A year later tradutor Turco
531 parallel translation
It was a year later...
Aradan bir yıl geçmişti.
It was about a year later.
Bir yıl kadar sonraydı.
She had no more blackout spells... at least none that she was aware of... but not quite a year later, several things happened... that showed her to be in urgent need of help.
# Bilinç kaybı nöbetleri geçirmedi, en azından farkına vardığı bir vakası olmadı. # Ama bir yıl bile geçmeden... #... acil yardım almasını gerektiren birkaç şey oldu.
And, a year later, they dared you to break into that grocery store with them, and you went along, and you dragged me along, too, and we got caught.
Bir sene sonra da bakkal dükkanına zorla girmen için meydan okudular sen de girdin tabii ve gene beni peşinden sürükledin ardından da yakalandık.
Ichi has returned a year later to pay his respects.
Evet. Ichi bir yıl sonra ona saygı göstermek için dönüyor.
A year later in Paris.
Bir yıl sonra Paris.
With this prayer, I bore Kikuchiyo a year later.
Bu yakarışımla beraber, bir yıl sonra Kikuchiyo'yu doğurdum.
A year later, the Prince died in Koethen, and I helped make the funeral music there, composed and performed by the former chapel master.
Bir yıl sonra Prens, Koethen'da öldü, ve eski orkestra şefi olarak orda cenaze müziğinin bestelenmesi ve çalınması işlerini yürüttü.
A year later, I was still with them.
Bir yil geçmisti ve hala onlarlaydim,
For Livia, a year later. "
"Bir yıl sonra Livia'ya".
A year later, she died.
Bir yıl sonra karısı öldü.
He died a year later.
Bir yıl sonra öldü.
A year later, on the fifteenth of June in the year 1773 Redmond Barry had the honour to lead to the altar the Countess of Lyndon.
Bir yıl sonra, haziranın 15'inde... 1773 yılında... Redmond Barry, Lyndon Kontesini kiliseye götürme şerefine nail oldu.
A year later, the Grand Pavilion was built.
Bir sene sonra da Grand Pavillion yapıldı.
He had given the prototype of ephemerol to his pregnant wife, our mother 4 years before it hit the market and then again a year later.
Piyasaya çıkmadan 4 yıl önce ephemerolün bir prototipini hamile olan karısı üzerinde denemişti. Yani bizim annemiz üzerinde. Ve bir yıl sonra tekrar denedi.
I don't know but he came back a year later not saying a word.
Bilmiyorum ama bir sene sonra tek kelime etmeden geldi.
Little did I realise that less than a year later... She and I would have an even more exciting adventure... Which is coming soon to your neighbourhood theater...
Fark ettim ki, 1 yıldan daha az sürede ikimiz daha da heyecanlı maceralar yaşayabilirdik Çok yakında sinemaya da gelir zaten muhtemelen de Juliet'in çıplak haliyle.
My associates and I refuse to sell you our film "Passion" for $ 40,000, payable only a year later.
Ortaklarım, ve ben, "Tutku" filmini size 40 bin dolara satmayı reddediyoruz. bir sene sonra ödenmesi, şartlarınız kabul edilemez.
Martin's mother died a year later
Martin'in annesi bir yıl sonra öldü.
In May 1964, you divorced Inspector Clouseau. - A year later...
Mayıs 1964'de Müfettiş Clouseau'dan boşandınız ve bir yıl sonra...
All of a sudden he stumbles, and the next step it's a year later.
Birden tökezliyor ve öbür adimina kadar bir yil geçmis.
He took a large villa, The Cedars, and about a year later married the daughter of a local brewer.
Büyük bir villa olan Cedars'ı almış, ve yaklaşık bir yıl sonra yerel bir biracının kızıyla evlenmiş.
A year later they got married.
Bir yıl sonra evlendiler.
The knife sits in a room and I sit in my little room until the trial comes up a month to a year later.
Hançer bir odada bekliyecek, ben de kendi küçük odamda. Dava günü gelene kadar, ki bu bir ay da olabilir bir yıI da.
I returned a year later.
Bir yıl sonra dönmüştüm.
Brazilian law did not allow for sergeant Wagner's extradition, but a year later he was found, stabbed to death.
Brezilya yasası, çavuş Wagner'in yargılanmak üzere iadesine izin vermedi, ama bir yıl sonra Wagner bıçaklanmış halde ölü olarak bulundu.
So, a year later, everything went as planned.
Bir yıl sonra, her şey planlandığı gibi olur.
It's a year later. I'm a lot more experienced.
Şimdi çok daha deneyimliyim.
A year later, just before Christmas, their darkest fears seemed justified.
Bir yıl sonra, Noel'den önce ; onların en büyük korkuları doğru çıkmıştı.
