Apologizing tradutor Turco
1,215 parallel translation
Now he's apologizing to me like I'm dying.
Şimdi ölüyormuşum gibi benden özür diliyor.
Actually, I'm the one who should be apologizing.
Esas ben özür dilemeliyim.
- Why are you apologizing?
Neden özür diliyorsun?
You've been calling for your mother the whole time. And apologizing, too.
Anneni çağırıyordun ve ondan özür diliyordun.
Sharona, if I had three lives, I'd spend one of them apologizing to you.
Sharona, eğer üç hayatım olsaydı, birisini sana özür dileyerek geçirirdim.
You're apologizing?
Sen özür mü diliyorsun?
YOU'RE APOLOGIZING FOR THE WRONG THING.
Yanlış şey için özür diliyorsun.
Besides, why aren't you at home, apologizing to your brother before he takes off?
Neden eve gidip ağabeyinden özür dilemiyorsun?
Not that I really remember everything that happened but I have a feeling I should be apologizing.
Olanları hiç hatırlamıyorum ama sanki özür dilemeliymişim gibi bir his var içimde.
My way of apologizing.
Ben sadece tüm olanlar hakkında çok garip hissettim çünkü eşcinseldim... Özür dileme yöntemim. Ben...
I'm not very good at apologizing.
Özür dileme konusunda iyi değilimdir.
I ain't apologizing.
Özür dilemiyorum.
I should be apologizing to you.
Senden özür diliyor olmam gerek.
And I am apologizing to you.
Ve senden özür diliyorum.
I assume you're apologizing for setting up a deal you couldn't do.
Verdiğin sözden döndüğün için özür dileyeceğini sanıyorum.
I ain't apologizing'to that muthafucka.
Özür dilemeyeceğim.
Don't come in here accusing me of some malicious and egregious act when what you should be doin is apologizing for making me look like a goddamn fool today.
Bugün beni aptal durumuna düşürdüğün için özür dilemen gerekirken buraya gelip beni kötü niyetli ve uygunsuz davranmakla suçlayamazsın.
But you always ended up apologizing.
Her zaman sonunda özür diliyorsun ama.
Why are you British apologizing all the time?
Siz İngilizler neden her zaman özür dileyip duruyorsunuz?
You know I'm not big on apologizing, so I'll just skip it, if it's all the same to you.
Özür dilemeyi beceremediğimi bilirsin. Bu yüzden bu kısmını es geçeceğim.
Stop apologizing, you moron.
Özür dilemeyi bırak, aptal adam.
Would you stop apologizing?
özür dilemeyi bırakacak mısın?
You should be apologizing for stopping.
Özür dilemeyi kes artık!
Oh, Jesus fucking Christ, I'm not the one should be apologizing, Sandy
Lanet olsun ya! Burada özür dilemesi gereken ben değilim, Sandy.
The man's apologizing, Tommy.
Adam özür diliyor Tommy.
Just start apologizing and crying.
Hemen özür dilemeye ve ağlamaya başla. Hayır, sakin ol.
I guess I got some apologizing to do.
Sanırım, özür dilemem gerek.
I'm always apologizing for her.
Her zaman onun adına özür diliyorum.
Your son is apologizing to you
Oğlun senden özür diliyor.
Were you sweating, though? I was like whoa, but he starts apologizing.
Hayır, acayip tırstım ama adam birden özür dilemeye başladı.
I'm not apologizing!
Ben özür dilemeyeceğim!
- to thank me for apologizing.
-... bana teşekkür bile edemiyor.
You told her I was apologizing last night, didn't you?
Geçen akşam ona özür dilediğimi söyledin, değil mi?
No no. They should be apologizing to you.
Hayır, asıl onlar senden özür dilemeli.
I AM TIRED OF APOLOGIZING FOR THIS.
- Bu yüzden özür dilemekten bıktım.
I am not apologizing anymore.
Artık, özür dilemiyorum. Cevap verecek misin?
- What are you apologizing for?
Cidden. - Ondan neden özür diliyorsun?
He was calling reporters every day apologizing for his sins, confessing to whatever he had ever done.
Hergün gazetecileri çağırıp günahları için af diliyordu, yaptığı her şeyi itiraf ediyordu.
You can stop apologizing, Mr. Monk.
Özür dilemeyi kesebilirsin, Mr. Monk.
He was always apologizing for sitting naked at the dinner table.
Yemek masasına çıplak oturduğu için özür dilerdi.
Stop apologizing.
Özür dilemeyi kes.
It's also sort of my way of apologizing for the whole SnO.C. debacle.
Bu tüm yaşananlar için bir tür özür. Tabi, neden olmasın.
then maybe you should think about just apologizing.
Belkide sadece özür dilemeyi düşünmen gerekir.
Alright, I tried apologizing to you and I'm done trying now.
Tamam. Senden özür dilemeye çabalıyorduım. Ama benden bu kadar.
So I've written letters apologizing to everyone.
Herkese birer özür mektubu yazdım.
- Lem should be apologizing.
- Lem özür dilemeli.
You coming here and apologizing, I get that.
Gelip özür diledin, kabul.
He's been apologizing nonstop, so...
Hiç durmadan özür diliyor.
Now you are apologizing to me after I made you come back all this way... because I'm a big, fat, stinking mama's girl. - Mom.
- Geldim işte.
I am not apologizing anymore.
Tatlım, ne zaman söyleyecektin bize? Yani, böyle sürprizler yüzünden kalp krizi geçirip ölebilirim. Hu...
Stop apologizing, Elizabeth.
Özür dilemeyi kes, Elizabeth.
apologize 327
apology 44
apologies 455
apology accepted 263
apology not accepted 23
apologise 60
apologize for what 29
apology 44
apologies 455
apology accepted 263
apology not accepted 23
apologise 60
apologize for what 29