Artificial tradutor Turco
1,611 parallel translation
How was I supposed to know the artificial insemination wouldn't work, Fat... three times?
Hoşlanmıyorum. Suni döllenmenin işe işe yaramayacağını nereden bilebilirdim? Üç keresinde de.
Now in artificial insemination, timing is everything... so you have to hurry.
Suni döllenmede zamanlama çok önemlidir. Bu yüzden acele etmelisin.
It's remarkable how one book and one course... can serve to bring out all kinds of people... and connect and erase artificial boundary lines.
Bir kitabın, ve bir dersin her türden insana hitap edebilmesi ve onları buluşturabilmesi... ve yapay sınırları yok edebilmesi çok çarpıcı bir durum.
I hope the slightly artificial circumstances... of this first encounter... don't make you feel too awkward.
Umuyorum bu ilk karşılaşmanın... getirdiği bazı yapaylıklar... rahatsız hissetmenize neden olmaz.
Your sister told me you do artificial inseminations.
Kızkardeşin bana suni döllenme yaptığını söyledi.
What you don't know... is that they want an artificial insemination.
Bilmediğin şey şu ki onlar bir suni döllenme istiyorlar.
I only do artificial inseminations.
Ben sadece suni dölleme yaparım.
She's in an ER now, with artificial kidney.
Şu anda suni böbrek makinasına bağlı olarak yoğun bakımda yatıyor.
Any artificial intervention in nature causes damage.
Doğaya yapılan her hangi bir suni müdahale zarara yol açar.
You'll have to do artificial insemmination.
Yapay döllenme yapmalısınız.
We can create an artificial connection through an IV tube.
IV tüpüyle yapay bir bağ sağlayabiliriz.
The statement looked to me rather strange and artificial but after some time I understood it was quite natural, and then I understood that she had a new brilliant idea and I just started to further develop it.
İfade bana oldukça farklı ve yapay geliyordu. Sonra anladım ki ifade gayet doğaldı ve daha sonra anladım ki Julia'nın yeni ve harika bir fikri vardı ve onu daha da geliştirmeye başladım.
You're not gonna get an artificial-intelligence computer... that's neurotic enough to be able... to understand how you create a performance.
Performansı nasıl yarattığınızı anlayacak kadar nerotik.. yapay zeka bir bilgisayar.. elde edemeyeceksiniz..
Don't go looking for affirmation... between the two artificial jugs of a woman who married you for...
Bir kanıt arama, hem de niye seninle evlendiği belli, iki tane silikon güğümlü bir kadın için.
Artificial breasts, cheek implants... collagen lips...
yapay göğüsler, yanak dolguları... kolajen dudaklar...
Taking the steps monroe wouldn't. This baby tests everything from jet metal to artificial veins.
Bu bebek jet metalinden suni damara kadar her şeyi test edebiliyor.
They were incubators... artificial wombs.
Yapay rahimlerde... çocuk yetiştime aygıtları.
The spheres are controlled by a network of artificial intelligence.
Küreler bir yapay zeka ağı tarafından kontrol ediliyor.
Cybernetics. Artificial life-forms.
Yapay zeka, yapay yaşam formları.
"but I feared they were merely tokens, purchased with lack of sleep... " and the kind of artificial goodwill... " that's squeezed from a man in the public eye...
Ama onların sadece uykusuzluktan ve bir paçavradaki yağın sıkılması gibi, herkesin ortasında bir adamdan sıkılarak çıkartılan yapay iyi niyetten kaynaklanmalarından korktum.
I appreciate the offer, but I don't need an artificial leg.
Önerin için saol ama yapay bir bacağa ihtiyacım yok.
Intravenous Levothyroxin is an artificial thyroid medication that should take care of it.
İntravenöz levotiroksin seni iyileştirecek yapay bir tiroittir.
And the test for artificial accelerant came back negative.
Ve doğal nedenlerden çıkmadığı yalanlandı.
That would make it 98 % artificial flavor.
Bu da geri kalan % 98lik kısmın yapay tatlar oluştuğunu gösteriyor.
