And you're still here tradutor Turco
299 parallel translation
- And you're still here?
Hayır, ben sadece...
I still can't believe it that you're here and you're safe, And you're not going to be sent away.
Hala burada, güvende olduğuna, uzaklara gitmediğine inanamıyorum.
You're here when I wake up and you're still here when I go to bed.
Uyandığımda buradasın ve ben yatmaya giderken hala buradasın.
You go up there and live seven years with my wife, and then if you're still in your right mind, come back down here and tell me about it.
Benim karımla yedi yıl geçirin... eğer aklınızı kaçırmazsanız, gelip bana haber verin.
Here I've been trying for five, six months to learn you the business... and you're — you're still shaving, taking a bath.
Sana aylardır bu işi öğretmeye çalışıyorum. Sense hala banyo yapıp tıraş oluyorsun.
And when I walked into your room, and I was here every day, I always had the feeling you're still here.
Böylece odana girdiğimde, ki her gün uğruyordum bana sanki hâlâ buradaymışsın gibi geliyordu.
- And you're still here?
- Sen buradasın?
But somebody not from here, some peddler passing through he'll go right back to Lincoln and tell them you're still around.
Evet, biliyorum. Ama buradan olmayan birisi geçen bir kaç seyyar satıcı Lincoln'e geri dönecek ve senin hala bu civarda olduğunu söyleyecek.
And you're still here.
Gitmediniz mi siz?
But Drew's still here, and you're both still alive, and... and I'm still here.
Ama Drew hâlâ burada, ikiniz de hâlâ hayattasınız ve ben de hâlâ hayattayım.
Comes morning, you're still here, pick up your gear and walk out of here.
Sabah oluyor, gitsen iyi olur. Eşyalarını al ve burayı terk et.
I'm going in there and get dressed. If you're still here by the time I come out...
Şimdi içerde giyineceğim.Eğer ben çıktığımda hala burdaysan
Here we are, China, Hong Kong, and you're still trying to save the world.
Çin'e Hong Kong'a geldik ama sen hala Dünya'yı kurtarma peşindesin.
See they're all lying here dead, and you're still walking.
onların hepsi yerde yatıyor sen ise hayattasın ve yürüyorsun.
Six dead, and you're still here.
Altı ölü ve hala buradasınız.
You see, I invited a few friends over and they're still here.
Anlarsın ya, birkaç arkadaşımı davet ettim ve hâlâ buradalar.
Here we are, going out on what normally would be described as a date and you're still calling me Mr. Carsini.
İşte normal olarak flört etme diye nitelenecek anlamda dışarı çıkıyoruz ve sen hala bana Bay Carsini diyorsun.
I must remind you again you're here voluntarily and you're still free to leave.
Gönüllü olarak buradasın ve gitmekte hala özgürsün.
I've just got in, I'm exhausted, I have a ton of work, and you're still here - with your crazy stories...
Daha yeni geldim, tükenmiş haldeyim, bir sürü işim var ve sen hâlâ durmuş çılgın hikayelerinle...
Jeez! Your father is downstairs and furious, you're still here!
Ayol babanız aşağıda ateş püskürüyor, sen hâlâ buradasın.
Any minute now those rats are going to bust in here, and you're still fussing around with some lousy jars.
Şu fareler her an buraya dalabilirler... ve sen hala dandik kavanozlarla uğraşıyorsun.
I'll call the security guards and have you thrown out, if you're still here.
Eğer hâlâ burada olursan, seni dışarı attırmak için güvenliği çağırırım.
I gave you a chance and you're still here.
Size bir şans verdim ama hâlâ buradasınız.
I gave you a chance and you're still here.
Size bir şans verdim ve hala buradasınız.
You're all dressed up, and the Americans are nearby... while the Germans are still here.
Hepiniz tam takım giyinmişsiniz. Amerikalılar yanı başımızda ve Almanlar hala buradalar.
I know that what happens in movies isn't real but I'm still hopelessly superstitious and I want to see if you're still here on earth
Senin hâlâ hayatta olduğundan emin olmak istiyorum.
-'I'm still here, Happer, and you're still a useless mo...'
Hâla buradayım, Happer! Ve sen de hâlâ beş para etmezin birisin!
And now you're down here pretending all this crap is still fun.
Bu yüzden buradasın ve hala bu bok eğlenceliymiş gibi davranıyorsun.
I bring you down here to the Paris, France of Central America and you're behaving like you're still in some hamlet in the woods some...
Seni buraya, Orta Amerika'nın Paris'ine getirdim ama sen sanki ormanda bir köydeymişsin gibi davranıyorsun.
Y'all been in church two hours and you're expecting to see heaven out here, and you're still here on earth.
İki saattir kilisedeydiniz. Burada cenneti bulacağınızı mı sanıyorsunuz? Burada cennet yok!
Now you give me one excuse to bust your butt while you're still here, and you do ten on taxpayers money, punk.
