200 tradutor Turco
14,423 parallel translation
$ 2,200?
$ 2,200 mı?
If he gets 2,200 a month, then so do you.
Eğer o 2,200 dolar alırsa sen de alırsın.
German scientists have managed to split the atom, releasing 200 million volts.
Alman bilim adamları atomu parçalayıp, 200 milyon volt açığa çıkarmayı başardılar.
50 turns to 200!
50 rupi 200!
- 200 Rupees
- 200 Rupi.
Professor bets 200 on Babua!
Profesör Babua'ya 200 yatırıyor!
Push 200 of ketamine.
200 mg ketamin verin.
There are over 200 other people Who had the exact same thing happen to them.
Tam olarak aynı şeyi yaşamış 200'den fazla insan var.
I'm putting my ass on the line for 200 people Who have no one to fight for them other than me,
Savaşacak benden başka kimsesi olmayan 200 kişi için topun ağzına atlayacağım.
And it doesn't change the fact that your client killed 200 people.
Ayrıca bu, müvekkilinizin 200 insanı öldürdüğü gerçeğini değiştirmez.
Yep, over 1,200 words of hate.
1.200 kelimeden oluşan nefret.
Floor model, 200 bucks off.
200 dolar daha ucuz.
It happens in about one in 200 deliveries.
Bu yaklaşık iki yüz doğumda bir görülür.
We administered 200 micrograms of D-lysergic acid 30 minutes ago.
30 dakika önce 200 mikrogram liserjik asit verdik.
Well, he has it listed for 300 bucks, but I'm gonna try and talk him down to 200.
300 dolar olarak listelenmişti ama 200'e ikna etmeye çalışacağım.
Is there any way we can have it for 200 bucks?
200 dolara alabilmemiz mümkün müdür acaba?
A lot of folks would be happy to stake you for a modest 200 %.
Çoğu kişi, üç kuruş para için sana kazık atmaktan haz duyar.
And I'm serious about that interest.
Ayrıca bu olay gerçekten ilgimi çekti. Her hafta için % 200 faiz.
That's 200 % per week. As in you bring me $ 50,000 on my $ 25,000 next week.
Sonraki hafta 25 bin dolara 50 bin dolar getirirsin.
If this painting is original, it's worth over $ 200 million.
Bu tablo orijinalse, değeri 200 milyondan fazla.
Charge 200!
Şarj 200!
You told me $ 200, Lieutenant.
Bana 200 demiştiniz. Teğmen.
And that's the way you talk to someone who just gave you $ 200.
Sana daha yeni 200 $ veren birisiyle böyle mi konuşuyorsun sen.
And the shepherd's boy says... Argh! .. 1,200,000 years into the future.
Çobanın oğlu da der ki 1 milyon 200 yıl geleceğe...
- Not bad for 200, eh?
- 200 için fena değil, değil mi?
- 200?
- 200 mü?
Shall we start the bidding at 200 billion?
Tekliflere 200 milyardan başlayalım mı?
- 200 over there.
- Oradan 200 geldi.
Here's 200, take it.
Burada 200 var, al bakalım.
What happened with the 1200 you owe me?
Kalan 1,200 papele ne oldu?
1200 dollars
- 1,200 dolar.
- 1200? - Uh-huh
- 1,200 dolar mı?
Nice. When I got home, instead of the normal, intimate Haas family holiday bloodletting, there were 200 people at my house and a tux laid out on my bed.
Eve vardığımda, normal, samimi Haas ailesi tatil zımbırtısı yerine evde 200 kişi ve yatağımın üstünde bir smokin vardı.
'93... that's two truck bombs, one FBI field office... 200 dead.
'93. Ryan neden annemin adı dosyada?
There's one vault in here that's 200,000 square feet.
Burada 20.000 m2'lik bir kasamız var.
You'd find a violation of Nevada Statue 200.471, subsection "B."
- Nevada Mevzuatının ihlalini bulursun. 200'ye 471, kısım "B".
- Released 200 pounds of caught shrimp from our holds.
- Bizim yakaladığımız 91 kilo karidesi serbest bıraktı.
I'm going to wire your family $ 200,000.
Ailene 200.000 göndereceğim.
About 200 years after the group studying the Monolith chiseled it into the floor of the castle.
Monolit'i 200 sene araştırdıktan sonra grup bunu kalenin duvarlarına kazımış.
You've already given me, like, 200 quid.
Bana zaten verdin 200 paunt kadar.
When you're small, energy's compressed, so you have the force of a 200-pound man behind a fist a 100th of an inch wide. You're like a bullet.
Küçüldüğünde enerji sıkışır ve böylece yumruğu 2.5 metre genişliğinde 90 kiloluk adam gücüne sahip bir mermi gibi olursun.
_
200 Yıl Önce
Why steal a 200-year-old skeleton?
Neden 200 yıllık iskeleti çalsınlar ki?
That's 200 emails from your analyst laughing about the suckers that you all ripped off.
Kazıkladığınız enayilere güldüğünüz 200 adet e-posta bulduk.
You've got 200 people in your firm?
Şirketinizde 200 kişi mi çalışıyor?
They're saying like 200,000 people died.
- Öyle. 200.000 insanın öldüğünü söylüyorlar.
Probably shouldn't be piloting a hovercopter, nor should I be running 200,000 pediatric hospitals and 12 million deep fryers, but hey, it's not like this planet can take its business elsewhere.
Muhtemelen bir hoverkopter kullanmamalıyım. Ya da 200.000 çocuk hastanesi işletmemeliyim. Ya da 12 milyon fritöz kullanmamalıyım.
Your first class is $ 200.
İlk ders ücreti 200 dolar.
Blooms once every 200 years and today's, I say, today's our lucky day.
Her 200 yılda bir açan. Ve bugünün, ı bugünün şanslı günün söylüyorlar.
Legend says it only blooms once every 200 years high atop the Sierra Guadalupe.
Efsane sadece blum kez her 200 yıl diyor. Sierra Guadalupe tepesinde yüksek.
This picture was taken in Nebraska.
Bu iki aracın, bir FBI saha ofisinin bombalandığı... 200 ölü. Bu fotoğraf Nebraska'da çekilmiş. Bak.