Are we really gonna do this tradutor Turco
61 parallel translation
Are we really gonna do this dance again?
Gerçekten böyle kıvıracak mıyız?
Are we really gonna do this?
Cidden yapacak mıyız bu işi?
Are we really gonna do this?
Bunu gerçekten yapacak mıyız?
Are we really gonna do this?
Gerçekten yapacak mıyız?
- Are we really gonna do this?
- Sence bunu denemeli miyiz?
- Are we really gonna do this?
- Bunu gerçekten yapacak mıyız?
Are we really gonna do this?
- Gerçekten bunu yapacak mıyız?
Are we really gonna do this one picture at a time while you analyze every shifty eye move?
Göz hareketlerimi inceleyesin diye her defasında bir resim muhabbeti mi yapacağız?
Are we really gonna do this? yeah.
- Bunu gerçekten yapacak mıyız?
- Are we really gonna do this?
Bunu gerçekten yapacak mıyız?
Are we really gonna do this?
Bunu cidden yapacak mıyız?
Are we really gonna do this?
Böyle mi olacak hakikaten?
Are we really gonna do this?
Gerçekten bunu yapacak mıyız?
Are we really gonna do this right now?
Yine mi başladık?
Are we really gonna do this again, man?
Bunu tekrardan mı yaşayacağız, dostum?
Gentlemen, are we really gonna do this?
Beyler, bu şekilde mi davranacaksınız gerçekten?
Are we really gonna do this again?
- Yine mi bu konu?
Hotch, are we really gonna do this?
Hotch, bunu gerçekten yapacak mıyız?
Are we really gonna do this?
Gerçekten bunu yapacak mıyız? - Evet.
Are we really gonna do this?
Cidden yapacak mıyız bunu?
Are we really gonna do this?
Gerçekten yapacak mıyız bunu? - Neyi?
Are we really gonna do this without Raph?
- Cidden bunu Raph olmadan mı yapacağız?
Are we really gonna do this again?
Gerçekten bunu tekrar yapacak mıyız?
Are we really gonna do this again?
- Bunu gerçekten tekrar yapacak mıyız?
Are we really gonna do this?
Yine mi başladık?
- Are we really gonna do this again, Tammy?
- Aynı şeyleri tekrar yaşayacak mıyız Tammy?
Are we really gonna do this?
Gerçekten bunu yapabilecek miyiz?
- Are we really gonna do this?
- Gerçekten yapacak mıyız bunu?
Are we really gonna do this, bring the Ark to the ground?
Cidden yapacak mıyız bunu? Ark'ı dünyaya götürecek miyiz?
Are we really gonna do this now?
Şimdi bunu mu yapacağız?
Are we really gonna do this and change our professional relationship?
Bunu gerçekten yapacak ve profesyonel ilişkimizi değiştirecek miyiz?
Are we really gonna do this, Maura?
Bunu gerçekten yapacak mıyız Maura?
Yeah, are we really gonna do this?
Evet, bunu cidden yapacak mıyız?
- Are we really gonna do this?
- Bunu sahiden yapacak mıyız?
Are we really gonna do this?
- Bunu gerçekten yapacak mıyız?
We're not gonna really do this, are we?
Gerçekten bunu yapmayacağız değil mi?
Are we gonna do this, really?
Bunu gerçekten yapacak mıyız?
Oh, come on, Lassie, we're not really gonna do this again, are we?
Hadi, ama, Lassie. Bunu bir daha yapmayacağız, değil mi?
But I also do think that at this moment, they are under the maximum amount of pressure that we can really bring to bear, and I don't believe they're gonna come up any higher.
Fakat aynı zamanda şu anda bizim üzerlerinde oluşturabileceğimiz azami baskının altındalar ve bundan daha ötesinin de olabileceğini sanmıyorum.
Do we really think parents are gonna bite on this? Uh, yeah.
Evet, sence ebeveynlerin en büyük korkusu nedir?
We're really gonna do this, aren't we? Yep. We are... today.
Yapıyoruz bugün.
We're not really gonna do this thing, are we?
- Bunu yapmayacağız, değil mi?
It's not the end of the world. We have to get to safety,'cause things are gonna get really bad. What do you call this?
ve hepimiz kurtulduk bu dünyanın sonu falan değil kendimizi güvende tutmalıyız çünkü durum gittikçe kötüleşecek bunu nasıl adlandırıyorsun
[Sighs] Are we really gonna do this?
Bunu gerçekten yapacak mıyız?
And this time, we really are gonna do it.
Ve bu kez sahiden de yapacağız.
We're not really gonna do this, are we?
Bunu cidden yapmayacağız, değil mi?
You know? Are we really gonna drop everything to do this?
Bütün işi buraya mı yığacağız yani?
We said we were gonna do this together, and I am a part of this firm as much as you are, and when you go ahead and you do something like this without me, it really pisses me off.
- Bunu birlikte yapacağımızı söyledik. Senin kadar ben de bu şirketin bir parçasıyım. Böyle gidip bensiz bir şeyler yaptığında çok sinirim bozuluyor.