An old friend of mine tradutor Turco
306 parallel translation
I induced Captain Hollister, an old friend of mine, to put back to shore, and I followed you.
Sizi gemiye geri götüreceğim konusunda eski dostum Kaptan Hollister'a söz verdim ve o yüzden sizi takip ettim.
This is Black Elk, an old friend of mine.
Bu benim eski dostum Siyah Geyik.
Alexander, I'd like you to meet an old friend of mine, M. La Bessière.
Alexander, eski bir arkadaşımla tanışmanı istiyorum.
Mr. Burke is an old friend of mine, we're traveling together.
Bay Burke eski bir arkadaşımdır. Beraber seyahat ediyoruz.
Say, just a minute. I want you to meet an old friend of mine.
Bir dakika, sizi eski bir arkadaşımla tanıştırmak istiyorum.
Mary Lou is an old friend of mine from Chicago, and she's a stranger here.
Mary Lou Chicago'dan eski bir arkadaş. Burada yabancı.
He's an old friend of mine.
Benim eski arkadaşımdır.
An old friend of mine sent me over here.
Eski bir dostum gönderdi.
She's by way of being an old friend of mine.
Benim çok eski bir dostumdur.
- This is Charters, an old friend of mine.
- Bu Charters, eski bir dostum.
An old friend of mine.
Eski bir arkadaşım.
Well, today I bumped into an old friend of mine, Mrs. Wheeler.
Bugün eski bir dostum olan Bayan Wheeler ile karşılaştım.
That's Father O'Dowd, an old friend of mine.
Bu Peder O'Dowd, eski bir dostum.
Thank you, that's mighty kind of you dear ladies, but... I was being entertained tonight by an old friend of mine.
Teşekkürler, siz sevgili hanımlar çok incesiniz ama eski bir arkadaşım tarafından ağırlandım bu gece.
An old friend of mine.
Eski bir dostumdur.
She's an old friend of mine.
Eski bir arkadasïm.
Fred, I want you to meet Cliff Scully, an old friend of mine.
Fred, sana Cliff Scully'i tanıştırayım, eski bir arkadaşım.
I want you to meet an old friend of mine.
Seni eski bir arkadaşımla tanıştırmak istiyorum.
He's an old friend of mine.
Eski dostumdur.
M. Lavine, M. Verdoux - an old friend of mine.
M. Lavine, M. Verdoux - eski bir arkadaşımdır.
This is an old friend of mine, Jeff Markham.
Bu eski bir dostum, Jeff Markham.
Yes, an old friend of mine went completely to pieces.
Evet, eski bir arkadaşım paramparça oldu.
You know, he's an old friend of mine.
Biliyorsun, o benim eski dostum.
An old friend of mine.
Eski bir dostum.
He's an old friend of mine.
Eski bir arkadaş.
This is Kameda, an old friend of mine.
Bu eski dostum Kameda.
Johnson's an old friend of mine from back home.
Johnson benim eyaletimden eski bir dostum.
An old friend of mine married a San Francisco girl.
Eski bir arkadaşım San Franciscolu bir kızla evlendi de. Burada.
It's just an old friend of mine.
Sadece eski bir arkadaşım.
Adam's an old friend of mine, you know, Cal, from... way back in his ranch days.
Adam eski dostumdur Cal. Çiftlik günlerinden beri.
I'd like you to meet an old friend of mine.
Eski bir arkadaşımla buluşmak istedim.
I want you to meet an old friend of mine.
Eski bir arkadaşımla tanışmanı istiyorum.
He's an old friend of mine.
Çünkü benim eski bir arkadaşımdır.
He's an old friend of mine.
Eski bir dostumdur.
Her father was an old friend of mine.
Babası benim eski bir arkadaşım.
Bumped into an old friend of mine.
Eski bir dostumla karşılaştım.
Angelina, this is Deanie, an old friend of mine.
Benim eski bir arkadaşım. Nasılsın?
I'm gonna look up an old friend of mine who's a newspaper man.
Gazetecilik yapan eski bir arkadaşımı göreceğim.
Particularly something concerning the nephew of an old friend of mine. Of course.
-.. dava bir dostun yeğeni ile ilgiliyse..
And so do I. This is an old friend of mine.
Ben de öyle. Bu benim eski bir dostum.
An old friend of mine.
Eski bir dostumun.
An old friend of mine, a gunsmith.
Eski bir arkadaşım, silah ustası.
To quote an old friend of mine who's now buried,
Artık hayatta olmayan bir arkadaşım hep şunu söylerdi,
An old friend of mine once told me people like to vote for heroes.
- Eski dostlardan biri bir keresinde halkın kahramanlara oy vermeyi sevdiğini söylemişti.
Last night I met a man, an old friend of mine.
Dün gece eski bir arkadaşıma rastladım.
David, this is an old friend of mine, Charlie Venner.
David, bu benim eski bir arkadaşım, Charlie Venner.
Daughter, I'd like you to meet an old and dear friend of mine, Mrs. Florence Burnett.
Kızım, seni kadim dostum Bayan Florence Burnett ile tanıştırayım.
An old, ornery friend of mine.
Eski, huysuz bir arkadaşım.
An old friend of Cyrille's, and an old flame of mine.
Cyrille'in eski bir arkadaşı, benim de eski göz ağrım.
I've a friend of mine - an old man.
Yaşlı bir arkadaşım var.
An old friend of mine.
Benim eski bir arkadaşım.