A friend of a friend tradutor Turco
13,167 parallel translation
So in an admittedly presumptuous and ultimately futile effort to keep you safe I hired Tom, simply to be there as a friend of a friend, to look after you from an arm's length.
Seni güvende tutma çabalarımın nafile olduğunu küstahça kabul ederek Tom'u, bir arkadaşın arkadaşı olarak, sana göz kulak olması için işe aldım.
I'm a friend of Sophia Tsaldari.
Sophia Tsaldari'nin bir arkadaşıyım.
When were you a friend of Gwen's?
Sen ne zaman Gwen'in dostu oldun ki?
Just spoke to a friend of mine down in the 20th precinct, couple hundred miles from here.
Az önce 20'inci karakoldan bir arkadaşla görüştüm, karakol buradan bir kaç yüz mil uzakta.
A good friend of mine did the hardware work, Gordon Clark.
Yakın arkadaşım Gordon Clark donanımla ilgili bana yardım etti.
I put a call in to a good friend of mine at the ATF.
ATF'deki bir arkadaşımı aradım.
Yeah, hey. I'm a friend of Luke's.
Evet, ben Luke'un arkadaşıyım.
Yes, I'm a friend of Ezra's.
Evet. Ezra'nın arkadaşıyım.
Hey, a friend of mine is looking for me at The Brew.
Hey, arkadaşlarımdan biri Brew'de beni bekliyor.
This morning, I went to see the son of a friend.
Bu sabah bir arkadaşımın oğlunu görmeye gittim.
For the funeral of a dear friend.
Bir arkadaşın cenazesi için.
A friend of mine owns the company that supplies the portable toilets.
Seyyar tuvaletleri temin eden şirketin sahibi arkadaşım.
I never thought of my kids principal as being a friend. Well, "pal" is right there in the name, Peter.
- "Arkadaşlık" benim göbek adım Peter.
Yeah, but I'm talking about the kind of friend that doesn't bark at horses when I'm watching a movie.
- Ama ben film izlediğim sırada atlara havlanmadığı bir arkadaşlık istiyorum.
And you and I shall find a new perch- - presumably with the help of a newly promoted friend.
Ve seninle yeni bir tünek bulacağız. Büyük olasılıkla yeni terfi etmiş arkadaşımızın yardımıyla.
But Alfredo's a friend of mine. Can I... can I help you?
Yardımcı olabilir miyim?
We're awaiting a friend of Olivia's.
Olivia'nın arkadaşını bekliyoruz.
A friend of my dad's is writing it for The Times.
Babamın bir arkadaşı Times'ta yazıyor.
So that man who just left. He a friend of yours?
Şu az önce giden adam arkadaşın mı?
A friend of mine's coming over, with his dad.
Bir arkadaşımda babasıyla gelecek.
It brings back painful memories, perhaps of the time they cheated on a lover or lied and got someone else in trouble or sabotaged a friend for selfish gain.
Acı verici hatıraları canlandırıyor, belki bir sevdiklerini aldattılar yalan attılar veya kendi çıkarları için bir başkasını kandırdılar.
He's a friend of Macon's.
- Macon'un arkadaşı.
Just following the instructions of a friend.
Bir arkadaşımın talimatlarına uydum.
I think I was more of... a friend than a mother.
Onlar için bir anneden çok onların arkadaşlarıydım.
He was a friend of my mother's. Mary Wollstonecraft.
Annemin bir arkadaşıydı, Mary Wollstonecraft.
In 1936, you took a leave of absence from the University of Chicago to attend the Nobel ceremony of your friend Carl Anderson.
1936'da arkadaşın Carl Anderson'ın Nobel seremonisine katılmak için Chicago Üniversitesin'den bir süre ayrıldın.
If that money keeps coming in, then what you've heard from your friend is right, he might get to the end of the project, sell the flats, make it all back, and a lot more.
Simon'a sorsam bana söylemez. Bu para gelmeye devam ederse o zaman arkadaşın söylediklerinde haklı çıkar. Kocan projeyi sonlandırıp, daireleri satar paranın tümünü hatta çok daha fazlasını geri kazanır.
