And how's that tradutor Turco
6,225 parallel translation
And how would you tell that a man's visit was about his wife?
Peki bir adamın ziyaretinin karısı hakkında olduğunu nasıl söylersin?
I know it seems weird, but I had this strangely calming feeling that even if he meant to touch my tit, it's probably all right, because he's a good guy, and he knows how it goes and I don't.
Kulağa garip geldiğini biliyorum, ama bunu garip bir şekilde rahatlatıcı bulmuştum. Meme ucuma kasten dokunmuş olsa bile,... bir sorun yoktu çünkü o iyi biriydi. Ve bu tip şeylerin nasıl olduğunu bilirdi, ben bilmezdim.
So, we were there and you came over and started talking to us and that's how these things go.
Yani biz oradaydık ve sen yanımıza geldin ve bizimle konuşmaya başladın, bu şeyler böyle olur.
And how will that happen?
- Nasıl olacakmış o?
And how does that feel? To have so undermined the blacklist that it's almost a joke.
Peki, karalisteyi bu kadar baltalayıp artık şaka gibi gelmesi nasıl bir duygu?
And no matter what the fuck happens you know, no matter how crazy this world gets you guys are the one thing that I've got that's never going away.
Ne olursa olsun bu dünya gittikçe çıldırsa da her zaman yanımda olan tek şey sizsiniz.
It's how you knew that Talbot and Abbott were here.
Bu yüzden Talbot ve Abbott'in burada oldugunu biliyordunuz.
The sneakers you wear, that's how you tell the world who and what you identify with, and the true sneakerhead has a curated collection and wears a very specific shoe for each occasion, and I bet,
Ayakkabınız dünyaya kim olduğunuzu ve neyle özdeşleştiğinizi anlatır. Ve gerçek bir ayakkabı hastasının özel bir koleksiyonu vardır ve her bir etkinlik için belli bir ayakkabıyı giyer.
And that is how a mash-up is done, everyone. No, actually this is.
İşte karışım dediğiniz böyle olur millet.
And I'm not using that metaphor just because you look exactly how I picture Greek mythology's legendary Cyclops.
Ve "görüş" dememin tek sebebi, tam olarak hayalimdeki, Yunan mitolojisinin efsanevi Tepegöz'ü gibi görünmen değil.
It's all I know how to do is parties and if I can't do parties then... what does that say about me?
Bir parti nasıl yapılır herşeyini biliyorum, Eğer bu partiyi yapamazsam... Sen bu konu hakkında ne diyorsun?
- But he did tell me like some interesting things about how he viewed himself and his... and... and the way that the Silk Road works.
- Ama böyle söyledin bazı ilginç şeyler O inceledi nasıl kendisi ve onun... ve... ve yol o İpek Yolu çalışır.
You know, we didn't get to even have that kind of public hearing where the FBI has to say how they did it and then we get to decide whether that was legal or illegal.
Biliyor musun, biz bile alamadım açık duruşma bu tür var nerede FBI vardır bunu nasıl yaptığını söylemek ve sonra biz karar almak Bu ister oldu yasal ya da yasadışı.
And that's kind of the thing that I've realized is If you have it every day and you have multiple episodes a day, it will kind of learn how to adapt to you.
Fark ettiğim bir şey ise, o olayı her gün yaşıyorsanız ve bir günde bir çok kez yaşıyorsanız, size nasıI adapte olacağınızı öğretecektir.
Anyways, I learned very late in my life that the name of Jesus has power, and that's how I became a Christian.
Her neyse, hayatımda, İsa'nın adının bir gücü olduğunu çok geç öğrenmiştim bu da benim Hristiyan olma nedenimdi.
Get the ADA in here to release Miss Page and we'll recommend to our charming, media-friendly client that she not plaster the airwaves with how she was nearly killed in your custody.
Bayan Page'in tahliyesi için bölge savcısını çağırırsanız güzel ve medya dostu müvekkilimize sizin gözetiminiz altındayken ölümden dönmesi hakkında ağzını açmamasını öneririz.
And how are you related to that girl?
- Sizinle bağlantısı ne?
I feel like if she were talented like you, and she knew how to sew and knew beauty tips, that she wouldn't need a prince to make her feel better about herself.
Bence, senin gibi yetenekli olsaydı dikiş dikmeyi ve güzellik sırlarını bilseydi iyi hissetmek için bir prense ihtiyacı olmazdı.
And when she called him her father yesterday, seeing how he lit up and... And how devastated he was that he upset her, he had a panic attack, for God's sake.
Dün ona baba dediği zaman ne kadar mutlu olduğunu ve kızını üzdüğü için çok üzülüp panik atak geçirdiğini gördüm.
Now, Gwen, you have a clean record, at least you did up until yesterday, and it's clear that your boyfriend, Aster, meant a great deal to you, so help me understand how it is that you end up
Gwen temiz bir sicilin var, en azından düne kadar öyleydi. Belli ki erkek arkadaşın Aster da senin için çok önemli biriymiş.
That's how we traced you to that house where your friends and you killed five of my people.
Bu sayede sizi o eve kadar takip ettik ve siz 5 adamımı öldürdünüz.
And how's that blown off pinky treating you? - Shut up!
Peki serçe parmağının yok olmasına ne demeli?
And that's how I was conceived.
Annem bana böyle hamile kalmış.
Now, that's how it was with my father and his father on and on and on, back.
Babamda, onun babasında yani nesiller boyu hep böyle oldu.
And then it made me think of you because that's how you've made me feel.
Ve seni düşünmemi sağladı çünkü sen de bana güven veriyorsun.
