Applied tradutor Turco
2,200 parallel translation
It--it turns out Daniel's theory can be applied to stock-market behavior.
Öyle görünüyor ki, Daniel'in teorisi menkul kıymetler borsası tutumu olarak kabul görülebilirmiş.
I already applied for a job, at the Pentagon.
Pentagon'da bir işe başvuru yaptım bile.
She applied makeup under her eyes the day that we saw her in order to appear sick.
Onu gördüğümüz gün hasta görünmek için gözlerinin altına makyaj yapmıştı.
I have applied for a recall to Spain and am even now am awaiting the Emperor's permission.
Hatta şu anda da İmparator'un iznini beklemekteyim.
An Italian mathematician called Giovanni Borelli took the rigorous analytical methods from mechanics and applied them to the study of life.
İtalyan bir matematikçi olan Giovanni Borelli mekaniğin titiz analitik yöntemlerini alıp hayata ilişkin çalışmaya uyguladı.
They took with them their knowledge of atomic structure and applied their techniques to the stuff of life.
Atom yapısına dair bilgilerini yanlarında getirip yöntemlerini hayat malzemesine uyguladılar.
'Pigeons and birdseed may not look controversial,'but what was so shocking at the time'was that Skinner applied his ideas to human behaviour.'
Güvercinler ve kuş yemi pek tartışmalı görünmüyor olabilir ama o dönem için şok edici olan şey Skinner'ın fikirlerini insan davranışına da uygulamasıydı.
The other six applied.
İlk altısı da başvurmuştu.
The cure must be directly applied to the skin.
Tedavi doğrudan deriye uygulanmalı.
I haven't applied pressure yet.
Daha bastırmadım bile.
I applied for...
İş başvurum...
You know much about security... And the duties of the position you applied for.
Güvenlik konusunda çok şey biliyorsunuz ve başvurduğunuz pozisyonun görevlerini de biliyorsunuz.
Well, I mean, when you applied for the license...
Eh, demek sen lisans başvurusunda...
You got the brush, you applied toothpaste to it, you moved it into his mouth... and moved your hand up and down.
Diş fırçasını alıyordunuz üstüne diş macunu sıkıyordunuz ve ağzına doğru götürüp elinizi aşağı yukarı hareket ettiriyordunuz.
I applied, they said yes!
Başvurum kabul edildi!
My dad told me not to waste my time with college. I applied the next day.
Babam vaktimi üniversitede harcamamamı söyledi sonraki gün başvurdum.
My preferred method of hacking is to use an integrated secure toolkit applied a safe-type concurrent algorithm derived from an active binary work cluster embedded in a synchronized metalevel high-speed architecture.
Tercih ettiğim şifre kırma yöntemi entegre bir güvenli yazılımı ikili iş yığınından türetilmiş eş zamanlı bir algoritmayla çalıştırıp yüksek hızlı bir mimariyle senkronize bir alt seviyeye yerleştirmek.
I applied to BCU.
BCU'ya başvurmuştum.
And then, he applied for some post-graduate studies here in'96.
Daha sonra'da 96'da, buraya..... birkaç ihtisas çalışması yapmak için başvurmuş.
Uncle Duan has applied a leave for tonight.
Duan Amca bu gece bir yere gidecek.
Garcia, when you applied for this job, you gave me your resume on homemade pink stationery.
Garcia, bu işe başvurduğunda özgeçmişini pembe kağıda yazmıştın.
I saw a sign for a job in a window, and I applied.
Bir iş ilanı görmüştüm ve başvurdum.
You applied for the entrance exam?
Giriş sınavına mı başvurdun?
It's a prolate spheroid, which means a simple vector analysis can be applied to formulate its predictive trajectory.
Oval bir küre. Yani kestirimci yörüngesini formüle etmek için basit bir vektör analizi uygulanabilir. Şimdi muhtemelen şöyle diyorsun içinden...
