Arrow tradutor Turco
3,349 parallel translation
Do you know the Small Arrow?
- Küçük oku biliyor musun?
I liked the Small Arrow since I was young.
Gençliğimden beri küçük okları severim.
Though the arrow is short... It is precise and very strong.
Ok kısa olmasına rağmen hassas ve çok güçlüdür.
- Ever since the Arrow shot you... you've been acting really weird, Roy, with me, with everything.
Ok seni vurduğundan beri çok tuhaf davranıyorsun Roy. - Bana karşı, her şeye karşı.
My arrow's the one that hit first.
Önce benim okum saplandı.
I had to put an arrow through his eye.
İki kaşının arasına ok saplamak zorunda kaldım.
Try putting another arrow in me.
Bana bir ok daha saplamayı dene, hadi.
Well, the Arrow... couldn't get Roy to think about Thea.
Ok Roy'un Thea'yı düşünmesini sağlayamadı.
- Like Team Arrow or...?
Ok takımı gibi bir şey yani.
Once he has lost everyone and everything he values... I will drive an arrow through his eye.
Herkesi ve değer verdiği her şeyi yok ettiğim zaman gözüne bir ok saplayacağım.
Lance. For the Arrow.
Lance, Ok'u arıyor.
Well, the Arrow once told me all I was good for was taking a beating.
Ok bir keresinde dayak yemekte üstüme olmadığını söylemişti.
Sounds like someone the Arrow would go after.
Bu tam da Ok'un peşine düşeceği tipte bir adama benziyor.
- We don't need the Arrow.
Ama artık Ok'a ihtiyacımız yok.
Maybe you should put another arrow through me.
Belki de bana bir ok daha saplamalısın.
Previously on "Arrow"...
Arrow'un önceki bölümlerinde...
♪ Arrow 2x13 ♪ Heir to the Demon Original Air Date on February 5, 2014
Arrow 2x13 "Şeytanın Vârisi"
We wait. The Arrow will lead him right to us.
Arrow onu bize doğru yönlendirecek.
You know, you never did tell me how you joined up with the Arrow in the first place.
Bana başta nasıl Arrow'a katıldığını söylemedin.
Don't tell the Arrow.
- Arrow'a söyleme.
Bow and arrow.
Yay ve ok.
What does that mean, "bow and arrow"?
"Yay ve ok" derken ne demek istiyor?
She was trying to tell Jane something about a bow and arrow.
Jane'e bir şey söylemeye çalışıyordu, "yay ve ok" diye bir şey.
It's a bow and arrow.
Yay ve ok yazıyor.
The first trafficking victim that Jane found, didn't she say something about a bow and arrow? Just before she died.
Jane'nin bulduğu ilk kurban, ölmeden hemen önce bunu söylemişti.
What does that mean, "bow and arrow"?
"Yay ve ok" diye ne söylemeye çalışıyor?
Do the words "bow and arrow" mean anything to you?
"Ok ve yay" sözü sana bir şey ifade ediyor mu?
Even if you choke the life out of me, this arrow will still leave my bow.
Beni boğsan bile yine de bu ok yayımdan çıkacak.
- Sniper arrow on the guard.
- Muhafıza keskin nişancı oku. Başarılı.
Stay back! - I draw an arrow.
- Okumu çektim.
- Arrow at Chang!
- Chang'i okluyorum!
- Arrow at Annie!
Annie'yi okluyorum!
I talked to Brady in Vice after we chatted a few weeks ago, and he wore my ear out for an hour telling me what a straight arrow you are.
Biz konuştuktan bir kaç hafta sonra Vice'da Brady ile konuştum. Ne kadar gergin olduğunu anlata anlata kafamı şişirdi.
Arrow, knife, knife.
Ok, bıçak, bıçak.
♪ Arrow 2x15 ♪ The Promise Original Air Date on March 5, 2014
Arrow Sezon 2 Bölüm 15 :
I have no intention of involving the Arrow.
Bu işe Ok'u dâhil etmek gibi bir niyetim yok.
♪ Arrow 2x17 ♪ Birds of Prey Original Air Date on March 26, 2014
Arrow Sezon 2 Bölüm 17 :
Yeah, so under control that I almost put another arrow in you.
Evet, o kadar iyi kontrol ettin ki neredeyse sana bir ok daha saplayacaktım.
I'm with Lance as Oliver, and he just called the Arrow.
Oliver olarak Lance'in yanındayım ve az önce Ok'u aradı.
I know Oliver Queen is the Arrow.
Oliver Queen'in Ok olduğunu biliyorum.
Do you know who the Arrow is?
Ok'un kim olduğunu biliyor musun?
Do you really think he doesn't know who the Arrow is?
Sence de gerçekten Ok'un kim olduğunu bilmiyor mu?
He's willing to go to jail for the Arrow.
Ok için hapse girmeye razı.
Someone reached out to the Arrow.
Biri Ok'a ulaşmış. Buluşmak istiyor.
Previously on Arrow :
"Arrow" un önceki bölümlerinde...
His idol put an arrow in him.
Thea, idolü ona bir ok sapladı ve sadece- -
This isn't about the Arrow. - Is it me?
- Burada mesele Ok değil.
I fire an arrow at them.
- Ben de onlara ok fırlatıyorum.
Previously on Arrow :
Arrow'un önceki bölümlerinde...
Is that the Arrow?
O Ok mu?
The one the Arrow works with?
Ok'un beraber çalıştığı kadın...