18 tradutor Turco
16,105 parallel translation
We can rent this house out until you turn 18.
18 yaşına gelene kadar bu evi kiralayabiliriz.
I'm sentencing you to 18 months in the Franklin Correctional Facility.
Franklin Islahevi'nde 18 ay yatacağına hüküm veriyorum.
Eighteen months?
18 ay mı?
Eighteen years ago, Roan was forced to watch the brutal execution of her entire family on Purge Night and entered the political arena soon after with one goal in mind.
18 yıl önce Roan, Arınma Gecesinde tüm ailesinin vahşice katledilmesini izlemeye zorlanmış. Bu olaydan kısa süre sonra ise aklında tek bir hedefle siyasi arenaya girdi. Bu geleneksel tatile son vermek.
True, your father hasn't changed since he was 18.
Doğru, babanız 18 yaşından beri değişmedi.
- 18.
- 18
20... 19... 18...
20. 19. 18.
They play on 18 yards instead of 22.
22 yerine 18'lik alanda oynuyorlar.
- And a young Turk comes out to the centre... - with number 18 on his back.
Ve genç Turk arkasında 18 numara ile sahanın ortasına geliyor.
Shameek Smith was found about 18 hours later, beaten to death.
Shameek Smith 18 saat sonra öldüresiye dövülmüş halde bulundu.
Luke 4 : 18.
Luka 4 : 18.
Proverbs 18 : 24.
Özdeyişler 18 : 24.
First thing you need to understand is that two massive solar flares are coming tomorrow, at 11 : 18 A.M. and 11 : 53 A.M.
Öncelikle yarın iki devasa güneş patlamasının 11.18 ve 11.53'te geleceğini bilmelisiniz.
Dinner will be at 6 : 00.
Akşam yemeğini 18 : 00'de yiyeceğiz.
And I make 18 bucks a week at the library.
Ve kütüphaneden haftada 18 dolar kazanıyorum.
Now, consider this comely wench. Not a day over 18.
Şimdi, bir düşünün, bu güzel kız..... daha 18 yaşında bile değil.
I lead you to Peter 2 : 18.
Size Peter 2 : 18.'den okuyacağım.
I can't wait till I'm 18.
18'ime kadar bekleyemem.
- Eighteen months.
- 18 ay.
You went 18 months as Consuelo?
18 ay boyunca Consuelo gibi mi davrandın?
Eighteen months prior to the Kettering Incident, I was working in Antarctica and...
Kettering olayından 18 ay önce Antarktikada çalışıyordum.
At sea level, you can let it get all the way to 65.
Deniz seviyesinde 18 dereceye kadar çıkabilir.
Every girl I know did a porno by the time she was eighteen.
Tanıdığım her kız 18 yaşına kadar - bir pornoda oynadı.
Eighteen months ago, it was 65.
18 ay önce 65'ti.
It's why you make me look like a spring chicken.
İşte bu yüzden yanınızda 18'lik delikanlı gibi duruyorum.
The crew was expecting O.J. on the 18th.
Mürettebat O.J.'yi ayın 18'inde bekliyordu.
Did you realize she'd just turned 18 when they started dating?
Biliyor musunuz, çıkmaya başladıklarında kız daha yeni 18 yaşına girmişti.
28 years, 18 as detective.
- 28 sene, 18 senesi dedektif olarak.
Bloomingdale's sold 200 of those. On December 18, 1990,
19 Aralık 1990'da, Nicole mağazaya girdi ve bizim eldivenlerden iki çift satın aldı.
Mr. Simpson, isn't it true you were married - when you met an 18-year-old Nicole?
- Bay Simpson on sekiz yaşındaki Nicole ile tanıştığınızda evli miydiniz?
He came here to compete 18 years ago, never came back.
18 yıl önce burada yarışmaya geldi, hiç geri gelmedi.
Haven't seen him since he was 18.
Onu 18 yaşından beri görmedim.
I know the current market value. 18 it is.
Piyasa değerinden haberim var. 1800 eder.
Wait, did you actually use all of this salt and 18 cups of oregano?
Bir dakika, gerçekten 18 kâse güveyotuna bu kadar tuzu attın mı? - Kes be.
♪ ♪ Try turning it to... 22, 18, 81, 17.
Şunları denesene, 22, 18, 81, 17.
That was 18 days ago. He's getting saner by the minute.
Bu, 18 gün önce oldu her geçen dakika daha da akıllanıyor.
And I know which one you've got from the way you refused to leave that cellar without me 18 months since, so have faith in yourself.
18 ay önce o bodrumdan bensiz çıkmayı reddettiğin zaman sende hangisi olduğunu anlamıştım zaten. Yani kendine güvenin olsun.
Anyway, Lynn found this out about 18 months ago, that Royce was Ryan's biological...
Neyse. Lynn 18 ay önce bunu öğrenmiş. Royce'un, Ryan'ın biyolojik...
Trip lasted 18 hours, and then when I came to, my hair turned white.
Kafası 18 saat sürdü ve geldigimde... saçlarım beyaza döndü.
Rumor is they're beating you by 60 feet.
- Söylentilere göre, sizi 18 metre farkla yeniyorlarmış.
Chicago's beating us by 60.
Chicago bizi 18 metre farkla yeniyor.
They want us to think we're winning but they got a permit for that and they are beating us by 60 feet.
Kazandığımızı düşünmemizi istiyorlar ama bunun için izinleri var ve bizi 18 metre farkla yeniyorlar.
My blood pressure was 180 over 90!
Tansiyonum 18-9'a çıktı!
Seventeen lakhs... Fair warning... 17... Eighteen lakhs... we have 18 lakhs on my left.
17 lakhs, son ihtarım, 17... 18 lakhs... solumdan 18 lakhs geldi.
We are at 18 lakhs, ladies and gentlemen... Anymore at 18 lakhs?
18 lakhs veriliyor, bayanlar ve baylar... 18 lakhs'dan fazla veren var mı?
To the gentleman on my left at 18 lakhs.
Solumdaki beyefendiye 18 lakhs'a satıldı.
I'm the oldest 18-year old woman I know.
Ben, tanıdığım en yaşlı 18 yaşında kadınım.
- Is he 18?
- 18 yaşında mı?
We're 18.
18 yaşındayız.
I've been on a plane for 18 hours!
- 18 saattir uçaktayım.
Eighteen years.
- 18 yıl.