It's just he's more of a colleague than a friend.
Adam arkadaştan ziyade meslektaş gibi.
I'm a friend of Abdul.
Abdul'un arkadaşıyım.
Mr. Doyle's best friend died A month ago of pancreatic cancer.
Bay Doyle'un en iyi arkadaşı bir ay önce pankreas kanserinden ölmüş.
Hey, what's up? Whatever your feelings about scott rice, He's not just a good friend of mine,
Scott Rice hakkında düşüncelerin ne olursa olsun o benim için iyi bir arkadaştan da öte Kurtarma Mangası'nın çok yüksek eğitim görmüş bir üyesi.
Before we even begin, let's have a moment of silence for our dear, brave friend
Başlamadan önce sevgili, cesur arkadaşımız için saygı duruşumuzu yapalım.
All right. I am off to meet a friend of mine whose father just passed away.
Pekâlâ, ben yakın zamanda babasını kaybetmiş...
Two months ago, a friend of hers disappeared.
2 ay önce bir arkadaşı kayboldu.
He... Well, he started off as a source, and now he's... you know, he's kind of a friend.
Başta sadece bir kaynaktı ama şimdi arkadaşım gibi bir şey.
There's a man out there with a sawed-off shotgun, and he's looking for a friend of his.
Dışarıda namlusu kısa pompalıyla bir adam var ve bir arkadaşını arıyor.
I'm looking for a friend of mine who was supposed to meet me this morning.
Bir arkadaşımı arıyorum. Bu sabah benimle buluşması gerekiyordu ama gelmedi.
I've already lost a friend, and it may sound strange, but to get her back, I need to understand the properties of an ancient monolith.
Arkadaşımı kaybettim ve bu sana garip gelebilir ama onu geri getirmek için eski bir Monolit'in kullanımını anlamalıyım.
A friend of mine bought us this. You know, a moving-in present. - Oh.
Bir arkadaşım bize bunu taşınma hediyesi olarak.satın aldı.
And he has his daughter round mine to play, because Mehmet's a friend of mine.
Evet, veriyorum.Benimkiyle yaşıt kızı var, Mehmet benim arkadaşım.
He's a friend of mine.
- Arkadaşım olur.
You guys probably figured that since I was making fun of the friend draft that I'm not going to be a part of the friend draft. But...
Arkadaş seçmesiyle dalga geçtim diye seçmede olmayacağımı sandınız sanırım ama... 6.
Listen mate, any one of us could have told Candace that relationships die out after five months or it is much riskier dating a friend. But no-one said anything because sometimes being a good friend is about the things you don't say.
Dinle dostum, aramızdan herkes Candace'e ilişkilerin beş ayda bittiğini arkadaşla çıkmanın daha riskli olduğunu söyleyebilirdi.
Your friend's in his first role in a big movie, and you're excited about a free $ 4 thing of popcorn?
Arkadaşın büyük bir filmde ilk rolünü kapmış ama sen 4 $'lık mısırın bedava olmasına mı heyecan yaptın?
A friend. He's gonna get us out of here.
Bir arkadaş.Bizi buradan çıkaracaktır.
Ben Shafer was a friend of mine.
Ben Shafer benim arkadaşımdı.
Your friend, acting like he was all scared of us, calling for a doctor.
Arkadaşın, hepimizden korkmuş gibi davranıp doktor çağırıyordu.
So I reached out to another guy, a friend of mine, to take care of it.
O yüzden işi halletmesi için bir arkadaşımı ayarladım.
Yeah, he's a good friend of mine.
Evet, yakın dostumdur.
My dearest friend, a life snuffed... not in a fitting battle... but by the ambush of painted dogs.
En yakın arkadaşım canından oldu. Ama ona yaraşır bir savaş yerine yaban köpeklerinin tuzağı kurban gitti.
He messaged me once out of the blue... mutual friend... and asked me to take a photo with him by Grand Central of all places.
Birden bire bana mesaj attı. Ortak arkadaşımız var. Ve onca yerin arasından Grand Central'ın yanında onunla fotoğraf çekilmemi istedi.