Shouldn't we discuss this a year later.
Daha yas bile tutamadım!
A year later, 1972... he was seconded to the Psychological Warfare Unit... known as PSYOPS.
Bir yıl sonra, 1972'de PSYOPS olarak bilinen, Psikolojik Savaş Birimi'ne atanmış.
But a year later, a six-year-old boy named Roy Yamaguchi got into law school and suddenly I wasn't such a big deal any more.
Ama bir yıl sonra, Roy Yamaguchi adlı 6 yaşındaki çocuk hukuk fakültesine girdi ve birden o kadar önemli değildim artık.
And, um, it was this totally awful experience, um... And that was... that was my first date. I never did another one until a year later.
Ve, şey, bu tamamıyla felaket deneyim... yaşadığım ilk ilişkiydi.Bir yıl süreyle kimseyle bir ilişkiye giremedim.
I was born a year later.
Ben 1 yıl sonra doğmuşum.
A year later, the carnival came back and she had a little surprise for me.
Bir sene sonra, karnaval tekrar geldi... Ve bana küçük bir sürprizi vardı.
A year later, I married your mother and we had you.
Bir sene sonra, annenle evlendim ve sen doğdun.
A year later, things with Betsy and me... Well, they just started to get very shaky.
"Bir sene sonra Betsy ile aramızdaki ilişki biraz sorunlu olmaya başlamıştı."
First they come out with regular. A year later, they have cherry.
Önce normalini çıkarırlar, sonra kirazlısını.
He was still helping her a year later.
Kaçtıktan bir yıl sonra hala yardıma devam ediyormuş.
A year later.
Bir yıl sonra.
Maybe a year later, but it'll go down.
- Evet. - Gerçekten mi?
And then, one year later, they stand in line waiting to take off in a spaceship to go 100 billion miles off into space and they act and react as if this were a weekend picnic in the country.
Ve sonra, bir yıl geçiyor. İnsanlar sıraya girerek bir uzay aracının kalkmasını bekliyor. Uzayda 100 milyar kilometre öteye gidebilmek için.
There were four young men, one of whom came out barefoot in the snow, a 19-year-old boy from Volvic, a village we'll see later. We called him Milamon.
O sabah erkenden daha az karlı tren raylarını takip ettiler arazinin yapısını kontrol ettiler ve hepimizi bulacaklarını düşünerek barakamıza doğru yöneldiler.
And here they come running at me a whole year later. Isn't that something?
Şimdi de aradan bir yıl geçmiş, peşime düşüyorlar.
One year later, I took someone's advice... and married a rich local landowner.
Bir yıl sonra, birinin tavsiyesiene uydum... zengin, yerli bir arazi zenginiyle evlendim.
Tied the knot nine years ago this January. And fathered a little feller one year later.
Dokuz sene önce ocakta evlendik bir sene sonra oğlumuz oldu
I mean, you know, here's an 82-year-old man who's very emotional... and you know, and if you go in one moment, and you see the person's dying... and you don't want them to die, and then a doctor comes out five minutes later... and tells you they're in wonderful shape... I mean, you know, you can go crazy. - Yeah.
82 yaşında ve çok duygusal bir insandır yani biraz önce içeriye girmişsin ve ölmesini istemediğin birisinin ölmek üzere olduğunu görmüşsün, beş dakika sonra içeriden bir doktor çıkıyor ve hastanın çok iyi durumda olduğunu söylüyor, bu insanı delirtebilir.
I wrote it again a year later, in Mexico.
21 00 : 59 : 40 : 21 Kitabın içinde, beni bekleyen 04 00 : 59 : 47 : 08 Bir yıl sonra
Tourists leave their groups a thousand times a year, come back a day later with perfume and sexy underwear.
Her sene binlerce turist grubundan ayrılıp, ertesi gün parfüm ve seksi iç çamaşırlarıyla geri dönüyordur.
Later, she cheated on college exams... had sexual relationships with two... sometimes three different men in a year... and then she met "Mad Dog" Ben Richards... her confederate, her lover.
Sonra da üniversite sınavlarında kopya çekti..... yılda iki hatta bazen..... üç farklı erkekle cinsel ilişkiye girdi. .. ve sonunda "Deli Köpek" Ben Richards'la tanıştı..... suç ortağı ve tek aşkı.
A year and a half later, much had occurred.
Bir buçuk yıl sonra pek çok şey olmuştu.
a year from now 43
a year 660
a year ago 267
a year and a half 29
later 2839
laters 69
later today 33
later tonight 25
later that day 29
later that night 53
a year 660
a year ago 267
a year and a half 29
later 2839
laters 69
later today 33
later tonight 25
later that day 29
later that night 53