Baelfire tradutor Turco
74 parallel translation
I'm Baelfire and I'm 13.
Adım Baelfire ve 13 yaşındayım.
Baelfire?
- Baelfire. - Dikkatli ol, Morraine.
You're a very good son, Baelfire.
Sen çok iyi bir evlatsın Baelfire.
You're not Baelfire.
Sen Baelfire değilsin.
Baelfire is his name.
Adı Baelfire.
So when you go to look for Baelfire... you won't know him.
Yani Baelfire'ı aramak için gidersen onu tanımayacaksın bile.
He spun wool and looked after his son Baelfire.
- Bizim evimiz senin de evindir.
Well... this shawl... is all I have left of my Baelfire.
Açıkçası Baelfire'ımdan geriye kalan yegane şey işte bu atkı.
She was Baelfire's mother?
- Baelfire'ın annesi mi? - Evet.
No Baelfire.
Baelfire yazan yok.
Baelfire.
Baelfire.
- Did you injure yourself? - ( BAELFIRE CRYING )
Kendi kendini mi sakatladın?
I left the front to be with you. You and Baelfire.
Cepheden seninle beraber olmak için ayrıldım seninle ve Baelfire'la olmak için.
Is that Baelfire?
- Ne? - Yan odada biraz daha kalmanı istiyorum tamam mı? - Baelfire bu mu?
Baelfire. Please, please.
Baelfire, lütfen lütfen.
Welcome aboard, Baelfire.
Güverteye hoş geldin, Baelfire.
Baelfire?
Baelfire mı?
Why is Baelfire still aboard the "Jolly Roger"?
Baelfire neden hâlâ Jolly Roger'da?
If you don't surrender Baelfire to him, the... the lost ones will take him anyway and kill you.
Eğer Baelfire'ı ona vermezsiniz yine de kayıplar onu alıp sizi öldürür.
Not a single day went past when your mother didn't regret leaving you, Baelfire.
Annenin seni geride bırakmaktan pişman olmadığı bir günü geçmedi Baelfire.
I must do this to honor Baelfire.
Baelfire'ın onuruna bunu yapmalıyım.
Baelfire would be... very proud of you.
Baelfire olsa seninle gurur duyardı.
You know, Baelfire and I once spent a lot of time together.
Baelfire ve ben bir zamanlar oldukça zaman geçirmiştik.
In this land, I'm known as Baelfire.
Bu topraklarda Baelfire olarak tanınırım.
I must do this to honor Baelfire.
Bealfire'ı onurlandırmak için bunu yapmalıyım.
Welcome home, Baelfire.
Evine hoş geldin, Baelfire.
Feels like just yesterday I welcomed you to Neverland the first time, Baelfire.
Seni Varolmayan Ülke'de ilk kez misafir edişimiz daha dün gibi geliyor, Baelfire.
You may have grown up, Baelfire, but it would appear you have grown up stupid.
Belki büyümüş olabilirsin ama aptal bir yetişkine dönüşmüşsün, Bealfire.
Baelfire spent some time in Neverland as a boy.
Baelfire çocukken Varolmayan Ülke'de biraz kalmıştı.
Baelfire will not be part of it.
Baelfire bu grubun bir parçası olmayacak.
You're not afraid Baelfire will be taken from you.
Baelfire'ın senden alınmasından korkmuyorsun.
Why should Baelfire be any different?
Neden Baelfire farklı olsun ki?
You ask Baelfire if he wants to come to Neverland with me or stay here with you.
Baelfire'a benimle Varolmayan Ülkeye mi gelmek istediğini yoksa seninle mi kalacağını sor.
Yes, because preteen Baelfire probably made lots of pasta.
Doğru, çünkü küçük Baelfire burada bol bol makarna yapıyordu.
You can come out now, Baelfire.
Artık çıkabilirsin, Baelfire.
But we've been through this before, Baelfire.
Bunu daha önce de yaşamıştık, Baelfire.
Baelfire... it's Neal!
- Baelfire... - Adım Neal!
There was a short time in Neverland when Baelfire was aboard my ship.
Varolmayan Ülke'deyken Baelfire'ın benim gemimde takıldığı bir süre olmuştu.
I mean, Rumple, he's alive. Baelfire.
Sonuçta Baelfire hayatta.
You abandoned your son Bealfire and regretted it your whole life.
Oğlun Baelfire'ı terk ettin ve tüm hayatın boyunca bunun pişmanlığıyla yaşadın.
It's Baelfire.
Ben Baelfire.
You traded Baelfire for the power of a dagger, and I traded you for youth.
Sen Bealfire'ı bir hançerin gücüne tercih ettin. Bense seni gençliğe tercih ettim.
Oh, pleasure to see you, too, Baelfire, not to mention the Savior and the Evil Queen.
Seni görmek de çok güzel, Baelfire. Kurtarıcı'yla Kötü Kraliçe'den bahsetmiyorum bile.
You traded Baelfire for the power of a dagger, and I traded you for youth.
Bealfire'ı bir hançerin gücüne tercih ettin. Bense seni gençliğe tercih ettim.
You remember Baelfire?
Baelfire'ı hatırlıyor musunuz?
You, too, Baelfire.
- Seni de öyle, Baelfire.
I know you're hurting, Swan, but there are better ways to grieve Baelfire's death than letting anger overcome you.
Canının yandığını biliyorum, Swan. Ama Bealfire'ın ölümünün acısını yaşamanın, öfkenin seni ele geçirmesine izin vermekten daha iyi yolları var.
Poor Baelfire.
Zavallı Baelfire.
His name is Baelfire.
- Adı Baelfire.
And I pledge, Baelfire, I will be that man.
Ve ant içiyorum ki Baelfire, o adam olacağım.
Maybe we should have gone with Baelfire. [cellphone beeps]
Belki de adını Baelfire koymalıydık.