Are you ready to go tradutor Turco
396 parallel translation
Are you ready to go to bed yet?
Yatağa gitmeye hazır mısın?
Are you ready to go, Rassendyll?
Gitmek için hazır mısın Rassendyll?
- Crew excepted. are you ready to go?
Tüm bilmek istediğim, gitmeye hazır olup olmadığımız!
Are you ready to go, darling?
Gidelim mi tatlım?
- Are you ready to go in?
- Hazır mısın?
Are you ready to go?
Hazır mısın?
Are you ready to go?
- Gitmeye hazır mısın?
Are you ready to go now?
Şimdi gitmeye hazır mısın?
- Now, are you ready to go to work?
- Neyse, işe gitmeye hazır mısınız?
- Bart, are you ready to go to- -
- Bart, gitmek için hazır mısı...
Are you ready to go?
Gitmeye hazır mısın?
Are you ready to go out and cut flesh from a human body and eat it?
Bir insan vücudundan et kesip, onu yemeye hazır mısın?
Are you ready to go shopping on the Home Network?
İnternette alışveriş yapmaya hazır mısın?
carla, are you ready to go upstairs?
Carla, yukarı çıkmaya, hazır mısın?
All I need to know is... are you ready to go home?
Bilmem gereken tek şey eve dönmeye hazır mısın?
- Mr. Hatchett, are you ready to go? - Yes, please.
- Bay Hatchett, devam etmeye hazır mısınız?
Are you ready to go back to Titanic?
Titanic'e dönmeye hazır mısın?
- Are you ready to go?
- Gitmeye hazır mısın?
Are you ready to go home, Mrs. Murdoch?
Eve gitmeye hazır mısınız Bayan Murdoch?
- Are you ready to go?
Ama senin için gerçek bir işimiz var.
All right, you guys, are you ready to go out on the boat?
Peki, çocuklar, gemiye çıkmaya hazır mısınız?
Tetsuro, are you ready to go?
gitmek için hazır mısın?
Are you ready to go?
Hazır mısınız?
Are you ready to go?
Benim için oynamaya hazır mısın?
Are you... are you ready to go or what?
Gitmeye... gitmeye hazır mısın?
Are you ready to go? All packed although some of us seem to have a bit more than others.
Her şey toplandı ama bazılarımızın yükü daha ağır gibi görünüyor.
- [Bell Chiming ] - [ Male Voice, Deep] Lisa Simpson... are you ready to go on a voyage of intellectual self-discovery?
Lisa Simpson... Entelektüel tarafını keşfetme yolculuğuna çıkmak için hazır mısın?
Are you ready to go gambling', darlin'?
İçeriye girmek için hazır mısın?
I'm ready to go any time you are.
Gidelim dediğin anda ben hazırım.
Are you sure you're ready to go?
Gitmeye hazır olduğundan emin misin?
When you are ready to go hit her on the shoulder and say, "Hut-hut-hut."
Hazır olduğunda hayvanın omzuna vurup, "hat, hat, hat" de.
Are you ready, Mademoiselle Marie, we're about to go, hurry up.
Hazır mısın, Matmazel Marie? Gidiyoruz, acele et.
- Ready to go when you are, sir.
- Siz hazır olduğunuzda efendim.
You are ready to go forth as your spiritual training... has been completed Your mission is to serve human kind
Ruhsal eğitim sürecin neredeyse tamamlanmak üzere... ve neredeyse sınırsız gücün var görevin ise insanları ve insalığı korumak
This baby's ready to go if you are.
Hazırsanız bu bebek kalkmaya hazır.
you can see my bags are packed, ready to go.
Çantalarıma bakabilirsin, herşeyim hazır.
Now, my son, you are ready to go out into the world.
Oğlum, dünyaya açılmaya hazırsın.
Woody, are you ready to go?
Hazır mısın, Woody?
Are you ready to get out of here and go to bed, yet?
Banyodan çıkıp yatağına yatma vakti gelmedi mi daha?
- We're ready to go if you are.
Sen hazırsan biz de hazırız. Hayır.
No, but I got thin because you took me as and experiment So, you are useless now You'd better go to hell Get ready the gas
hayır, zayıfladım çünkü beni deneyde kullandın bu yüzden, faydasızsın şimdi cehennemden daha beter bir yere gidiyorsun gaz hazır
Are you folks ready to go ape?
Çıldırmaya hazır mısınız?
You got Frieda into such a frenzy that she is ready to give everything to happily share in your misery, and you are boasting how you will go sleep at Barnabas'!
Seni soranlara yok dedirtiyorsun. Hayır, artık bu konuda konuşmayalım. Konuşacak bir şey de yok zaten.
All right, Wildcats, are you ready to give 110 %, take it one game at a time... and go the whole nine yards?
Vahşi Kediler, kendinizi 110 % vermeye, oyununuzu oynayarak elinizden geleni yapmaya hazır mısınız?
The shuttle's ready to go, whenever you are.
Siz istediğinizde, kalmak üzere, mekik hazır.
- We just wrapped the last shot so I'm ready to go whenever you are.
- Son sahne de bitti. Hazırsan gidebiliriz.
I think that it's a warning... a warning that you are sick, beaten and ready to go right over the edge... which is why, as your friend, I counsel you... Give up this game.
Bence bu bir uyarı yorulduğunun, yenildiğinin ve uçurumun ucuna geldiğinin bir uyarısı ki bu yüzden arkadaşın olarak sana bu yolundan vazgeçmeni tavsiye ediyorum.
So when you guys are ready to go back to... wherever you came from, I'm going with you.
Hayır, hiç sanmıyorum.
Why are you not ready yet we have to go to Mr. Sharma's house.
Hala hazırlanmamışsın, Bay sharmanın evine gitmek zorundayız.
I'm ready to go again for my children's freedom. What are you doing? We're building barricades, it's really urgent!
Bir kere Polonya çok uzun zaman önce bağımsızlığını kaybetti ve bizler de çıkan ayaklanmaları her zaman destekledik.
- How are you feeling? - Ready to go.
- Nasılsın?