But because of their... artificial and unnatural evolution... they're unable to attract a suitable pollinator... and hand pollinization is so unreliable... and time-consuming.
Ama yapay ve anormal doğaları sebebiyle... uygun dölleyiciyi kendilerine çekemiyorlar... ve elle dölleme işlemi hiç güvenilir değil... ve çok zaman alıyor.
Once the orbal implants are in place... they provide the necessary anchor for the artificial eye.
Silikonlar yerleştirilince... yapay gözü sıkıca tutması için gerekeni sağlar.
Ladies and gentlemen, this, believe it or not, is an artificial gene.
Bayanlar ve Baylar, inanın ya da inanmayın bu insan yapımı gen.
I can't stand all that artificial hoo-hah.
Yapmacıklığa katlanamam ben.
I don't want you to have anything artificial.
Yapay olan bir şey almanı istemiyorum.
I think there was just an immediate sense of outrage at Lay and Skilling and Fastow when people realized how much they had profited, and how completely artificial the appearance of this company had been.
Ne kadar kar ettikleri ve şirketin görünümünün ne kadar yapay olduğu anlaşıldığında Lay, Skilling ve Fastow ` a yönelik bir öfke baş gösterdi.
Traders soon discovered that by shutting down power plants, they could create artificial shortages that would push prices even higher.
Çok geçmeden işlemciler ; santralleri kapatarak, fiyatları daha da yükseltecek yapay enerji açıkları yaratabileceklerini fark ettiler.
Oh, Kate, we don't need artificial stimulants!
Oh, Kate, yapay uyarıcılara ihtiyacımız yok!
Sows in factory farms are breeding machines, kept continually pregnant by means of artificial insemination.
Fabrika çiftliklerinde dişi domuzlar birer üretim makineleri gibi sürekli olarak yapay döllenmeyle hamile bırakılıyorlar.
with artificial colors, herbicides, larvicides, synthetic fertilizers, tranquilizers, growth and appetite stimulants it's no wonder that Mad Cow Disease...
sentetik gübreyle, sakinleştiricilerle, büyüme ve iştah simülatörleriyle... Deli dana hastalığının, Şap hastalığının, pfiesteria'nın diğer bir çok hayvan bazlı anormalliğin
- Where they make the artificial flowers.
- Suni çiçeklerin yapıldığı yer
A package of artificial cheese with your... macaroni and cheese.
Bir paket suni peynir makarnanız için.
I think there was just an immediate sense of outrage at Lay and Skilling and Fastow when people realized how much they had profited, and how completely artificial the appearance of this company had been.
Ne kadar kar ettikleri ve. ... şirketin görünümünün ne kadar yapay. ... olduğu anlaşıldığında Lay...
Traders soon discovered that by shutting down power plants, they could create artificial shortages that would push prices even higher.
Çok geçmeden işlemciler ; santralleri kapatarak fiyatları daha da yükseltecek. ... yapay enerji açıkları yaratabileceklerini fark ettiler.
Julia isn't artificial.
Julia yapay değil.
Artificial contraception is wrong.
Yapay doğum kontrolü yanlıştır.
As opposed to... artificial bees?
Sunni arıların balı yerine mi?
Should I engage the artificial gravity now?
Suni yercekimi başlatılıyor?
The women I nurture are free of the artificial pursuit of vanity.
Beslediğim kadınlar yapay bir gösteriş peşinde koşmuyorlar.
Artificial intelligence.
Yapay zeka.
Don't use artificial flavors.
Yapay çeşni kullanma.
The love amongst the leads is way too artificial
Karakterlerin arasındaki aşk çok yapay.
I'll perform artificial respiration.
Sunî teneffüs yapacağım.
artificial light in the truest sense.
Gerçek anlamında, sanatsal bir yapay ışıktır bu.
We agreed on artificial insemination.
Suni döllenme konusunda anlaşmıştık.
The artificial way, I'm not feeling that.
- O hastalıklı biri.
I hate polyester. I don't like artificial sweetener.
Suni tatlandırıcıları sevmem.