25's tradutor Turco
3,419 parallel translation
So he's gonna come from over there, through the hotel and across the grass, and he's gonna drop eight, 10 inches onto the pool. And then he's gonna jump the little pool, land on the grass. Hopefully the bike's underneath him.
Şimdi şuradan gelecek, oteli ve çimenleri geçecek, sonra 20-25 santim havuza inecek, sonra küçük havuza atlayacak, çimenlere girecek, bu arada motor hala altında olacak, sonra kayalığı geçip okyanusa girecek ve açılacak...
It's the most beautiful 12 inches of vinyl ever produced.
Vinilin üretilen en güzel 25 santimi.
There's a bookstore down on Jones Street... you get a crate of books for a quarter.
Jones Caddesi'nde bir kitapçı var. 25 sente sandık sandık kitap alıyorsun.
The sign says it's only 25 cents.
Tabelada 25 sent yazıyor.
It's only 25 cents.
Sadece 25 sent.
Yeah, like Flynn? 248b 00 : 25 : 29,260 - - 00 : 25 : 33,259 Flynn might be a scumbag, but he's a loyal soldier.
Flynn gibi mi?
It was pretty unusual back then. It's 25 years ago.
O zaman alışık olunan bir durum değil. 25 yıl önceydi.
She was Doctor with Caroline, but it's 25 years ago.
Caroline ile doktor olmuş. Ama 25 yıl geçmiş.
25th May, 2008.
- MONAPUKUR TREN DEPOSU - 25 mayıs, 2008.
That's 25 % of nothing.
Anca alacağın havanın % 25'ine ortak olur.
Friday, the 25th of May, 1990.
25 Mayıs 1990, Cuma.
Rwanda happened in 1994 and you published the same year. It's been over 25 years since Sabra and Shatila.
Rwanda 1994 yılında oldu ve aynı yıl yayımladın 25 yıl geçti Sabra ve Shatila dan bu yana.
You do that, I agree to give you your freedom, twenty-five dollars per Brittle brother - that's seventy-five dollars, and as if on cue, here comes the sheriff.
Bunu yaparsan, sana özgürlüğünü vereceğim. Her kardeş başına 25 dolar, bu da 75 dolar ediyor. ... ve şerifimiz de geldi.
Nothing's going to resist 25 grams of power-packed peanut-butter crunch.
Kimse karşı koyamaz 25 gramlık güç paketi fıstıklı çubuklara.
It's now 7 : 25 and the turd is nearing the exit.
Saat 7 : 25 Dışkı çıkışa yaklaşıyor.
Beatles fans crossed which road 25 years after the LP of the same name appeared?
Beatles fanları, long play'in yayınlanışından 25 yıl sonra hangi yoldan karşıya geçtiler?
Did you pay the 25 euro for Peter's going-away present yet?
Peter'ın ayrılış hediyesi için 25 euro ödedin mi?
Let's keep our eyes open for 25, Dean Whipple, today.
Bugün gözler 25 numaralı Dean Whipple'ın üzerinde.
I mean, 25 aces in the final.
Finalde 25 karşılanamayan atış yaptı.
That's as close as he could get to what the UFC and the MMA was 25 years later.
UFC ve MMA'nın doğuşu 25 yıl sonraydı.
We will now continue boarding rows 25 through 36 on flight 749 to Chicago.
Chicago olan 749 nolu uçuş için 25 ve 36 sıralar uçağa alınmaya devam edecektir.
Jay in the a.m. It's 8 : 25.
Karşınızda Jay, saat sabah 8.25.
After I spent 25 minutes in the goddamn Blockbuster's,
Lanet olası Blockbuster's da 25 dakika harcadıktan sonra,
It's got a chip in it, it'll warn me when you're within fifty feet.
25 metre uzagimdayken beni uyariyor.
You know what it's like to wake up every morning for 25 years, to see that damn cabin looking to you to say : "I was the before you?"
25 yıl boyunca her sabah uyanıp "Senden önce de buradaydım," diyen bu berbat kulübeyi görmek nasıl bir şey, biliyor musun?
It's been 25 years.
25 yıl oldu.
From this point, it's 2.4 miles to the docks and 16.1 to Teterboro.
