Alma tradutor Turco
10,385 parallel translation
I'm coming over with an official acquisition offer tomorrow.
Yarın resmi satın alma teklifiyle birlikte geliyorum.
Ahmad uploaded this as a recruitment video half an hour ago.
Ahmad yarım saat önce bu görüntüyü adam alma görüntüsü olarak internete yükledi.
20 million Zygons have been allowed to take human form and are now living amongst us.
20 milyon Zygon'a insan biçimi alma izni verildi ve artık aramızda yaşıyorlar.
People, I need you to understand that apprehending Datak and Stahma Tarr is not about payback.
Sizleri, Datak ve Stahma Tarr'ın yakalanmasının bir öç alma olmadığı konusunda uyarmak istiyorum.
See, he's lost the ability to breathe.
Bak, nefes alma yeteneğini kaybetti.
Chicago police code for detained arrestee.
Chicago polisinin göz altına alma kodu.
No, please, don't... _
Yo, Iütfen, alma... Ruhlar hiçbir zaman tatmin olmazlar.
Don't take him from me, please!
Onu benden alma, lütfen!
Well, not "thefts" so much as borrowings, I suppose.
Harika. Hırsızlık demeyelim, daha çok ödünç alma, sanırım.
Don't you dare say her name.
Sakın onun adını ağzına alma.
Even though I told you it was special and not to take it?
Sana özel bir şey alma dememe rağmen almıştın.
Don't you think it's time you got your own stuff?
Kendi eşyalarını alma vaktin gelmedi mi artık?
You know what, fine, Coach, don't take it with you.
Ne var biliyor musun Koç, iyi, onu yanına alma.
I'm coming over with an acquisition offer tomorrow.
Satın alma teklifiyle beraber yarın oraya geliyorum.
Person makes a purchase on behalf of another person who legally isn't allowed to buy.
Yasal olarak satın alma izni olmayan kişilerin yerine silah alanlara.
It's a call to arms, condemning Qasim for being a traitor and U.S. sympathizer.
Askere alma çağrısı. Qasim'i hain ve Amerika sempatizanı olmakla suçluyor.
Notify HRT and get a negotiator on site in case they take hostages.
Rehine alma ihtimallerine karsin, rehine kurtarma ekibine haber verin ve bölgeye bir arabulucu yollayin.
Very difficult. That's why it's called "borrowing" and not a gift.
O yüzden buna "Hediye" yerine "Ödünç alma" deniyor.
But I recently learned of a number of international parties entering Moscow, parties whose... affiliations have a history of buying oil on the black market.
Ama yakın zamanda Moskova'ya giriş yapan uluslararası gruplar olduğunu öğrendim. Yandaşlarının karaborsadan petrol alma geçmişi olan gruplar.
Is it time to bring him in? I think it is.
- İşe alma zamanı geldi mi?
The only thing keeping him going will be the thought of getting to Joe once he's out.
Onu ayakta tutan tek şey çıkar çıkmaz Joe'yu alma düşüncesi olacaktır.
Coffee run.
Patrona kahve alma bahanesiyle çıktım.
Purchase agreements, uh, retail leases, ground leases, industrial leases.
Satın alma anlaşmaları perakende kiralama, arazi kiralama, endüstriyel kiralama.
When everything you love has been stolen from you, consider my story as you embark on your own journey of revenge.
Sevdiğiniz her şey sizden çalındığında öç alma seyahatinize çıkmadan önce öykümü bir düşünün.
Never underestimate them.
- Onları asla hafife alma.
Don't take him.
Onu alma.
The printer is designed to permanently shut down in an attempt to print any life form.
Yazıcı, canlı çıktı alma girişiminde temelli kapanacak şekilde tasarlanmıştır.
Conservative brains consistently use the amygdala to make the decisions to risk everything.
Muhafazakarlar risk alma konusunda istikrarlı biçimde beynin Amygdala kısmını kullanıyor.
But I am not in a position to take any chances with victory so close at hand.
Fakat zafer bu kadar yakındayken risk alma lüksüm yok benim.
I haven't been able to get back to base and reload With all this timeline jumping.
Bu zamanda zıplamalar sürerken üsse dönüp mühimmat alma fırsatım olmadı.
Hey, Gamma-X, any chance I can get you to autograph my S.H.I.E.L.D. manual?
Gama-X, senden S.H.I.E.L.D. el kitabım için imza alma şansım var mı?
And he gets the girl.
Ve kızı alma şansı.
Evolution is really about capturing more information about the environment.
Evrim gerçekten de evrenden daha çok bilgi alma amaçlı olabilir.
- With UNIT's help, 20 million Zygons have been allowed to take human form, been dispersed around the world, and are now living amongst us.
UNIT'in yardımıyla insan biçimi alma izni verilmiş 20 milyon Zygon'un dünyaya dağılması sağlandı. Şu anda aramızda yaşıyorlar.
And we had to perform a hysterectomy to stop the bleeding.
Kanamayı durdurmak için rahim alma ameliyatı yapmak zorunda kaldık.
We aren't in the business of taking back gifts.
Hediyeleri geri alma işinde değiliz biz.
If you have any interest in waking from your slumber, in retrieving lost, damaged or stolen memory, we are here for you.
Kayıp, zarar görmüş veya çalınmış hafızanızı geri alma konusunda harekete geçmekle ilgileniyorsanız sizin için buradayız.
They're notorious for the way they retaliate against anyone who speaks out against them, ma'am.
Aleyhlerinde konuşanlardan öç alma konusunda kötü bir ünleri var, efendim.
Jesus, Mike, " Following direct exposure to sarin gas, victims suffer tightness of breath, nausea,
İsa aşkına Mike, "Sarin gazına direkt maruz kalınırsa kurbanlar nefes alma zorluğu, bulantı, salya artışı..." - Evet, raporu okudum.
She went to Orlando in the'20s during the land rush.
20'li yıllarda, toprak alma yarışı için Orlando'ya gitmişti.
Don't even breathe.
Nefes dahi alma.
Your hiring instincts are good.
İşe alma iç güdülerin iyi.
But these people are broke and will do anything for a few hundred pounds and a promise of a visa.
Bu insanlar fakir ve birkaç yüz paunta istediğin herşeyi yapabilirler. Ve vize alma sözüne.
Don't discount her.
- Hafife alma.
Don't use my name.
Bir daha adımı ağzına alma.
Never take statements from people speaking in tongues.
Asla sayıklayan kişilerin ifadesini alma.
When you get back to hell, work on your aim.
Cehenneme döndüğünde hedef alma konusunda biraz çalış.
Don't underestimate them.
Onları hafife alma.
It's time for Zachary and Ella to get their lives back.
Artık Zachary and Ella'nın hayatlarını geri alma vakti.
Don't take it.
Alma.
No.
Hayır, lütfen geri alma.