Aubrey tradutor Turco
776 parallel translation
What it's telling us, Aubrey, is that these rocks have a very long and very complicated history a very long time ago, and had to be explained in completely different ways to the rocks we see out in the oceans.
Bize anlattığı şey, Aubrey bu kayaların çok uzun ve çok karmaşık bir tarihinin olduğu. Çok uzun zaman önce ; ve bu tamamen farklı biçimlerde açıklanmalı bu kayaların okyanuslarda olduğunu anlatıyor.
My name is Aubrey Manning.
Benim adım Aubrey Manning.
John Smith is the stage name of the honourable Aubrey Waites.
John Smith, saygıdeğer Aubrey Waites'in sahne adıydı.
Oh, yes, he said, " Mr Aubrey Hunter's Dr Jekyll
Ah, evet. Şöyle bir şeydi : " Bay Aubrey Hunter'ın Dr Jekyll'ı...
Mrs. Aubrey, the President is arriving.
Bayan Aubrey, Baskan gel ¡ yor.
Mrs. Aubrey have 30,000 shares of Standard transferred into your account.
Bayan Aubrey... Standard'n 30.000 h ¡ sses ¡ n ¡ de... kend ¡ hesabiniza geç ¡ r ¡ n.
Now there are just two of us, young Aubrey Montague and myself, who can close our eyes and remember those few young men with hope in our hearts and wings on our heels.
Artık sadece iki kişi kaldık, genç Aubrey Montague ve ben, yalnız biz gözlerimizi kapayınca, umutla dolu ve kanatlanarak, o bir kaç genç adamı hatırlayabiliriz.
- See you inside, Aubrey.
- İçeride görüşürüz, Aubrey.
Aubrey? Sing, do you?
Şarkı söyler misin, Aubrey?
No, Aubrey.
Hayır, Aubrey.
And Stallard and Aubrey?
Ve Stallard ve Aubrey?
You, Aubrey, are my most complete man.
Aubrey, sen adam gibi bir adamsın.
Aubrey, old chap, I'm scared.
Aubrey, eski dostum, korkuyorum.
Aubrey, I've known the fear of losing, but now I'm almost too frightened to win.
Kaybetme korkusunu biliyorum, ama şimdi kazanmaktan çok korkuyorum.
- "Aubrey and Baggott."
Aubrey ve Baggott. "
Oh, hello, Aubrey.
- Merhaba Aubrey.
- Oh, you haven't, Aubrey?
Olamaz, Aubrey.
Why didn't you tell me Aubrey was here?
Neden Aubrey'in geldiğini söylemedin?
Sorry about this, Aubrey.
- Kusura bakma Aubrey.
So, you all set then, Aubrey, got all your little menus printed up?
Yani, tamamen hazırsın, öyle mi Aubrey? Menüleri falan bastırdın mı?
You won't make much profit that way, Aubrey.
Bu şekilde kâr edemezsin, Aubrey.
Aubrey... you all right?
Aubrey, iyi misin?
- See, he's not cracking on, Aubrey.
Gördün mü, saçmalıyor, Aubrey.
What d'you think, Aubrey?
Sen ne düşünüyorsun, Aubrey?
- See? Aubrey knows the game.
Bak, Aubrey işi biliyor.
Urgh! When we gonna see your restaurant, Aub?
Restoranını ne zaman göreceğiz, Aubrey?
- Do they work, Aubrey?
Çalışıyorlar mı, Aubrey?
- Is this the original French article, Aubrey?
Bu orijinal Fransız malı mı, Aubrey?
He would've been proud of you, Aubrey.
Seninle gurur duyardı, Aubrey.
Your grill's in a bit of a state, Aubrey.
Izgaran pek uygun durumda değil, Aubrey.
Aubrey, Aubrey, calm down, calm down.
Aubrey, Aubrey, sakinleş!
Aubrey, shut up, right?
- Aubrey, kapa çeneni, tamam mı?
She's got such grace and charm. - Thank you, Aubrey.
- Tanrı vergisi bir zarafet ve çekicilik.
- Are we talking about the same girl?
- Teşekkürler Aubrey. Affedersiniz, aynı kızdan mı bahsediyoruz?
Aubrey!
Aubrey!
You wanna watch out for Aubrey in that kitchen.
Bir şey diyeyim mi, o mutfakta Aubrey'e dikkat etmelisin.
He's not a bad bloke, Aubrey.
Kötü bir adam değil, şu Aubrey.
Oh, blimey, Aubrey, I'll never remember all this. You'll be fine.
Aubrey, bunların hepsini asla aklımda tutamam.
Now, stop it. Aubrey, stop it.
Kes artık.
Get off.
Aubrey, dur, uzaklaş!
Aubrey, stop it now.
Aubrey, kes şunu hemen.
Leave your trousers on, Aubrey.
- Ona elbisemi vereceğim. - Pantolonunu çıkarma, Aubrey.
Aubrey, leave your trousers on. Behave yourself.
Aubrey, pantolonunu çıkarma!
Oh! Stop it!
Aubrey, dur!
Aubrey, will you stop it? - No.
Aubrey şunu keser misin?
Now stop it, Aubrey!
# Hiçbir şeyden pişmanlık yok #
- Who's going for chips? - Me and Aubrey.
- Kim gidecekti?
Aubrey's in a coma, he doesn't want any chips.
Aubrey komada, cips falan istemez.
What did he say, Aubrey?
- Ne diyor, Aubrey?
Ooh, Aubrey!
Aubrey!
Oh, charming, thanks very much, Aubrey!
Ne hoş! Teşekkürler, Aubrey.