A legend tradutor Turco
2,439 parallel translation
And it's a fairy tale, a legend.
- O bir peri masalı, bir efsane.
A legend right there.
Bu adam bir efsane.
The grown-ups never tell what happened because they're afraid to remember, but it's just a legend.
Büyükler devamını hiç anlatmıyorlar çünkü hatırlamaya korkuyorlar, ama bu sadece bir efsane.
No, Shaggy, I think what Fred means is that it's just a legend. You know, lots of small towns make them up.
Hayır, Shaggy, Fred sadece küçük kasaba halkının uydurduğu bir masaldır diyor.
- He's a legend.
- Adam bir efsane.
Kind of a legend there.
Orada bir efsaneydim.
Okay, so he's funny, but Fitzgerald's a legend.
Komiklerde. Tamam, komik ama Fitzgerald bir efsanedir...
Life-changing, earth-shattering. the point is, he's a legend for a reason.
- Çıldırtan, dünyayı sallayan demem o ki, kendisi boşuna efsane olmamış
- The man's a legend.
- Efsane adamdır.
But to be honest, I'm beginning to think it's nothing more than a legend.
Dürüst olmak gerekirse onun bir efsane olduğunu düşünmeye başladım.
But he will also become immortal and a legend.
Aynı zamanda, bu kişi bir efsane ve ölümsüz olur.
Then you're immortal enough to become a legend.
Ozaman ölümsüz bir efsane olursun.
He's a legend.
Efsanedir.
He's a legend. From of the first generation of vampires.
- Birinci nesil vampirlerden.
UCLA legend, that's all.
U.C.L.A. efsanesi sadece.
You are a legend in the field of forensic science. Aw, shucks.
- Adli tıp biliminde efsanesiniz.
During the height of the Cold War, there was a legend of Yuri, a mole in the Washington area who operated as the banker, funding covert KGB ops in America.
Soğuk Savaş sırasında Yuri diye bir efsane varmış. ABD'deki gizli KGB operasyonlarına para sağlayan Washington'da bir bankacı olarak çalışan bir köstebekmiş.
'Cause he's a legend.
Neden mi? Çünkü o bir efsane.
There is a legend that there were 13 skulls and that when the 13 skulls come together, then something significant will change in the world.
O bir efsane vardır Orada 13 kafatası vardı ve 13 kafatası geldiğinde bu Birlikte, sonra bir şey önemli dünya değişecek.
No! Sir. Sir, with all due respect, Steven Bloom, while his career was tragically shortened by a combination of marriage and catering, is a legend.
Efendim, efendim, saygı duyuyorum ama efsanevi Steven Bloom'un kariyeri trajedik bir şekilde, evlilik ve yemek işi yüzünden kısa sürdü.
He's a legend.
O bir efsanedir.
That's just a legend.
Bu sadece bir efsane.
I'm going to become a legend, Archer.
Ben de bir efsane olacağım, Archer.
Well, you can laugh all you want, but the man is a legend.
İstediğin kadar gülebilirsin ama adam bir efsane.
I'll never be a legend like you.
Asla senin gibi bir efsane olmadım.
And it became a legend...
Ve zamanla efsanelere karıştı.
Yeah. He's a legend.
- Evet, o bir efsane.
There's a cliff of pure diamond and, according to legend, on the cliff there's writing.
Saf elmastan yapılmış bir uçurum vardır, ve efsaneye göre, yamaçta bir yazı yazar.
So the legend goes, Zeus tried to protect his lover, Io, by turning her into a cow to hide her from the jealous gaze of his wife, Hera.
Efsanye göre, Zeus sevgilisi Io'yu kıskanç gözlü karısı Hera'dan saklamak için ineğe dönüştürüp korumayı denedi.
That night, in a village on the edge of the valley, a sangoma, who was a healer and a keeper of stories, was telling his people about the legend of the white lion.
O gece, vadinin kenarındaki bir köyde bir Sangoma, yani şifacı ve hikâyelerin koruyucusu olan kişi halkına beyaz aslanın efsanesini anlatıyordu.
The legend, that is a bedtime story.
Efsane dediğin masaldan ibarettir.
I was just using the legend to make a quick buck.
Hayır sadece köşeyi dönmek için efsaneyi kullanıyordum.
But one thing's for sure the legend is a truly terrible tale.
Ama bildiğim tek şey bu efsanenin çok kötü olduğu.
Legend has it, the only bait That'll catch old gus is a piece of old Gus himself.
Efsaneye göre yaşlı Gus'ı yakalayabilecek tek yem kendisinden bir parçadır.
The "Cattle and Grain" text is about a Sumerian legend.
Sümer efsanesiyle ilgili "Sığır ve Tahıl" metni.
The woman's a Memphis legend.
Bu kadın bir Memphis efsanesi.
The woman's a living legend,
Bu kadın yaşayan bir efsane.
Legend is, nash was such a boozer, Pd kept a cell waiting for him every time they played town.
Rivayete göre, Nash öyle bir alkolikmiş ki gösteri yaptıkları her şehirde polis hücrenin birini hazırda bekletirmiş.
I'm gonna be like a local sports legend.
Yerel spor efsanesi olacağım.
Mac from South Philly has cemented himself... as a Philly sports legend!
Güney Philly'den Mac adını Philly spor efsanesi olarak kazıdı!
Legend has it that a werewolf bite is fatal to vampires.
Efsaneye göre, kurtadam ısırığı vampirler için ölümcüldür.
According to the legend, A werewolf bite can kill a vampire.
Efsaneye göre kurtadam ısırığı bir vampiri öldürebilir.
But Mason Lockwood is, and he's looking for a moonstone, a special connected to the werewolf legend.
Ama Mason Lockwood kurt adam ve bir ay taşını arıyor. Taş bir kurt adam efsanesiyle bağlantılıymış.
If we start believing in some supernatural witchy-woo legend from a picture book, we're idiots.
Eğer kitabın tekinin resmindeki doğaüstü cadı efsanesi şeylerine inanmaya başlarsak, gerçekten aptalız demektir.
A kappa is a type of goblin, a term which suggests a creature of legend.
Kappa bir çeşit cindir, efsanelerde yer alır.
and ultimately a greater knowledge and information is condensed and brought to us, and that's the legend of the crystal skulls.
ve sonuçta bir daha fazla bilgi ve özet bilgiler ve bize getirdi, ve o bulunuyor kristal kafatası efsane.
Legend has it he kept a dwarf under his table, and he believed that that dwarf was clairvoyant.
Efsanelerde masasının altında bir cüce tuttuğu ve bu cücenin geleceği gördüğüne inandığı söylenir.
The guy's a legend.
Adam tam bir efsane.
Bohemian stationery, an assassin named after a Prague legend, and you, Miss Wenceslas.
Bohemya kâğıdı,... bir Prag efsanesinden ismini almış bir suikastçı ve siz Bayan Wenceslas.
He's a livin'legend, and he's an old man.
Yaşayan bir efsane o. Ve de yaşlı.
Apollo Legend, luxury class A, 360 horsepower. - Even has a fold-out veranda.
Apollo efsanesi, A sınıfı, 360 beygir,... verandası bile var.