasty beverage called Coca-Cola, invented some time in the 1600s.
Coca-Cola adlı lezzetli bir içecek hakkında. 1600'lü yıllarda icat edildi.
It turns out in the late 1 600s there was a pub in Mile End called the Admiral's Arms.
1600'lerin sonlarında Mile End yakınlarında Admiral'a Arms adında bir pub vardı.
So a trillion trillion tons of hot metal spinning at a thousand miles an hour, so...
Trilyonlarca ton sıcak metal saatte 1600 metre hızla dönüyor. Yani...
This is a superheated hyper-fluid of molten iron and nickel at 9,000 degrees Fahrenheit, 2,000 miles down, 1,000 miles thick.
5000 derecede erimiş demir ve nikelden oluşan bu sıvı, 3200 km derinlikte, 1600 km kalınlıktadır.
Who would have thought the road, 1600 million U.S. dollars
160 milyon dolar.
Now I have an artifact from every Florida shipwreck of the 1960's.
Artık Florida'da 1600'lerde batmış her gemiye ait birer sanat eserim var.
The president moves again at 1600, I've got a pointless personnel person here and a viper's nest of paranoia on the Grid and I need your 100 % focus.
Başkan saat 16 : 00'da tekrar ayrılıyor, gereksiz yere personelimde test uygulanıyor ve operasyon odam paranoyak bir kobranın yuvasına döndü ve şimdi senin 100 % odaklanmanı istiyorum.
I know you spent a lot of time in the Amazon basin, and that's where this was photographed... a thousand miles from its native habitat.
Amazon'da çok zaman geçirdiğinizi biliyorum, yani bu resmin çekildiği yer... doğal yaşam alanından 1600 kilometre uzakta.
To pick up Gordon's buddies who come on at 1600.
Gordon'ın, vardiyası 16 : 00'da başlayan arkadaşlarını almaya.
Trying to recreate some stuff they did in the 1600s.
1600'lerde yapılan bazı şeyleri yeniden yapmaya çalışıyorum.
Jesus,'1600 animal attacks...''...
Tanrım. "1600 hayvan saldırısı..."
It's a ballad from the late 1600s.
Bu 1600'lerden bir halk türküsü.
All right. The problem with that story is that you were at an overnight track meet in Sacramento that weekend. You were part of the winning 1,600-meter relay.
Tamam.Sorun şu ki sen o hafta sonu Sacramento da 1600 metre bayrak yarışını kazanan takımdaydın.
The 1600 Jews who had left on the Kasztner train in June represented less than half of 1 % of the Hungarian Jews deported to Auschwitz.
Haziran ayında, Kasztner treni ile ayrılan 1600 Yahudi, Auschwitz'e nakledilen Macar Yahudilerinin % 1'inin yarısından daha azını teşkil ediyorlardı.
They were found in a wooden box which dates to only about 1600 A.D.
M.S. 1600 lü yıllarda yapılmış ahşap bir kutunun içinde bulmuşlar.
It's $ 1600 a month.
Aylık 1600 dolar.
This river has cut the world's longest canyon system... a 1,000 mile scar clearly visible from space.
Bu nehir, dünyanın en uzun kanyon sistemini oluşturmuştur. Uzaydan açıkça görülebilen 1600 kilometrelik bir iz.
400 miles long and over a mile deep, Baikal contains one fifth of all the fresh water found in our planet's lakes and rivers.
Uzunluğu 636 kilometre, derinliği 1600 metrenin üzerinde olan Baykal, gezegenimizin ırmak ve göllerinde bulunan tatlı suyun beşte birini ihtiva eder.
That's if we're lucky.
Tabii şanslıysak. 1600 yükleme yapıldı.
They're heading towards the Azores volcanic islands a thousand miles west of Portugal.
Portekiz'in 1600 kilometre batısındaki... volkanik Azore Takımadaları'na gidiyorlar.
She may have traveled one thousand miles from her feeding grounds the greatest journey of her kind.
Beslenme bölgesinden buraya 1600 kilometre yol yapmış olabilir. Bu türünün en uzun yolculuğudur.
- She's gone.
Bir de 1600'ü dene bakalım!
It was a reenactment of a race that happened back in the 1600s.
1600'lerde yapılan bir yarışın temsili tekrarı.