Annette tradutor Turco
557 parallel translation
Is that you, Annette?
Sen misin, Annette?
Annette, don't cry.
Annette, ağlama.
Hey, that's Pierre and Annette.
Hey, Pierre'le Annette.
- Hey, Annette!
- Hey, Annette!
- Annette!
- Annette!
Annette!
Annette!
Annette, dear, take care of this gentleman for me, will you, please?
Annette, tatlım, bu beyle ilgilenir misin lütfen?
I liked you the minute I saw Annette bring you in.
Annette'le içeri girdiğin anda hoşlandım.
Be brave, Annette.
Cesur ol, Annette.
- Annette.
- Annette.
Annette, I wonder if you'd get a wrap for your mother.
Annette, annen için bir şal alıp alamayacağını merak ediyordum.
- Look at Annette.
- Annette'e bir bak.
Do you think Annette will be grateful to you for hauling her into the wilderness?
Annette'in onu ıssız bir yere taşımana minnettar olacağını mı sanıyorsun?
Well, to answer your question, her name is Annette, she's going on 18,
Pekâlâ, soruna cevap olacaksa ; ismi Annette, on sekiz yaşını sürüyor ve ben onun çok güzel olduğunu düşünüyorum.
Are you breaking ground for Annette?
Annette için zemin mi hazırlıyorsun?
Good morning, Annette.
Günaydın, Annette.
Get up, Annette.
Haydi kalk, Annette.
- Annette?
- Annette.
What excuse did you give him, Annette?
Ona ne mazeret gösterdin, Annette?
Annette, mind your manners.
Annette, terbiyeni bozma.
Annette, I adore you, you know that.
Annette, bilirsin ki, seni delicesine severim.
Norman's at the tailor's.
Annette, Norman terzide.
I've given up on Annette.
Annette'den vazgeçiyorum.
Annette, get the other jackets from in there.
Annette, oradan diğer can yeleklerini al.
Come along, Annette.
Gel, Annette.
Schmulski, a merchant in Krakow, and Annette, a schoolgirl in Bordeaux, go about their daily lives, not knowing a place is being prepared for them hundreds of miles away.
Schmulski, Krakow'dan bir tüccar, ve Annette, Bordeaux de bir kız öğrenci, günlük olağan hayatlarını yaşıyorlar, yüzlerce kilometre ötede kendileri için bir yer hazırlandığını bilmiyorlar.
Carl Borden, his wife Annette, and their charming dog, Cassandra.
Carl Borden, karısı Annette, ve onların sevimli köpekleri, Cassandra.
Oh, for heaven's sakes, Annette, she's not going to Timbuktu.
Oh, Tanrı aşkına, Annette, O Timbuktu'ya gitmiyor ki.
Oh, that was a delicious dinner, Annette.
Oh, lezzetli bir yemekti, Annette.
Annette.
Annette.
Annette, do you seriously think you can go on... Hello, Ralph.
Annette, devam edebileceğini cidden düşünüyor musun...
Just see that he gets some rest, Annette.
Sadece biraz dinlenmesini sağla, Annette.
And since you're leaving, Annette, I can drop you.
Ve ayrılacağına göre, Annette, seni bırakabilirim.
Annette likes to cook and I like to eat.
Annette pişirmeyi ben de yemeyi severim.
Oh, I'll take you to the door. That's all right, Annette.
Oh, Seni kapıya kadar geçireyim.
I can find my way out.
Önemli değil, Annette. Yolumu bulabilirim.
Morning, Annette.
Günaydın, Annette.
Oh, Annette.
Oh, Annette.
Annette fixed me a bowl of onion soup before she went out to lunch with Perry.
Annette bana bir kase soğan çorbası hazırladı Perry ile öğle yemeğine çıkmadan önce.
Annette, do you love me?
Annette, beni seviyor musun?
Oh, Annette, I don't see the liquor here.
Oh, Annette, burada likör görmüyorum.
Annette, get me Hollywood, Mr. Robert Hayes.
Annette, bana Hollywood'dan Bay Robert Hayes'i bağla.
Annette, cancel the call.
Annette, aramayı iptal et.
I have often wondered how is it Annette never got married.
Annette'in nasıl olup da hiç evlenmediğini hep merak etmişimdir.
You'll always have your devoted Annette.
Anette her zaman yanında olacak.
With Annette.
Annette ile.
- Annette.
- Annette'le.
Annette, would you serve tea in the lounge, dear?
Annette, çayı salona getirir misin canım?
This is Annette.
İşte Annette.
Michelle Annette Dupont.
Michelle Annette Dupont.
Annette?
Annette?