Bafta tradutor Turco
35 parallel translation
- "Who's just won a BAFTA."
- "BAFTA kazanmışçasına şımarık."
- Who's just won a BAFTA, right.
- BAFTA kazanmışçasına, evet.
Look at you sitting there like a fat, smug git who's just won a BAFTA.
Seni şişman ve BAFTA kazanmış gibi şımarık, aptal herif.
I have four BAFTA nominations.
Dört BAFTA adaylığım var.
We could win a fucking BAFTA!
Lanet olası bir BAFTA bile kazanabiliriz!
You've been nominated for a BAFTA. Best Comedy Performance.
Sen BAFTA'da en iyi komedi performansı dalında aday gösterildin.
What... Are you BAFTA tonight?
Kiminle BAFTA'dasın bu gece?
ROB BRYDON : And the BAFTA goes to... Oh, my favourite, Jamie's Prison Dinners.
Ve BAFTA, benim favorime "Jamie's Prison Diner" a gidiyor.
MAN : The BAFTA goes to South Bank Show :
BAFTA " South Bank Show
Best Drama. The Holy Grail, as it were, of BAFTAs.
En iyi dram BAFTA'nın kutsal kâsesi gibi bir şey.
I think he said that the BAFTA thing, the kind of, the ceremony, doing all the clapping was probably gonna be boring because, um...
Bu BAFTA olayının töreninin, alkışlanmanın filan sıkıcı olabileceğini söylemişti. Çünkü...
Coming up, we have the prestigious BAFTA Fellowship, but first, the award for Comedy Performance.
Bundan sonra sırada saygın BAFTA bursu var. Ama önce komedi performansı.
You're banned from BAFTA.
BAFTA'dan kovuldun.
You can never win a BAFTA now.
Asla bir BAFTA kazanamayacaksın.
You can't come to the film BAFTAs, you can't come to the TV BAFTAs, and you can't even come to the Children's BAFTAs.
Film BAFTA'larına katılamayacaksınız. TV BAFTA'larına katılamayacaksınız. Çocuk BAFTA'larına bile katılamayacaksınız.
What about the Welsh BAFTAs?
Ya Gal BAFTA'ları?
Well, would you attend the Welsh BAFTAs if you were asked?
Gal BAFTA'larına çağrılsanız gider misiniz?
- He'll come to the Welsh BAFTAs if you want.
Eğer isterseniz o Gal BAFTA'larına gelir.
Well, I can never win a BAFTA as long as I live.
Hayatım boyunca bir BAFTA kazanamayacağım. Neden?
If you were to allow your child to have an illness, you could win, say, a BAFTA.
Eğer çocuğunun hastalanmasına izin verirsen. Bir BAFTA kazanabilirsin.
You could have a film BAFTA if... an illness the child would recover from but would have some discomfort.
Bir BAFTA filmi çekebilirsin. Eğer hasta bir çocuk iyileşirse ama biraz rahatsız edici olurdu.
And the BAFTA Award goes to...
YEDİ HAFTA ÖNCE - LONDRA. Ve Bafta ödülünün sahibi...
I'm not the one who's just been nominated for a Spanish BAFTA, you talented bastard.
İspanyol BAFTA için aday gösterilen ben değilim, yetenekli piç.
So when this prison wins a GTVS, which is the equivalent of your BAFTA, then we can talk.
Yani ne zaman bu hapishane GTVS'yi kazanır ki bu BAFTA'ya eşdeğer, o zaman konuşuruz.
Well, that's actually a compliment because they won two Children's BAFTAs.
Aslında bu bir iltifat. Çünkü iki kez Çocuklar BAFTA'sı kazandılar. Bu nedir?
Yes, yes. Bafta acolo, Charlie.
Evet, evet, Bafta acolo, Charlie.
Bafta acolo.
Bafta ocolo.
From BAFTA winning director, Terrence Pouncer.
BAFTA ödüllü yönetmen Terrence Pouncer'ın filmi.
Six BAFTAs.
- Altı BAFTA ödülü.
You've got five BAFTAs.
- Beş tane BAFTA ödülün var.
But what I would like to do is have a glass of wine and talk about that shade Nicki Minaj threw at Jesse Eisenberg at the BAFTA awards.
Ama şuradan bir bardak şarap kapıp Nicki Minaj'ın Jesse Eisenberg'e BAFTA Ödülleri'nde laf atmasını konuşmaya hayır demem.
You're not dumbstruck if you win a BAFTA. You're speechless.
Eğer BAFTA'yı kazanırsan dilin tutulur, söyleyecek söz bulursun ama.
You won a BAFTA, I'd be dumbstruck.
Eğer BAFTA'yı kazanırsan, söylecek söz bulamam.
Olympic gold medalist for archery, a BAFTA Award-winner for her documentary on her Grammy Award-winning album, and the person voted "Most Likely to be Banksy."
Okçulukta olimpik düzeyde altın madalya sahibidir. BAFTA ödüllü bir belgeseli ve Grammy ödüllü bir albümü mevcut. Graffiti sanatının yeni Banksy'si seçildi.
the BAFTA mask.
Hepsi imrenilen BAFTA maskesiyle buradan ayrılmak istiyorlar.