And now it's too late tradutor Turco
139 parallel translation
And now it's too late.
Artık çok geç.
I see it all now. And now it's too late.
Artık anlıyorum ama şimdi çok geç.
And now, unless we do something drastic, it may be too late.
Çok etkili bir şey yapmazsak geç kalmış olabiliriz.
But you were the same with Akiyama and now it's too late.
Ama sen de Akiyama'ya karşı öyleydin, ve artık çok geç.
You promised to take me to see sights and now it's too late.
Bana şehri gezdireceğine söz verdin ama şimdi saat çok geç oldu.
It's too late for the movies now and anyhow, you can't talk there.
Sinemaya gitmek için çok geç, zaten orada konuşamayız.
We've made her tame, and it's too late to try to let her go wild now.
Biz onu evcilleştirdik, ve artık onu tekrar bahşi doğaya geri göndermek için çok geç.
I forgot to get to the bank, and now it`s too late.
Para çekemedim, banka kapanmıştır.
Come now. It's too late to play cat and mouse.
Haydi artık, kedi fare oyunu oynamak için çok geç.
Now, would you run along and tell the director... that it's too late to try for my close-up.
Şimdi koşup, rejisöre yakın çekimim için denemenin geç kaldığını söyler misin?
Now, would you run along and tell the director... that it's too late to try for my close-up.
Yakın çekimlere için geç olduğunu yönetmene söyler misin?
But where we're going is quite different from all this, and it's too late to go back now.
Ancak gideceğimiz yer buradan çok farklı, artık geri dönmek için de çok geç.
And now it's too late to run, because we're both within accurate range of these guns.
Kaçmak için de artık çok geç, çünkü ikimiz de bu silahların menzili içindeyiz.
It's too late for annie now. And i fear it will be too late for mary kelly... If we don't find her this very night.
Artık Annie için çok geç ve onu bu gece bulamazsak korkarım Mary Kelly için de çok geç olacak.
Just now and then, when the light's too bright, or it's too early, or late, or I look real fast.
Arada sırada. Işık çok parlaksa çok erken ya da çok geç bir saatse ya da aynaya aceleyle baktıysam orada annemin yüzünü görüyorum.
Still, too late now, and there's an end on it.
Ama artık çok geç ve bu saatten sonra öğrenemem.
Gee, I wish nature gave us everything, like the worm... or like that guy who works down at the antique store, but... nobody asked me, and now it's too late.
Keşke, tabiat bize solucan gibi ihtiyacımız olan her şeyi verseymiş. Ya da şu antikacıda çalışan 2 adam gibi olsaydık. Fakat bana kimse sormadı ve şimdi de geç kaldım.
And I'm gettin'out now before it's too late.
Çok geç olmadan buradan gidiyorum.
But now it's too late and I failed. "
Ama artık çok geç. Ben başarısız oldum.
They're very difficult to break down. And now the time has come when it's too late.
Bir türlü geçinemezlerdi ve şimdi de her şey için çok demek için belki de çok geç.
And now it's too late.
Ama artık çok geç.
And it's too late now.
Ve şimdi çok geç.
It's too late to try and get out of it now, unless you can talk some idiot into replac- - oh.
Evet cuma akşam ki komite toplantısında konuşmam var ama ben o gün orada olamayacağım... Yerinize oraya gidecek bir salak bulamadığınız sürece kaçmaya çalışmak için biraz geç kaldınız.
Stay miserable for the rest of your life and wonder if you should've moved out, but now it's too late'cause you're old and bald and living with Mom and Dad.
Ömür boyu sefil yaşa. Bir gün "Acaba taşınsam mı?" diye düşüneceksin. Ama o zaman çok yaşlı ve kel olduğunu fark edeceksin.
Dear Ilona, I now hear clearly what "Gloomy Sunday" is saying I won't wait for the last bucket of shit I will do as Andras did I never really learned to fight, and anyway, it's too late
"Sevgili Ilona,..." Hüzünlü Pazar "ın söylediği şeyi artık net olarak duyabiliyorum." "Son damlayı beklemeyeceğim. Andras'ın yaptığını yapacağım."