I can pile on whenever I want, because I'm the girlfriend and that's that how it works.
İstediğim zaman kafana üşüşürüm, çünkü ben senin kız arkadaşınım.
Uh, I-I said something about, uh, how it's the weekend and how it was cool that it was the weekend.
Hafta sonu olduğunu söyledim. Ve hafta sonu olmasının ne kadar güzel olduğunu belirttim.
that's not. do you know how many makes do you know how many makes and models of that car are And models of that car are listed in the tri-state area?
- Üç eyalet içinde kaç tane o modele ait araba kayıtlı biliyor musun?
And how's that coming?
Nasıl gidiyor peki?
To be aware of just how sharp and unexpected the knife would be if you discounted that danger.
Onları hafife alırsan sırtına saplanacak hançerin ne kadar sivri ve ummadık yerden geleceğine dair seni uyarmıştım.
And that's how they found her.
Onu da böyle bulmuşlar.
And that's how I see Katya and me.
Katya ile kendimi böyle görüyorum.
What bastards. $ 6 for water and that's how we help people.
Şerefsizler! Kovası altı Dolar ve biz güya bu insanlara yardım ediyoruz.
Perhaps I'll share that feeling with Anne and let's just see how quickly she turns that anger in your direction.
Bu fikrimi Anne'le paylaşabilirim. Bakalım hüsranı sana ne çabuk yönelecek?
It's like she's some sort of clock that's finally struck its chime and woken me from this dream we've been living, reminded me how many years separate me from a world I still think of as home.
Tıpkı bir saat gibiydi, nihayet ahenk içinde çalışan sonra beni bu içerisinde olduğumuz rüyadan kaldırdı ve hâlâ evim olarak gördüğüm bu dünyadan ne kadar ayrı olduğumu anımsattı.
How can you stand so close to him knowing what he's capable of and that sooner or later you'll be next?
Er geç başına gelecekleri bildiğin halde nasıl oluyor da yanında durabiliyorsun?
At some point, everything's going to go south on you. Everything's going to go south and you're going to say "This is it." That is how I end.
Gün gelecek her şey kötü gitmeye başlayacak her şey kötü gitmeye başlayınca buraya kadarmış, sonum böyleymiş diyeceksiniz.
Okay, and how's that going?
Peki nasıl gidiyor?
It's about how this 12-year-old Union soldier uses his scarf to save a Confederate soldier's life and how that act of humanity shapes the identity of the Union soldier's family for generations.
12 Yaşındaki birlik askerinin atkısını kullanarak nasıI koruduğu ve merhametin Birlik Askerinin ailesini nasıI nesillere yönlendirdiğiyle ilgili.
That's how we used to rock it back in the day'cause I was cool and supportive.
Zamanında tozu dumana katardım çünkü "klas" ve "destek vericiydim." Evet.
Otherwise we will have failed, and that is how we would be judged.
Aksi takdirde başarısız olmuş oluruz, bizi böyle yargılarlar.
That's really good. - And how is Amy doing?
Amy nasıl peki?
I think what is, is everything that excites me is what he's doing and not how I'm reacting to it, and not how it's affecting my brain.
Bence beni heyecanlandıran şey onun yaptığı şeyler yani beni nasıl etkilediği değil veya benim beynimi nasıl etkilediği değil.
You have people? So you know how there's a guy in Rome that celebrities pay to set them up and show them around?
adamların mı var biliyormusun Romada ünlüleri ilgilenecek ve gezdirmek için para alan bir adam var mış
And that's when you know how real it really is.
Ve o zaman bunun ne kadar gerçek olduğunu anlıyorsunuz.
- and how to protect it. - That's what I want too.
Ben de bunu istiyorum.
And that's how the Search Bloc came to be.
İşte "Özel Tim" böyle meydana geldi.
That's how he treats his friends and associates?
Arkadaşlarıyla ortaklarına hep böyle mi yapar?
You're not even acknowledging how much that means, and now it's completely ruined, obviously.
Bunun ne kadar önemli olduğunu kabul bile etmiyorsun, ve belli ki şu an tamamen harap oldu.
The only gaze that matters is Jimmy Stewart's gaze watching the curl in the hair and how it's similar to the painting on the wall.
Önemli olan tek bakış, Jimmy Stewart'ınki. O bakış, kadının saçındaki kıvrımın resimdeki kıvrıma ne kadar benzediğini inceliyor.
And the thing that I find so depressing about Hollywood is how often people really feel the first three months of anyone's response to your film...
Hollywood ile ilgili içimi karartan şeylerden biri, ilk üç ay içinde nasıl karşılandıysa, filmin genelde o noktada kalacağı inanışının yaygınlığı.
and how's that working out for you 17
how's that 1442
how's that feel 73
how's that working out for you 61
how's that sound 140
how's that work 32
how's that possible 112
how's that going 155
how's that going for you 24
how's that even possible 34
how's that 1442
how's that feel 73
how's that working out for you 61
how's that sound 140
how's that work 32
how's that possible 112
how's that going 155
how's that going for you 24
how's that even possible 34
how's that working for you 16
that 10639
that's nice 2129
that's enough 4716
that's gross 203
that's it 18340
that's good 7000
that's great 6151
that's right 20311
that's all 8171
that 10639
that's nice 2129
that's enough 4716
that's gross 203
that's it 18340
that's good 7000
that's great 6151
that's right 20311
that's all 8171
that's 10531
that's my boy 361
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's good to hear 161
that's cool 1334
that all started with a big bang 89
that's great work 19
that'll be it 25
that's my boy 361
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's good to hear 161
that's cool 1334
that all started with a big bang 89
that's great work 19
that'll be it 25