And i'm out tradutor Turco
35,781 parallel translation
And I am going to get out of the boat and start walking.
Ben de sandaldan inip yürümeye başlayacağım.
Out of all of my sons, it was you I wanted to bring here, and it is you that I believe is the most important to the future of our people.
Tüm oğullarım arasında, buraya seni getirmek istedim ve halkımızın geleceği için senin çok önemli olduğuna inanıyorum.
Olivia's conked out, and I just busted Mark playing that crazy-violent video game again.
Olivia uyumuş, Mark'ı da yine şiddet içerikli oyun oynarken yakaladım.
She came over in the middle of the night all wound up, then she crashed and I can't get her out of bed.
Gecenin yarısı endişeli şekilde buraya geldi sonra sızdı ve onu yataktan çıkaramadım.
I just stopped by for some power bars and coffee before I head back out.
Enerji barı ve kahve almaya uğradım sadece.
Cleander pushed me to find out more and I told him. I told him everything, but he didn't just know.
Cleander bilgi edinmem için beni zorladı ve ona anlattım.
I mean, wouldn't it be nice to just hang out together, just you and me?
Birlikte takılsak güzel olmaz mı? Sadece sen ve ben.
The-the field of blue represents you being miserable, and the lion sticking its tongue out means I'm happy about it.
Mavi zemin senin sefilliğini temsil ederken dil çıkaran aslan da benim bundan mutlu olduğum anlamına geliyor.
Hey, I bought MMs at the vending machine and two bags came out.
Otomattan bonibon aldım ve iki kutu çıktı.
And it was around then I started to have second thoughts, but if we got out of line, we'd lose our place, and everyone else in line was so happy for us,'cause we're really young and hot, and they're all so old.
Sonra kafamda karışmaya başladı ama sıradan çıkarsak yerimizi kaybedecektik ve oradaki herkes bizim adımıza çok mutluydu çünkü gerçekten çok genç ve tutkuluyduk ve oradaki herkes çok yaşlıydı.
And I'll tell you something else... I'm not getting him anything. I'm out.
Sana bir şey daha diyeyim, ona hiçbir şey almayacağım, ben yokum.
I've been tracking weather patterns, and this storm came out of nowhere.
Hava akımını izliyorum. Bu fırtına durup dururken çıktı.
Tell'em about this and everything you found out about Dr. Krieg.
DEA'ya ulaşacağım. Onlara bunu ve her şeyi anlat Dr. Krieg'i öğrendiniz.
I'm going to figure out exactly what you are, where you're going, who you're meeting and why you're here.
Gerçekte ne tür bir şeysin, nereye gittin, kimle buluştun ve neden buradasın hepsini öğreneceğim.
Yes. I will be packing my bag and head out.
Evet, eşyalarımı toplayıp gideceğim.
I want to start out by saying that I have a tremendous deal of respect for you and everything that you've accomplished - as a librarian all these years.
Öncelikle sana ve yıllardır bir Kütüphaneci olarak imza attığın başarılara çok büyük bir saygım olduğunu söyleyerek konuşmama başlamak istiyorum.
Well, I'm sure he'll cool down and you guys'll work it out.
Eminim sakinleşecektir ve siz bunu halledeceksiniz.
I guess I looked pitiful when I was staring at it out of fascination because someone caught me staring and gave it to me.
Gözümü dikmiş huşu ile baktığımdan acıyıp bana verdiler sanırım.
Tell me about the creatures and maybe I'll let you out!
Bana yaratıklardan bahsedersen belki seni bırakırım.
I'm going to light this, and then blow it out!
Dışarı çıkmazsan ben de bunu yakarım!
I'll pull it out and prove to you that I'm your bride, then!
Gelinin olup olmadığımı o kılıcı çıkararak sana ispatlayacağım!
I can make you come in and out of here all day.
Bütün gün boyunca buraya gelip gitmeni sağlarım.
I am going to find out who it belongs to, and when I do...
Kime ait olduğunu bulacağım, bulduğumda da...
And then, the dream just keeps reminding me that I'm completely way out of my league.
Ardından rüya bana, bu işlerin tamamıyla beni aştığını hatırlatıp duruyordu.
I didn't hear much but the words "wussing" and "out" were frequently invoked.
- Pek fazla duyamadım ama sıklıkla kullanılan kelimeler korkaklık ve etmekti.
I am cold, hungry, and out of money.
Üşüdüm, açım ve param bitti.
I don't want to get you in trouble, and I'm in the middle of figuring something out.
Başını belaya sokmanı istemiyorum. Ayrıca bir şeyleri öğrenmeye çalışıyorum.
