Aren't you lucky tradutor Turco
118 parallel translation
- Aren't you a lucky dog.
- Ne şanslı bir köpeksin!
Aren't you a lucky boy? !
Ne şanslı bir çocuksun!
Aren't you lucky?
Öyle değil mi?
- Well, you're the lucky one, aren't you?
- Şanslı olanımız sensin, değil mi?
Aren't you lucky, getting to sleep with this pretty young lady?
Çok şanslısın değil mi, bu kadar güzel bir hanımla beraber uyuyacaksın?
Oh, well, aren't you lucky?
Oh, şey, öyle mi?
You're a lucky girl, aren't you?
- Sen şanslı bir kızsın değilmi?
Drunken Cat, aren't you the lucky one!
Ayyaş kedi! Kendini hep çok şanslı sanıyordun!
Well, aren't you the lucky one!
Ooo. Ne kadar şanslısınız!
Aren't you lucky?
Çok şanslısın.
Aren't you lucky, going to Bremen tomorrow?
Çok şanslısınız, yarın Bremen'e gidiyorsunuz.
Then you're lucky to have me with you, aren't you?
O halde yanında ben olduğum için şanslısın?
Well, aren't you the lucky one?
Pekala, sen şanslı olan değil misin?
Poor Jean, you aren't very lucky.
Zavallı Jean, pek şanslı değilsin.
Aren't you lucky!
Ne şanslısın!
And if you are lucky enough to break in, you probably aren't gonna break out.
İçeri girecek kadar şanslıysan da muhtemelen dışarı çıkamıyorsun.
"Aren't you a lucky thing!"
Çok şanslısın.
Aren't you lucky You get a liver and kidneys
Karaciğer ve böbrekleri aldığın için şanslı değilmisin?
Come on, aren't you feeling lucky?
Haydi ama. Kendini şanslı hissetmiyor musun?
And you're the big guy with the lucky dice, aren't you?
Ve sen de şanslı koca adamsın, değil mi?
Listen, you guys, you're lucky to be alive, aren't you?
Dinleyin, yaşadığınız için şanslısınız, değil mi?
Well, if he promised you, aren't you the lucky boy?
Madem söz verdi, şanslı bir çocuksun.
- Aren't you the lucky one?
- Şanslısın.
Ooh, aren't you lucky.
Çok şanlısın.
You're lucky you two, aren't you?
Sizi şanslı çocuklar sizi.
Aren't you the lucky girl?
Seni gidi Şanslı Kız.
You're lucky we aren't worm food after your last performance.
Son dovusunden sonra domuz yiyecegi olmadigimiz icin sanslisin.
Well, aren't you lucky.
Çok şanslısınız.
Aren't you a lucky girl?
Çok şanslı bir kızsın.
Do you think some men are lucky and... some men just aren't and... nothing they can do about it?
Bazı insanlar şanslıdır bazı insanlar değil. Bu konuda hiçbir şey yapılamaz mı?
- You're lucky my parents aren't here.
- Şanslısın ki ailem evde yok.
You got lucky. These aren't deep.
Şanslısın.Kesikler derin değil.
Aren't you the lucky boy!
Ne kadar şanslısınız.
Well, aren't you lucky?
Ne kadar şanslısın?
Aren't you lucky. What's your secret?
Böyle olmanın sırrı nedir?
Well, you're just lucky to be here, aren't you?
Sadece şansınla geldin buraya, değil mi?
How lucky l am, you aren't like those boys
Ne kadar şanslıyım ki sen onlardan biri değilsin.
Well, aren't you lucky to have such a nice daddy?
Evet, böyle bir harika babanız olduğu için çok şanslı olduğunuzun farkında mısınız?
Yeah, well, you're lucky you've got me then, aren't you?
Öyleyse, benimle tanıştığın için çok şanslısın, değil mi?
Lucky you, aren't you?
Şanslı birisin, öyle değil mi?
Aren't you lucky there was a spare?
Yerinin dar olması ne büyük şanssızlık.
Well, aren't you lucky.
Şanslı değilmişsin.
Now that you had time to think about what you have, it's time to think about those who aren't as lucky.
Sahip olduğunuz nimetleri düşünmeye fırsatınız oldu, şimdi de sizin kadar şanslı olmayanları düşünme vakti.
Aren't you all lucky to hear that!
Duyduğunuz için çok şanslısınz!
Mona, aren't you lucky, mother and daughter on the town.
Mona, ne kadar şanslısın, ana kız şehre gelmişsiniz.
I'm lucky they aren't all like you.
Şanslıyım, hepsi senin gibi değil.
Ryu's pretty lucky too, aren't you?
Ryu da çok şanslı, değil mi?
But aren't we just so lucky to have you as a pledge?
Ama sen üye olarak aramızda olduğun için çok şanslıyız.
Aren't you lucky?
Şanslısınız?
Aren't you a lucky man?
Kendini şanslı hissetmiyor musun?
And aren't we lucky you were able to find a tux to rent On such a short notice?
Sence bu kadar kısa bir zamanda kiralık smokin bulduğumuz için şanslı değil miyiz?
aren't you 6426
aren't you sweet 50
aren't you clever 17
aren't you cold 71
aren't you hot 24
aren't you tired 48
aren't you eating 23
aren't you excited 41
aren't you curious 39
aren't you afraid 57
aren't you sweet 50
aren't you clever 17
aren't you cold 71
aren't you hot 24
aren't you tired 48
aren't you eating 23
aren't you excited 41
aren't you curious 39
aren't you afraid 57