And what do you do tradutor Turco
18,926 parallel translation
♪ "Where are you going, and what do you wish?" ♪
Nereye gidiyorsunuz, nedir dileğiniz?
And what are you gonna do when you find him?
O'nu bulunca ne yapacaksın?
And what you can't do anymore.
Ve artık neler yapamayacağını da.
And what do you and the Colonel do?
Ve sen ve Albay bu konuda ne yapacağız?
And you do what?
Ve orada ne yapacaksın?
Your father spent a small fortune so you could grow some balls, and that's exactly what you're gonna do, right here, right now.
Bazı topları büyümek böylece baban, küçük bir servet harcadı Ve şu anda, burada, ne yapacağını tam olarak budur.
He smells like karate, and I love it... And he's getting dressed now, so what I need you to do is I need you to go to my house, stop what you're doing, and throw a rock through my sliding glass door right now, okay?
Karate kokmasına bayıldım ve şu an giyiniyor o yüzden senden yaptığın işi bırakıp hemen evime gidip sürgülü cam kapımdan içeri bir taş atmanı istiyorum tamam mı?
Do precisely what I tell you to do, and most of all... stay relaxed.
Sana ne söylersem tamamen uygula ve en önemlisi rahatla.
I haven't decided what I'm gonna do, and I know she has issues, and maybe she's a little into me, but, you know, most girls in town are.
Ne yapacağıma karar vermedim. Sorunları olduğunu biliyorum, benden hoşlanıyor da olabilir ama kasabadaki çoğu kız hoşlanıyor.
And I told my wife, "I hate you, what did you do to the water"?
Eşime şöyle dedim, "Senden nefret ediyorum. Suya ne yaptın?".
And what do I call you?
- Evet, Jack. Peki sana ne diyelim?
And what do you understand about Charles and me?
Charles ve benim ilişkimden ne anlıyorsun ki?
But wrap her up like this, anoint her with oil, and hey, presto, what do you have?
Ama onu böyle sarmalayın, sonra da yağla kutsayın. Bir de bakmışsınız ki karşınıza ne çıkıyor?
Now, what-what I was actually gonna say is do you want to print your boarding pass at the airport and use their ink instead of ours, but I like that yours ended with sex.
Aslında, benim diyeceğim şey biletini havaalanında çıkarttırsan onların mürekkebini kullanmış olursun ama senin senin seksten bahsetmen hoşuma gitti.
Now you shut up, and do what I say! Got it?
Şimdi çeneni kapat ve ne dersem onu yap.
And you take care of what's happening in here, because you're the only one who knows what to do.
Sen de olayları kontrol altında tut, çünkü burada yapılması gerekeni bilen tek sensin.
Okay, who are you and what do you want?
Tamam, kimsiniz ve ne istiyorsunuz?
So now what we will find out is, who do you work for, and how did you find the doctor?
Yani kimin için çalıştığınızı ve doktoru nasıl bulabildiğinizi öğrenmek zorundayız.
I freed them from what's about to come, and you will do the same.
Onları yaklaşan tehlikeden korudum, sen de aynını yapardın.
We're... concerned that you have the wrong picture about what we do, and- -
Yaptığımız işle ilgili yanlış bir izlenime kapıldığınızdan dolayı endişelendik ve...
And when they tell me a priest in America wants to know what they do, I say you must bring me to him.
Amerikalı bir rahibin yaptıkları işi öğrenmek istediğini söyleyince beni ona götürmelisiniz dedim.
You're all so sure about what I'm supposed to feel and what I'm supposed to do, but then you just... do whatever you want.
Nasıl hissetmem ve ne yapmam gerektiği konusunda o kadar kesinsiniz ama sonra gidip ne isterseniz onu yapıyorsunuz.
And what were you going to do?
Ne yapacaktın peki?
And do you know what we do with parasites?
Peki biz parazitlere ne yaparız?
You don't know what it's like to do this job and not have anybody to talk to about it, except a series of handlers who don't give a shit.
Bu işi yapıp da sikinde olmayan birkaç denetimci haricinde kimseye anlatamamak ne demek bilmiyorsunuz.
