Bahar tradutor Turco
4,563 parallel translation
The boy was gay as a spring dress.
Çocuk bir bahar elbisesi kadar geydi.
The 4th floor corner poetry section at the library. Baby's breath.
Kütüphanenin dördüncü katındaki, köşedeki şiir bölümü bahar yıldızı,
She likes spring watches and baby's breath.
O, baharın güzelliğini gösteren bir ağaç ya da tüm gökyüzünü tozuyla kaplayan bir peri mi?
That spring, I was floundering in the biggest crisis of my life
Bu bahar, hayatımın en büyük krizi içinde bocalıyordum.
Must be all the sawdust between those cauliflowers.
Karnıbaharın arasına talaş karıştığından olmalı.
Who would have thought that 20 years ago when you were still in the bloom of your youth- -
Bundan 20 yıl önce, sen daha gençliğinin baharındayken kim derdi ki- - - Yeter!
We could, uh, we could take one of his flowers and plant it in our yard, and then every spring, when- -
Çiçeklerinden birini alıp arka bahçeye diksek, sonra her bahar- -
This happens every spring, and it makes Jenna feel threatened, and old, and she takes it out on me and the show.
Bu her bahar oluyor ve Jenna tehdit edilmiş ve yaşlı hissediyor ve acısını benden ve şovdan çıkarıyor.
It's all a part of the Spring into Spring campaign that I organized.
Kendisi bunları benim organize ettiğim bahar bakımı kapsamında yaptı.
Spring cleaning?
- Bahar temizliği mi?
He was even planning to go back to school in the spring.
Hatta bahar aylarında okula geri dönmeyi planlıyordu.
It's spring break this week, so Zoey and her daughter are going to stay here.
Bu hafta Bahar Tatili olduğu için Zoey'le kızı burada kalacak.
Everything was booked up for spring break.
Her şey bahar tatiline göre ayarlanmıştı.
It's just spring break.
Bu sadece bahar tatili.
Speaking of spring break,
Bahar tatilinden söz etmişken,
The drive is absolutely beautiful, And spring flowers are everywhere.
Yolculuk kesinlikle harika, ve heryerde bahar çiçekleri olacak..
Last spring, a department store in Amsterdam.
Geçen bahar, Amsterdam'da bir mağaza.
Killed last spring in Lisichansky forest.
Geçen bahar Lisichansky ormanında öldürüldü.
This river floods in springtime.
Nehir bahar zamanı taşar.
You could see it less and less, but each spring... he would go here with a pen... and do every sign.
Onu gittikçe daha az, daha az görebilirsin. Ama her bahar bir kalemle buraya gelecek ve tüm işaretlerini bırakacaktır.
My spring scent, my yellow flower.
Bahar kokulum, sarı çiçeğim.
My life, my burst of spring...
Ömrüm benim, bahar kokulum -
It's the spring collection.
Bahar koleksiyonu.
- Aren't we eating cauliflower?
- Biz karnıbahar yemiyor muyuz?
I did some spring cleaning this morning, and I found this baby princess Leia costume that I bought years ago, and I thought it might fit Liddy.
Bu sabah bahar temizliği yaptım, ve yıllar önce aldığım bu bebek Prenses Leia kostümünü buldum ve belki Liddy'ye denk gelir diye düşündüm.
Hay fever?
Bahar nezlesi mi?
You know... chocolate helps hay fever.
Belki bilirsin çikolata bahar nezlesine iyi gelir.
Holding on to a small hope while waiting for spring to arrive is also something to be happy about.
Küçük bir umutla baharın gelmesini beklerken mutlu birşeyler olması için sıkıca tutunuyorum.
He's pretty good looking for a freshman.
İkinci baharındaki birisi için çok iyi.
It includes housing...
- Lütfen ona söyleyebilir misin... ve bu demek oluyor ki, bahar yarıyılında girebilirim... Bu konaklamayı da içeriyor...
So, remember how you sponsored me for the spring walk-a-thon,
Bana sponsor olmuştun bahar yürüyüşü için,
Oh, springtime in L.A.
Bahar zamanı L.A.
- NEWSREEL : - Paris in the spring of 1961, and the time of President Kennedy's visit, was as beautiful as ever.
1961 yılının baharında, Başkan Kennedy'nin ziyaret ettiği zamanda Paris, her zamanki gibi güzeldi.
Beautiful spring day.
Güzel bir bahar günü.
Galanthus nivalis Galanthus blooms in winter, before the vernal equinox, signifying spring's approach.
Galanthus nivalis kış çiçeği kardelen, mevsim dönümünden önce baharın gelişini müjdeler.
That is our beer batter maple bacon spring break cupcake.
Bu bira hamurlu isfendan jambonlu bahar tatili kekimiz.
And this is our beer batter maple bacon spring break cupcake.
Bu, bizim bira hamurlu isfendan jambonlu bahar tatili kekimiz.
"For having lost but once your prime, " You may forever tarry. "
"Yoksa kaybettiğin baharın oyalar seni ebediyen"
Asher bahar banu...
Asher bahar banu...
We're closed until mid-spring, but Mom likes to come in and dust once a month.
Aslında bahar ortasına kadar kapalıyız ama annem bir ay öncesinden gelip toz almayı seviyor.
I meant to say sunny as a spring...
Yani bahar ayı gibi güneşli.
And this is our beer-batter, maple-bacon, spring break cupcake.
Ve bu da bira hamurlu isfendan jambonlu bahar tatili kekimiz.
We want our beer-batter, maple-bacon cupcake to represent our business.
Kek işimizi, bira hamurlu isfendan jambonlu bahar tatili kekimizin temsil etmesini istiyoruz.
That is our beer-batter, maple-bacon spring break cupcake.
Bu bizim bira hamurlu isfendan jambonlu bahar tatili kekimiz.
And this is our beer-batter maple bacon spring break cupcake.
Ve bu da bira hamurlu isfendan jambonlu bahar tatili kekimiz.
We want our beer batter maple bacon cupcake to represent our cupcake business.
Kek işimizi, bira hamurlu isfendan jambonlu bahar tatili kekimizin temsil etmesini istiyoruz.
That is our beer batter maple bacon spring break cupcake.
Bu bizim bira hamurlu isfendan jambonlu bahar tatili kekimiz.
To find something for my hay fever.
Bahar nezleme bir çare bulmak için.
Spring has come to Chicago.
Şikago'ya bahar gelmiştir.
It's like this certain kind of spring itch.
Bahar gelince millet azıyor.
Winning run 90 feet away here in New York's final spring training game.
Şu anda son çeyrekteyiz. New York'un son bahar antrenman maçının bitmesine 45 metre kaldı.