Arastoo tradutor Turco
161 parallel translation
Arastoo Vaziri.
Oh, Arastoo Vaziri.
- Hey, Arastoo.
- Hey, Arastoo.
Hi, Arastoo. How are you?
Selam, Arastoo, nasılsın?
Thank you, Arastoo.
Sağol, Arastoo.
And, uh, just so you know, Arastoo is praying again.
Ve bilmeniz için, Arastoo yine namaz kılıyor.
The bullet Arastoo found in the victim's remains was a. 22 caliber.
Arastoo'nun, kalıntılarda bulduğu mermi 22 kalibreymiş.
Hodgins and Arastoo have an estimate of how far the victim fell.
Hodgins ve Arastoo, kurbanın düştüğü yüksekliği hesaplamışlar.
Arastoo, we know the nail that pierced the aorta was pulled out of the victim.
Arastoo, atardamarı delen çivinin çıkartıldığını biliyoruz.
Really, Arastoo, there's no reason for you...
Gerçekten, Arastoo, bunu yapmak istemiyorsan...
Were you guys aware that Arastoo doesn't really have an accent?
Arastoo'nun aksanının olmadığını siz de fark ettiniz mi?
I knew that despite the fact that Arastoo said he was Iranian, his accent was Jordanian.
Arastoo İranlı olduğunu söylemesine karşın aksanının Ürdün'e özgü olduğunu biliyorum.
- Arastoo Vaziri, our Muslim intern - he's been faking his accent.
Müslüman stajyerimiz Arastoo Vaziri aksanı varmış gibi rol yapıyor.
Arastoo must be finished looking at the mini-fractures in that area, right?
Arastoo mikro kırıkların olduğu kısmı incelemeyi bitirmeliydi, değil mi?
Arastoo, things will go a lot faster if you just explain.
Arastoo, açıklamasını yaparsan daha hızlı yol alabiliriz.
Brennan asked me and Arastoo to look for possible murder weapons.
Brennan, Arastoo ve benden muhtemel cinayet silahını bulmamızı istedi.
With Arastoo...
Arastoo ile...
"Arastoo..."
"Arastoo..."
Arastoo said that he looks at the Devil every day.
Arastoo, her gün şeytana baktığını söyledi.
What if Arastoo means us?
Ya Arastoo bizden bahsediyorsa?
Arastoo is a very sweet, gentle guy, you know?
Arastoo oldukça sevimli, nazik birisi.
Oh, and our all-American Muslim drives in a run.
Ve bizim tamamı Amerikan Müslümanlar geliyor. İyiydi, Arastoo.
Arastoo, a little help here.
Arastoo, biraz yardım etsen?
Attaboy, Arastoo.
Arastoo, aferin oğlum.
That's for you and Arastoo to find out while I take a well-deserved nap.
Bu da sen ve Arastoo'nun fazlasıyla hak ettiğim gibi uzanırken, bulmanız gereken şey.
And Arastoo's family is-is loaded.
Arastoo'nun ailesi oldukça zengin.
Well, Arastoo said that she would have suffered severe bruising and broken bones.
Arastoo kızın yara bere içinde olduğunu ve kırıkları olduğunu söyledi.
"New Methodologies for Osteometric Analysis in Human Remains," by Arastoo Vaziri.
"İnsan Kalıntılarının Kemik Ölçümüne Dayalı Analizinde Yeni Yöntemler" Yazar : Arastoo Vaziri.
Oh, Arastoo.
Arastoo.
And the smaller windows show dentition from the scavengers that Arastoo gathered.
Küçük pencereler, Arastoo'nun topladığı hayvanların diş yapısını gösteriyor.
Arastoo's going to be bummed.
Arastoo hayal kırıklığına uğrayacak.
Arastoo needs time alone with those bones just as much as you need to be here.
Senin burada olman gerektiği kadar Arastoo'nun da kemiklerle yalnız kalması gerek.
All right, now, Arastoo, you're the only one without a...
Sıra sende Arastoo, açıklama yapmayan tek sen kaldın.
Is this too difficult for you, Arastoo?
Bu senin için çok zor mu, Arastoo?
He's just a kid, Arastoo.
O daha çocuk, Arastoo.
Very good, Arastoo.
Çok iyi, Arastoo.
Hodgins told me that Arastoo is a poet.
Hodgins bana Arastoo'nun şair olduğunu söyledi.
Arastoo is a poet, huh?
Arastoo şair he?
The fiber Arastoo extracted from the skull?
Bu lifi Arestoo kafatasından mı çıkardı?
And I scanned a poem from Arastoo's book.
Arestoo'nun kitabından bir şiir taradım.
I promised Arastoo, and-and you know what?
Arastoo'ya söz verdim, ve hem ne var?
What if Arastoo is just really, really bad?
Arestoo gerçekten bu konuda kötüyse?
Oh, Arastoo, I don't want to keep this a secret at all.
Arastoo, kimseden bu sırrı saklamak istemiyorum.
It's Arastoo Vaziri.
Arastoo Vaziri.
Hey, uh, if I didn't already know about Arastoo and Cam...
Eğer ben Arastoo ile Cam'i bilmeseydim...
Only I know, at least as far as Arastoo and Cam are concerned.
Bildiğim kadarıyla Arastoo ve Cam'in ilişkilerini sadece ben biliyorum.
What's going on, Arastoo?
Ne oluyor, Arastoo?
That boat just sailed, Arastoo.
Gemi çoktan yola çıktı, Arastoo.
Why are Cam and Arastoo embracing?
Neden Cam ile Arastoo sarılıyorlar?
Arastoo and I, we, uh...
Arastoo ve ben, biz...
While you culture that, we'll get Arastoo to the hospital.
Siz ona bakarken, biz Arastoo'yu hastaneye götürelim.
- Nice one, Arastoo. - Thank you.
Teşekkürler.