English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ A ] / Akeem

Akeem tradutor Turco

46 parallel translation
Wait right there, Akeem.
Kımıldama, Akeem.
Akeem.
Akeem.
Akeem, what happened to the rose bearers?
Akeem, gülcü kızlara ne oldu?
- Akeem...
- Akeem...
I am Akeem.
Adım, Akeem.
It's nice to meet you, Akeem.
Tanıştığımıza memnun oldum, Akeem.
When you think of garbage, think of Akeem.
Çöp deyince, aklınıza Akeem gelsin.
Goodbye, Akeem.
Hoşçakal, Akeem.
- Hey, Akeem!
- Hey, Akeem!
- Akeem's from Africa.
- Akeem, Afrikalı.
Why don't you take off yourjacket, Akeem?
Neden ceketini çıkartmıyorsun, Akeem?
Hey, Akeem.
Hey, Akeem.
Akeem, I want to show you the inside of McDowell's little castle.
Akeem, sana küçük McDowell's şatosunun içini göstermek istiyorum.
Thanks for listening to me, Akeem.
Beni dinlediğin için teşekkürler, Akeem.
Akeem?
Akeem?
Akeem, I wish you'd stop worrying about being poor.
Akeem, fakirlikten endişe etmekten artık vazgeçsen.
"Sire, Akeem and I have depleted our funds."
"Efendim, Akeem ve ben kaynaklarımızı tükettik."
I came to see Akeem.
Akeem'i görmeye gelmiştim.
Hi, Akeem.
Selam, Akeem.
With Akeem.
Akeem ile beraber.
- What's wrong with Akeem?
- Akeem'in nesi var? .
I have come for my son Akeem.
Oğlum, Akeem için buraya geldim.
- You are not Akeem.
- Sen Akeem değilsin.
Where is Akeem?
Akeem nerede?
Yourjob was to look after Akeem.
Senin işin Akeem'e göz kulak olmaktı.
Akeem will not listen to me, he's gone quite mad.
Akeem beni dinlemiyor. Epeyi kafayı yedi.
- He's searching for his son Akeem.
- Oğlu Akeem'i arıyor.
Prince Akeem is the sole heir to the throne of Zamunda.
Prens Akeem, Zamunda tahtının tek varisidir.
Akeem, it's good to see you.
Akeem, tekrar görüştüğümüze sevindim.
- Is something wrong, Akeem?
- Mesele nedir, Akeem?
- Where's Akeem?
- Akeem nerede?
And why are you so nice to Akeem all of a sudden?
Ve neden birdenbire Akeem'e iyi davranmaya başladın?
Good news, Akeem.
Haberler çok iyi, Akeem.
- Where is Akeem?
- Akeem nerede?
This is Akeem's father.
Akeem'in babası.
Akeem came to America to...
Akeem Amerika'ya...
That Akeem could not be interested in her.
Akeem'in onunla ciddi olamayacağını.
- You mean Akeem's the Prince?
- Prens olan Akeem mi?
- Akeem!
- Akeem!
I can'. Goodbye, Akeem.
Hoşçakal, Akeem.
This is Texas, future home of Akeem Olajuwon!
Burası Teksas Akeem Olajuwon'un gelecekteki evi!
Jalil, Akeem?
Jalil, Akeem?
Sorry, Jalil and Akeem can't pick up the phone right now because they picked the wrong two guys to mess with, right?
Üzgünüm, Jalil ve Akeem şu anda telefona bakamazlar çünkü yanlış adamlara bulaştılar, değil mi?
Come on, Akeem.
Hadi dostum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]