He just reached out and tried to tap the bull. Isn't that what you do?
"Allah iyiliğini versin" güzel bir örnek.
Clint's goal was to run on the horns, but what do you want to bet he also got a little too close and personal?
- Silah onlarda. - Şunu bir gözden geçirelim.
I want you to do a search. Sure thing, what's going on? Father Consolmango said what he could, and what he gave me was 1 Peter 5 : 5.
İkili arasındaki dinamik değişiyorsa muhtemelen eşit olmayan bir ortaklık var, biri baskın biri itaatkar.
I don't want to do any of those things, because what they don't allow me to do is put on those headphones and tune you out.
İstemiyorum çünkü hiçbiri kulaklık gibi sesini duymamamı sağlamıyor. Aman ne güzel!
It's like an open wound. And eventually what you're gonna do is you're gonna say something that you cannot take back.
Eninde sonunda pişman olacağınız şeyler söyleyeceksiniz.
Saying what you can't do doesn't help solve the problem. and we haven't heard from them yet.
Ne yapamayacağınızı söylemek sorunu çözmeye yardımcı olmuyor. Oraya hastanemizden tıbbi bir ekip gönderdik. Ve henüz hiçbirinden haber alamıyoruz.
Do you know what a battlefield and a disaster scene have in common?
Savaş ve afet bölgesinde genelde ne olur biliyor musun?
- And you want to do what for him?
- Peki onun için ne yapmayı istiyorsun?
What do I have to do to get you to come and work for us?
- Bizimle gelip çalışman için ne yapmalıyım?
Then what is it going to take for you to do your job, and do what I say about this case?
O zaman işini yapmaya başlayıp, bu davada istediklerimi yerine ne zaman getireceksin?
And if you do... we can have what's important...
Seçimini yaparsan gerçekten önemli olan şeylere sahip olabiliriz...
Listen, I understand that you're disappointed and upset about Flintwood and wrestling and your birth father, but do you know what?
Dinle, Flintwood, güreş ve biyolojik Babanla ilgili hayal kırıklığına uğramış olduğunu... anlıyorum ama ne var biliyor musun?
You can defend him and do all your usual bullshit, like you always do, - but you know what? - Hey.
- İstersen her zaman savunduğun gibi yine onu savun ama biliyor musun, haklı olan benim, sen gerçekleri görmeyi reddediyorsun.
What do you think this object sounds like?
Sence sesi neyi andırıyor?
And out of that 47 times and once on my birthday, do you know what part hurts the most?
Ve bu 47 sefer içinde, doğum günüm de dahil en çok neye üzüldüm biliyor musun?
And that's why you're good at what you do.
Bu yüzden de işinde iyisin.
And what do you mean by "hook"?
Peki "Hook" demekle neyi kast ediyorsunuz?
Well, can you do me a favor and not tell Patty about the tape or what I did?
Videodan ya da yaptığım şeyden Patty'ye bahsetmesen olur mu?
"well, what if you do everything that you were gonna do, except don't go and chase d'amato down?"
"D'Amato'nun izini sürmeden yapacağınız her şeyi yapsanız olmaz mı?" dedi.
You were armed when he was shot and what good did that do?
O vurulduğunda silahlıydın bunun ne faydası oldu?
Please disregard it. Please disregard it because that's exactly what they do to people like you and me.
Dikkate almayın, ne olur almayın çünkü sizin ve benim gibi insanlara her zaman böyle şeyler yapıyorlar.
Based on your professional knowledge and experience, what do you think happened to Ryan Larson?
Mesleki bilgi ve tecrübelerine dayanarak Ryan Larson'ın başına ne gelmiş olabilir?
So you get angry, and you take revenge. That's what you do.
Yani sinirlenip intikam alıyorsunuz, sizin olayınız bu sanırım.
What do you think, I'm gonna sit in here and sign a goddamn confession?
Ne yani, oturup yazdığın itirafnameyi mi imzalayayım?
And why do you care what they want?
Ne istedikleri senin ne umurunda?
But Walker's missing and we're hunting a ghost, so what are you gonna do?
Ama Walker kayıp ve biz bir hayaletin peşindeyiz, yani ne yapacaksın?