1910s tradutor Turco

During the 1910s, in Sussex, England, a mysterious ancient human skull was found in a place called Piltdown.

1912 yılında İngiltere'de Sussex vilayetinde Piltdown denilen bir yerde antik çağa ait bir insan kafatası bulundu.

She was born in 19- - in the 1910s.

Kadın 1910'larda doğmuş.

In the early 1910s, the best filmmaking in the world was taking place here, in Scandinavia.

1910'ların başında en iyi filmler İskandinavya'da çekiliyordu.

Because this rule was new, filmmakers in the late 1910s sometimes broke it by mistake.

Bu yeni kuralı 1910'larda bazı sinemacılar atladı.

If the great women filmmakers of the 1910s are under-remembered, you could say that this man, Lanky, here in a stagy family scene with a painted skyline, is over-remembered.

1910'ların kadın sinemacıları unutulmuş olsa da bu karedeki sırık gibi adam fazlaca hatırlanır. Bir aile sahnesi, arkasında resmedilmiş gökyüzü.

In Germany, in the late 1910s and'20s, the fourth innovative challenge to mainstream romantic cinema emerged.

1910'ların sonunda ve 20'lerde romantik sinemaya karşı yapılan dördüncü başkaldırı Almanya'dan gelir.

There'd been Chinese movies since the 1910s, this is typical, period costumes.

1910'lardan beri Çin filmleri çekilmiştir.

Looking back on the years between the late 1910s and the early'30s, it's clear that they were dazzling, maybe the greatest period in the whole of the story of film.

1910'ların sonları ile 30'ların başları Sinemanın Hikayesi'nin en muhteşem, en baş döndürücü dönemidir.

Then he cuts to a woman, Tome, in Japan in the 1910s, struggling too.

Sonra, 1910'da Japonya'da mücadele eden bu kadına geçer.

German cinema conquered the world in the 1910s and'20s, and Leni Riefenstahl had been brilliant but misguided in the'30s and'40s.

Alman sineması 1910 ve 20'lerde tüm dünyayı kasıp kavurmuş 30-40'larda Leni Riefenstahl parlamış, ama yanlış yönlendirilmişti.