This is dog food that someone I know personally made out of home-grown sweet potatoes and sesame seeds.
Bu köpek mamasını tanıdığım biri kendi elleriyle tarlada yetişmiş tatlı patateslerden ve susam tohumlarından yaptı.
I think your guests are here, should I go out and greet them?
Misafirleriniz geldi sanırım, gidip karşılayayım mı?
Tae Oh was looking at the CCTVs of the house and the neighborhood, You know those bags from the Gangnam department store? I think she was carrying those out.
Tae Oh evin ve bu çevrenin kamera kayıtlarına göz attı da Gangnam'daki mağazadan aldığımız şu poşetler vardı ya?
I'll think about it all night. And I'll talk to you after I sort everything out, tomorrow.
Gece boyunca düşünüp yarın ölçüp biçtikten sonra sorularımı soracağım sana.
It's scary out there at night. It's only 7pm, and I'm busy right now.
Şu an akşam 7 ve benim de bir sürü işim var.
I'll go and tell your mom everything. I won't leave anything out.
Gitmeli ve annene en ufak detayına kadar her şeyi anlatmalıyım.
I mean, whatever it is, I've just got to get to Kent pond and find out about my wife and son.
Her ne olursa olsun Kent Pond'a gidip karımı ve oğlumu bulmalıyım.
Then one day I just split and moved out.
Ardından bir gün ayrıldım ve yola devam ettim.
I'm trying to create and you're stressing me out.
Yaratmaya çalışıyorum ama beni geriyorsun.
Except. None of that's gonna happen'cause I'm gonna kill you. And I'm gonna bury you in a hole out by Shimmer Lake.
Fakat bunların hiçbiri yaşanmayacak çünkü seni öldürüp Shimmer Gölü kıyısında bir çukura gömeceğim.
Do you have a cellphone that I can use so if I go out there I can call and stay in touch with you?
Kullanabileceğim bir cep telefonun var mı? Böylece oraya gidip seninle de bağlantıda kalabilirim.
- Ronnie and I will stay here and keep an eye out for her, okay?
- Ronnie ve ben burada kalacağız Ona göz kulak ol, tamam mı?
Did I tell you I sat next to rob and I had to make him fill out the request form?
Size Rob'un yanına oturduğumu ve ona talep formu doldurtmak zorunda kaldığımı anlatmış mıydım?
I will play my piano after midnight, and then you'll know it's safe to come out.
Gece yarısından sonra piyano çalacağım. Böylece çıkmak için güvenli olduğunu anlarsınız.
And take Bailey out for a walk?
Bailey'i yürüyüşe çıkaracağım da.
I'm gonna have to get out the hose and spray him.
Hortumdan çıkıp spreylemem gerekecek.
I went from being a multimillionaire to having my life savings wiped out and life as I knew it altered forever.
Multimilyoner olmaya başladım Hayatımı tamamen tüketmek için Ve hayat, sonsuza dek değiştiğini bildiğim gibi.
What... what, am I supposed to be flattered that you just cashed out a billion and a half dollars?
Ne... ne mutlu olmam gerekiyor Sadece bir buçuk dolar harcadın mı?
Howard is. You'll understand that when I'm out of this hellhole and you won't have to read to any fucking cripple anymore.
Suçsuz olduğumu bu bok çukurundan dışarı çıktığımda ve o sakata kitap okumak zorunda kalmayınca anlayacaksın.
I went out with her, and I never called her again.
Takıldık. Ve bir daha da aramadım.
And maybe I am crazy, too, because why I didn't toss you out day one, is baffling to me.
Belki ben de deliyimdir, çünkü seni buradan ilk gün siktir etmeyişim canımı sıkıyor.
I gotta figure out what this thing is and who makes it.
Bu şeyin ne olduğunu ve kimin yaptığını bulmam lazım.
Those weapons were out there and I tried to tell you about it, but you didn't listen.
Silahlarla oyuncak gibi oynuyorlar. Anlatmaya çalıştım ama dinlemedin.
And if it was raining, I would just leave him out there for hours.
Ve eğer yağmur yağıyorsa onu orada saatlerce bırakırdım.
and i'm proud of you 44
and i'm grateful 35
and i'm starving 33
and i'm very sorry 29
and i'm not gonna lie 17
and i'm so sorry 99
and i'm an alcoholic 48
and i'm 661
and i'm really sorry 62
and i'm done 46
and i'm grateful 35
and i'm starving 33
and i'm very sorry 29
and i'm not gonna lie 17
and i'm so sorry 99
and i'm an alcoholic 48
and i'm 661
and i'm really sorry 62
and i'm done 46