Hâlâ buradayken ve vergi ödeyenlerin parasıyla keyif sürerken bana senin ağzını burnunu kırmam için tek bir sebep ver serseri herif.
But you're still my blood, and I'm not gonna stand here and watch you destroy yourself.
Ama hala aynı kandanız, ve burada durup kendini yok etmeni izleyecek değilim.
You've been at it 12 hours a day, seven days a week since we got here, and we're still no closer to a cure than we were the day we were infected.
Buraya geldiğimizden beri haftada 7 gün on-iki saat olmak üzere çalışıp duruyorsun, ve hastalandığımız günden beri tedaviyi bulabilmeye yaklaşamadın bile.
'Cause you still crazy, I say you stay here and you beat up on all your old friends,'cause we don't need you, Bill, if you're crazy.
Çünkü eğer öyleysen burada kal. Ve eski dostlarını döv. Eğer öyleysen sana ihtiyacımız yok.
Yes, but if you destroy it and you're still here...
Evet, ama yok ettiğinde, sen burada kalmaya devam edersen...
Agranon...,... will you promise me that when we're old we'll still come back here and sit under these trees?
Agranon... Yaşlandığımız zaman hâlâ buraya gelip bu ağaçların altında oturacağımıza söz verir misin?
The blond Muslim girl woke up under a cow and looked at the udder and said, Serbs, you're still here...
Sarışın bir müslüman kız, bir ineğin altında uyanmış ve ineğin memelerine bakıp, Sırplar, siz hala burada mısınız, demiş...
I come home, and you're still here.
Eve döndüm ama sen hala buradasın.
Burnfield, Pizza and Puke capital of the world. - I can't believe you're still here.
Burnfield gibi başka bir yer daha yok.
Soni and Jimmy have made their farewells and you're still here.
Sony ve Jimi vedalaşıp gittiler, ama sen hala buradasın.
I've been dragged down here without so much as a what's it... and you still haven't said a word about what we're supposed to do.
Sende buraya pekbirşey söylemeden sürüklendin... Ve hala bir hurafeyi araştırıyoruz.
And I still can't believe I'm down here while you're up there!
Senin yukarıda benim ise burada olmama hala inanamıyorum!
If he falls on anything, Snoop, then they're gonna transfer his ass outta here faster than you can throw a fight... and you're still gonna get nothin'.
Eğer bir şeyin üzerine düşerse Snoop onu buradan o kadar hızlı transfer ederler ki ellerin bomboş arkasından bakakalırsın.
I was called by President Kennedy at 8 o'clock in the morning and he said, come to my room, and he still had his bathrobe on and and he said, here's something I'm writing for you, you're going to hold a press conference to announce it.
Sabah 8'de başkan Kennedy beni aradı ve odama gel dedi bornozu hala üzerindeydi ve "Şuraya bir şeyler yazıyorum bunları duyurmak için bir basın toplantısı düzenleyeceksin" dedi.
And that's why you're still here with us.
Bu yüzden hâlâ bizimle birlikte buradasın.
You're still here, but I know you're going, and I hate that.
Şimdi buradasın, ama gideceğini biliyorum ve bundan nefret ediyorum.
Every week you say you're gonna lose your job... and you're still here.
Her hafta işini kaybedeceğini sanıyorsun... ama hala yerinde kalıyorsun.
Now a lot of these company names and product names are influenced by marketing and advertising people and this next thing is about advertising and by the way if you should have any cognitive dissonance about the fact that I do commercials for 10-10-2-20 and still attack advertising up here well you're just going to have to figure that shit out on your own okay?
Şimdi, birçok şirket ismi ve ürün isimleri pazarlamadan ve reklamcılardan etkilenmiş durumda ve bu sıradaki, reklamcılık hakkında ve bu arada ola ki bilinmeyen numaralara çektiğim reklamdan sonra dahi, buradan reklamlara saldırmamla ilgili kavramsal bir bozukluk yaşıyorsanız pekala bu boku kendi başınıza çözmek zorunda kalacaksınız, tamam mı?
So while we're inhaling London broil and lobster bisque, you're still gonna be standing here smelling up the myster cream fuck.
Biz muhteşem yemekleri yerken sen hala burada bu pis yemeklerle uğraşıyor olacaksın.
You said that before and guess what, we're still here.
Bunu daha önce de söylemiştin, ama bak, hala buradayız.
Well... the street is out there, and we're in here, and so far, you still haven't told us why we're here.
Güzel. Sokak dışarıda. Ama biz buradayız.
and you're welcome 67
and you're next 17
and you're here 49
and you're right 279
and you're wrong 34
and you're like 53
and you're not 153
and you're safe 20
and you're sure 21
and you're thinking 17
and you're next 17
and you're here 49
and you're right 279
and you're wrong 34
and you're like 53
and you're not 153
and you're safe 20
and you're sure 21
and you're thinking 17