Amazon tradutor Turco
1,299 parallel translation
You're an amazon.
Sen Amazon'sun.
Every amazon instinct I have says keep away, but my heart just says go for it.
Bütün amazon içgüdülerim... uzak durmamı söylüyor. Fakat kalbim devam et diyor.
He'll lead me to Pompey and to the amazon prisoners.
O beni Pompey'e ve Amazon mahkumlara götürecektir.
Amazon justice for a killer!
- Bir katil için Amazon adaleti! Benim kabilemde...
Now let amazon justice be done.
Şimdi, Amazon adaletinin yapılmasına müsade et.
- Amazon law says...
- Amazon kanunu der ki...
- Amazon law says that Brutus'punishment is my decision.
- Amazon kanunu der ki Brütüs'ün cezası benim kararım!
Hey, roman... Have you ever witnessed an amazon execution before?
Hey, Romalı... hiç daha önce bir Amazon idamına şahitlik ettin mi?
If it wasn't for women like Ephiny the amazon nation would have died out a long time ago.
Eğer Ephiny gibi kadınlar olmasaydı, Amazon ulusu uzun zaman önce ölmüş olurdu.
We move back to amazon land by morning.
Sabaha Amazon ülkesinde geri gideceğiz.
No. No, that's amazon land.
Hayır... hayır, o Amazon toprağı.
My little girl is selling junior amazon cookies.
Küçük kızım, minik amazon çörekleri satıyor.
Mavican, amazons invented the technique of fighting from trees.
Mavican, Amazon'da ağaçlardan yola çıkarak bulunmuş bir dövüş tekniği vardır.
The tree is guarded by an amazon mystic named Chia.
Ağaç Chia adında amazon bir gizemci tarafından korunuyor.
As the Amazon protector of the sacred amber I can only release it to a fellow amazon.
Kutsal amberin amazon koruyucusu olarak amberi sadece bir amazon yoldaşıma verebilirim.
And one of you is not an amazon.
Ve ikinizden biri amazon değil.
an amazon.
bir amazon.
I have this amazon necklace and it's from my tribe.
Burada kabilemden kalma bir kolye var.
And as paladin of the Amazon... I feel compelled to raise my voice... to defend the women of our land.!
Amazon'un bir şövalyesi olarak ülkemizin kadınlarını korumak adına sesimi yükseltmek mecburiyetinde kaldım!
This is only a trial mission... but if it's carried out with patriotism and resolve... the service will cover the whole Amazon region... bringing happiness to our soldiers.
Bu sadece bir deneme görevi yurtseverlik ve azminizle başarılı olursa hizmet grubunuz Amazon bölgesindeki tüm askerlerimize mutluluk getirecek.
So it has been informed... to the office of Amazon Radio... through letters and phone calls.
Bu bilgiler Amazon Radyo'ya mektuplar ve telefonlar ile bildirildi.
As the clock that adorns our studio wall strikes 1600 hours... Amazon Radio is pleased to bring its listeners... the most listened to program on the dial.
Stüdyomuzdaki duvarı süsleyen saat 16.00'yı gösterirken Amazon Radyo, tüm programlar içinde en çok dinlenen programı dinleyicilerine sunmaktan memnuniyet duyar.
Good morning, to all my Amazon friends... listening to this program... throughout the farthest corners of ourjungle.
Günaydın Amazon ormanlarının en ücra köşelerinden programımızı dinleyen sevgili dostlar.
Emotion overwhelms me and I speak for myself... as for the whole Amazon region when I say :
Son derece mahçup oldum ve bu diyeceklerim tüm Amazon yöresi halkı adınadır :
Your soldiers... spread through the Amazon region... whose lives you enlightened... weep for you.
Tüm Amazondan dolup taşan, hayatlarına... renk kattığın askerlerin senin için gözyaşı döküyor.
I am feeling Caribe Lobos, the wild orchid of the Amazon.
Vahşi Amazon'un orkidesi Caribe Lobos'u hissediyorum.
The pink and long-beaked Amazon river dolphin has lived in fresh water for 15 million years.
Pembe ve uzun burunlu Amazon Nehri Yunusu 15 milyon yıl taze sularda yaşadı.
It was when I was in Amazonas.
Amazon'lardayken olmuştu.
I was reading about a Trappist monastery in the Amazon that they somehow built into the treetops.
Amazon'da Trappist manastırı varmış. Ağaçların tepesindeymiş.
What happens when you click on Amazon?
Amazon'a girdiğinizde ne oluyor?
You're not still on about those Amazons are you?
Hâlâ Amazon mevzusunda değilsin, değil mi?
How do you think the Amazon River got its name?
Amazon Nehri bu ismi nereden aldı sence?
They thought we were an Amazon.
Bizi Amazon zannettiler.
We thought you'd all been lost in the Amazon.
Hepinizin Amazon'da kaybolduğunu düşündük.
They got a root from the Amazon, cures glaucoma.
Amazon'da glokomu tedavi eden bir kök bulmuşlar.
Back off, you Amazon!
Çek elini, seni Amazon.
Weren't these amazon lands at one times?
Buralar bir zamanlar Amazon toprakları değil miydi?
Who would destroy the amazon forest?
Amazon ormanını kim yok eder ki?
You are an amazon queen yourself.
Sen de bir Amazon Kraliçesi sayılırsın.
Did you find the amazon camp?
Amazon kampını buldun mu?
So you let a few amazons stop you.
Sen de birkaç Amazon'un seni durdurmasına izin verdin yani.
You give me control of your army...,... I go in and squish that little amazon village and after that getting the ambrosia won't be a problem.
Bana ordunun kontrolünü ver ben de gidip o küçük Amazon köyünü ezip geçeyim ve yiyeceği aldıktan sonra hiç sorunumuz kalmasın.
Let's get back to the amazon village..., warn'em.
Amazon köyüne geri dönelim ve onları uyaralım.
You took care'a my sister amazons before you took care'a yourself.
Kendinle ilgilenmeden, Amazon kardeşlerimle ilgilendin.
So if you wanna save what's left of the amazon nation, you'll flee now.
Yani, eğer Amazon Ulusu'ndan bir şeyler kalsın istiyorsanız, kaçmaya başlayın.
Without our land we are no longer amazons.
Topraklarımız olmazsa Amazon kalamayız.
You'll have to kill every last one of us.
Son Amazon'a kadar öldürmek zorundasın.
You're an amazon!
Amazonsun!
We bring you a man who has violated a sacred amazon law.
Kutsal amazon yasamızı çiğneyen bir adam getirdik sana.
Queen Gabrielle, the offender must face the wrath of amazon justice.
Kraliçe Gabrielle, suçlu, amazon yasasının gazabıyla yüzleşmelidir.
For looking at naked Amazons, he has broken an amazon law.
Çıplak amazonlara bakarak, amazon yasasını çiğnedi.