Bulundukları yerden limana 3 kilometre, Teterboro Havaalanı'na ise 25 kilometre mesafedeler.
It's been 25 years.
25 yıl geçti.
My dad's shares, 25 %, so that means I get a say in- -
Babamın % 25 hissesi var, bunun anlamı, benimde bu şirket...
I don't like going in and seeing and getting, you know, swept up with a performance and then seeing it go out of focus on a 25 - foot screen and knowing that there's no way to retrieve that.
Gidip alıp gelme işini sevmiyorum, bilirsiniz, Bir şeyler ortaya koyup terledikten sonra görüntüler basılır bunu geri almak gibi bir şansınız yoktur.
Bouncer says around 9 : 25, he saw a guy around 50, white, medium height, practically carry some drunk-off-her-ass girl to his car.
Kulübün koruması, saat 9 : 25'de 50 yaşlarında, beyaz tenli orta boylu bir adamın kızı sırtına alıp arabasına taşıdığını görmüş.
And in 25 years,
Bu tembel lanet Posada böyle slayt öğrenmek istiyorsunuz ise, bu yıl başka bir flama alırsınız. Ve 25 yıl içinde, sıtma silerek için
- It's $ 25.
- 25 dolar.
And in 1973, their great-granddaughter Margaret Mahoney sold her family newsstand chain for $ 25 million, but she kept one for herself, one to sell to one of her employees...
Ve 1973'de muhteşem torunları Margaret Mahoney ailesinin gazete bayii zincirini 25 milyon dolara satmış. Ama bir tanesini kendine saklamış. Çalışanlarından birine satmak için.
Shockingly, Gerta's only 25.
Şaşırtıcı olan şey, Gerta henüz 25 yaşında.
25 G's he breaks your record.
Rekorunu kıracağına 25 bin dolar bahse girdim.
My boss and I, we're running a Pre-Sex Marathon right now, and I feel like we're stuck in mile 25.
Ve bana 40. kilometrede tıkanmışız gibi geliyor.
Listen, there's a point when you go from going home on the 5 : 25 to the 7 : 05.
Bak bir gün geliyor, eve 5 : 25 treniyle değil de 7 : 05 treniyle dönmeye başlıyorsun.
She's a 25-year-old coat check girl from Long Island or Rhode Island.
Long Island'lı 25 yaşında bir vestiyerci kız. Yoksa Rhode Island mıydı?
Listen, there's a point when you go from going home on the 5 : 25 to the 7 : 05.
Bak bir gün geliyor, eve 5 : 25 treniyle degil de 7 : 05 treniyle dönmeye basliyorsun.
It's been 25 minutes. It's not even set.
25 dk. oldu daha oturmamış bile.
There's a point when you go from going home on the 5 : 25 to the 7 : 05.
Bir gün geliyor, eve 5 : 25 treniyle değil 7 : 05 treniyle dönmeye başlıyorsun.
England is likelndia's 25th state.
İngiltere Hindistan'ın 25. eyaleti gibi...
As of the last one three weeks ago, he tested negative 25 times.
En sonuncusu üç hafta önce olmak üzere 25 defa negatif test sonucu almış.
She ain't never been to hospital, she's had all 25 of them at home!
O hiç girmedi hastaneye, Evde 25 doğum yaptı! - 25 mi?
25? If you value her life, you will let us do what's best.
Eğer hayatına değer veriyorsan, yapılacak en iyi şeyi yapmamıza izin vereceksin.
It's a bargain, 25 bucks a pop.
Pazarlık yapalım, bir çekim 25 dolar.
They have about 14,000 soldiers in the border zone, 75 tanks and 25-27 rocket launchers.
Sınır bölgesinde yaklaşık 14,000 askerleri 75 tankları ve 25-27 kadar roketatarları var.
Victim's name was George Dixon, 25.
Adı George Dixon, 25 yaşında.
Pet door here and put a sign on that says, "techno... techno night, $ 25 bucks."
Evcil hayvan kapısı yaptırırız ve üstüne "tekno gecesi, 25 papel." yazdırırız.
It's a franklin and bash 25 % off coupon.
Franklin ve Bash % 25 indirim kuponu.