I had to get something out, something I never got to say to Zan, and now it's too late, and I was thinking about how maybe if I tell you, I can get it outta my head, you know?
Birşeyler söylemeliyim, Zan'e asla söylememem gereken birşey, ve şimdi çok geç ve bunu düşünüyordum. Belki sana anlatırsam bunu kafamdan atabilirim.
Well, it's my duty to give you an opinion, and in my opinion, I think we should pull them out now before it's too late.
Şey, sana fikir vermek benim görevim ve fikrime göre çok geç olmadan, onları oradan çekip almalıyız.
We need to exfil the wounded now and get out of here before it's too late!
Çok geç olmadan yaralıları alıp buradan gitmeliyiz!
And now it's too late.
Artık çok geç oldu.
It's like I made this bullshit decision to go into this business for all the wrong reasons and now it's too late.
Sanki bu işe tüm yanlış sebepler yüzünden girdim ve şu anda çok geç artık.
Will, I never said I'm sorry, and now it's too late.
Will, asla özür dileyemedim şimdi de herşey için çok geç.
You couldn't bring yourself to kill for them and now it's too late!
Onları öldürmek için kendini hazır hissetmiyordun, Ve şimdi çok geç.
And now I'm telling you, leave before it's too late.
Ve şimdi sana söylüyorum, çok geç olmadan git.
... but if you're in some kind of trouble and need my help, then you should ask now and not wait until it's too late and everything's all messed up, like you usually do.
Ama başın dertteyse ve yardımıma ihtiyacın varsa o zaman çok geç olmadan ve her zaman yaptığın gibi işleri berbat etmeden... -... yardım etmeme izin ver.
And now it's too late and it's dry
Artık çok geç, kurumuş.
And now it's too late.
Ve şimdi çok geç.
I love you and I fucked everything up and now it's too late.
Seni seviyorum ve her şeyi bok ettim. Artık çok geç.
When are you gonna get over the fact that you never became Picasso and now it's too late?
Ne zaman asla Picasso olamayacağını, artık bunun için çok geç olduğu gerçeğini aşabileceksin?
I hate how I just took him for granted my whole life and now he's gone and it's too late for me to ever really know him, you know, like as an adult.
Hayatım boyunca ona gereken önemi vermedim. Sonra onu kaybettim ve artık onu tanımam İçin çok geç. Yani bir yetişkin olarak.
And now it's too late.
Şimdi ise çok geç.
It's not too late for us to turn around now, and I'll just take my chances with the realtors.
Artık dönmek için çok geç. Emlakçılarla şansımı deneyeceğim.
With all due respect, now that we've just taken direct hits... on the domestic agenda, and it's the last push before the election... It's too late to change our position.
Ulusal durumlarda doğru hedef olduk ve seçim öncesi bu son atak.
To stalk the naturist landscape! And now it's too late. It would give them too much fun.
Hem artık bundan çok fazla zevk alırlar.
It's too late to try and get back in with me now!
Yeniden benimle bir şey denemek için artık çok geç.
Sanch, I suggest you and I pay Larry a visit, before it's too late, cos it's 8pm now.
Sanch, bence çok geç olmadan Larry'i ziyaret edelim, çünkü saat 8 oldu.
And it's too late to go back now. So what do we do?
Geri dönmek için çok geç şimdi ne yapıyoruz?
Instead, we diddled around with hepatitis "E", and now it's too late.
Onun yerine hepatit-E ihtimaliyle oyalandık ve şimdi geç kaldık.
And now it's too late
Ve şimdi çok geç.
And now it's too late.
Artık çok geç
And now I hope it's not too late.
Ve şimdi çok geç değil umuyoruz.
Well, it's too late for me to pursue a career now, and since your mom has a job with benefits
Çünkü, bir kariyer yapmak için artık çok geç.. .. ve annenin işi gayet iyi olduğundan..