She filled out the time before med school getting PhDs in both applied math and art history.
Tıp fakültesinden önce matematik ve sanat tarihi doktorası yapmış.
He's applied for an audience with the Earl marshal six times in the past two years.
Son iki sene içinde 6 kez Earl Marshal'a izleyici sıfatında başvurmuş.
First applied to Ml5 in 2002.
MI5'a ilk 2002'de başvurmuş.
But at the time he'd applied, he'd recently suffered a bereavement.
Fakat, başvurduğu zaman, matemde olduğu için acı çektiği bir dönemmiş.
Re-applied in 2006,'07 and'08.
2006, 2007 ve 2008'de tekrar başvurmuş.
I know that you've applied to us on four separate occasions. And that each time you've been turned down on the grounds that you're psychologically unfit.
Dört ayrı zamanda bize başvurduğunuzu,... ve her seferinde psikolojik yönden uygun olmadığınız için geri çevrildiğinizi biliyorum.
Because it was only applied topically, the internal organs of the cadavers continued to putrefy and leak out of the various bodily orifices, becoming congealed once they came in contact with the formalin.
Sadece yüzeysel olarak uygulandığı için formalinle temasa geçip pıhtılaşan kadavraların iç organları çürümeye ve muhtelif beden açıklıklarından sızmaya devam etmiş.
She gave him fluids, controlled the bleeding, applied pressure.
Ona sıvı verdi, kanamayı kontrol etti, yaraya baskı uyguladı.
He knew that his father had applied for the transfers.
- Babasının transfer için başvurduğunu biliyordu.
When I first applied for the VP Admin job, I was 29 years old.
İdareci pozisyonu için başvurduğumda 29 yaşındaydım.
Just when they're applied indiscriminately to all circumstances.
Sadece ayrım gözetmeden her duruma uygulanmaya çalışıldıkları zaman.
We're lookin'at a single thrust expertly applied.
Tek bir hamle var. Ustalıkla uygulanmış.
DANVILLE : So Gordon put the dress on and shoes and then applied her makeup.
Öyleyse Gordon elbiseyi ve ayakkabıları giydirdikten sonra makyaj yapıyormuş.
Really? This is the same strike force that you applied to join?
Bu katılmak için başvurduğunla aynı ekip değil mi?
He applied in may.
Mayısta başvurmuştu.
Well, I applied for this thing two years ago.
Bu burs için iki sene önce başvuru yaptım.
Not that she couldn't be one if she really applied herself.
Makyajı kendine yapsaydı bu işi alamazdı tabi.
Apparently ever since the graft was applied to your arm, it's been mingling with your own skin, and that's made it impossible to obtain any sort of usable DNA sample from the tissue.
Anlaşılan koluna deri nakli yapıldıktan sonra senin derinle karışmış. Bu da dokudan işe yarar DNA almayı imkansız hale getiriyor.
I applied with the Welfare Benefits Bureau.
Sosyal Yardım Bürosu'na da kaydettirdim.
And in point of fact, it is applied to the skin.
Aslında, bu şey cilde uygulanır.
paper between them. There are signs in many of these stones that show very large amounts of thermal heat have been applied to mold the stones in such a way that they fit perfectly.
Bu taşların birçoğunda, çok yüksek miktarlarda termal ısıya maruz kaldıklarının izleri var, sanki taşlar eritilerek, birbirlerine mükemmel şekilde otursunlar diye.
That's right, you applied for vacation time.
Bu doğru, tatil için izin almışsın.
Applied to life,
Hayat da böyle değil mi?
Applied for a classical dancer club
Klasik dans kulübüne başvurdum
And, uh, what about when she's at school? I applied for a job there, too, as a janitor.
- O okuldayken ne olacak? - Orası için de iş buldum. - Hademe olarak.
You know, she actually applied to the agency.
Aslında teşkilata başvurmuştu.
May the sentence be applied.
Karar uygulanabilir.