English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ B ] / Be myself

Be myself tradutor Turco

4,628 parallel translation
♪ I can be myself with you
Seninle kendim olabilirim.
Wow. So you're saying be myself.
Yani kendin ol diyorsun.
I wanted to be myself when I killed him.
Çünkü oradan kurtulduğumda, onu öldürdüğüm zaman, kendim olmayı isteyeceğimi biliyordum.
Only in myself... for ever doubting that you wouldn't be able to pick out the right guy for you.
Kendime üzüldüm. Kendin için doğru erkeği bulamayacığından şüphe ettiğim için.
And I keep saying to myself I won't tell her because everyone I love turns out to be crazy or mean or cancer-y or... or leaves.
Kendimi hep kandırıyorum, bunu ona söylemememin sebebi sevdiğim herkesin ya delirmesi ya kötü biri çıkması ya kanser olması ya da beni terk etmesi diye.
The idea is that I build autonomy so that eventually I'll be able to move out and support myself.
Bu fikir, bağımsızlığımı yaratmak, bu yüzden de kendi kendime dışarı çıkabilmemi ve kendimi desteklememi sağlıyor.
And I'll never be able to forgive myself if I blew it because I was too focused on my stupid paper company job.
Eğer bu aptal kağıt firması işime fazla odaklandığım için bu fırsatı tepersem kendimi asla affedemem.
I need to be that same kind of dick to myself.
Ben de kendime böyle hıyarca davranmalıyım.
I used to be a smoker myself, so I get it.
Eskiden ben de içerdim, bu yüzden anlıyorum.
If it was me and I was this bent, maybe killing myself would be a good way out.
Kendimi onun yerine koyup o kadar sarhoş olsaydım diye düşünüyorum da belki de kendimi öldürmek iyi bir kaçış yolu olurdu.
It takes a little gonna be scared when I can't even convince myself.
Kendimi ikna edemezsem korkmaya başlarım.
But if I had been more honest with Maggie and more honest with myself, then Maggie never would have freaked out, and you and Carrie would still be together.
Ama Maggie'ye ve kendime karşı daha dürüst olsaydım, Maggie asla çıldırmazdı ve siz hala birlikte olurdunuz.
I'd be pretty damn volatile myself.
Ben de onun gibi fevri olurdum.
I am not gonna let everybody tell me what I should be fucking thinking all the time, like I can't decide for myself, like something is wrong with me.
Birilerinin bana sürekli ne düşünmem gerektiğini söylemesine izin vermeyeceğim. Sanki kendi başıma karar veremiyormuşum gibi. Sanki kusurluymuşum gibi.
"And I let myself be carried away by the pointless, light chit-chat of my friends"
"Ve kendimi arkadaşlarımın anlamsız geyik muhabbetlerine kaptırdım..."
Be more dangerous if I tried doing it myself. You know Scott doesn't trust him, right?
Scott'ın ona güvenmediğini biliyorsun, değil mi?
And I said to myself, "We've hit a mine, I'm dead, and I'll be answering for my life in front of God very soon."
ve kendime, "Mayına bastık ve artık ölüyüm" dedim. "ve yakında tanrı önünde hesap vereceğim."
So do I. I can be pretty scary, myself.
Ben de kendi tarzımda korkutucu olabilirim.
If I turn myself in, I can't be there on the day of your surgery.
Teslim olursam nakil günü orada olamam.
Hyung Jin, could it be that Jang Tae San, this bastard, might not have seen the contents of the secret conversation between Congresswoman Jo and myself?
Hyung Jin, bu Jang Tae San iti Senatör Jo'yla aramızdaki gizli görüşmenin içeriğini görmemiş midir?
I guess I just convinced myself he'd be better off dead.
Sanırım ölmesinin daha iyi olacağına kendimi ikna ettim.
I'll do this myself and be back by supper time.
Bunu tek başıma halledip akşam yemeğine yetişeceğim.
Look, if you're gonna be all super-villain cryptic, I might as well walk down the hall and just ask the Goblin myself.
Bak, böyle gizemli süper kötüvari konuşacaksan eğer doğruca salona inip Goblin'e kendim de sorabilirim.
OK, but if a case looks too good to be true, I'd want to know why. Check it out for myself. They did.
Tamam ama bir olay fazlasıyla pürüzsüz olduğunda ben olsam onu araştırırdım.
I put myself out on a limb for you, so if you say no to me, I won't just be a fool.
Kendimi senin için tehlikeye attım bana hayır dersen sadece aptal olmakla kalmam.
I myself know how... .. convincing he can be.
Onun ne kadar ikna edici olabileceğini kendim bilirim.
I order a drink and leave it be to test myself.
İçki söylerim ve kendimi denemek için içmeden bırakırım.
It felt really good to finally be able to wash myself and feel clean and human again,'cause I was so dirty, and...
Sıcak filan değil. - Sonunda yıkanabilmek yeniden temiz ve insan gibi hissetmek güzeldi çünkü çok kirliydim ve...
I might be going back myself.
Ben de geri dönebilirim...
I shouldn't be that surprised. I don't really understand all this myself.
Ben bile kendimi anlamıyorken onları suçlayamam.
If I had to be here alone, I would kill myself.
Burada yalnız kalsam intihar ederdim.
I keep this to remind myself to be grateful.
Bana memnun olmayı hatırlatsın diye hala bunu saklıyorum.
And I wasn't afraid to be by myself, because that's the way things were.
Yinede pek korkmuyordum çünkü burada hayat böyleydi.
I couldn't be afraid, you know? I was there with the kids by myself.
Ben korkamazdım yani orada çocuklarımın yanında ben vardım.
You know, I spent the last hour mulling over the appropriateness of dropping by like this given everything, but I wouldn't be able to live with myself if I didn't come down to offer you my support, so...
Bir saattir böyle birden uğramanın uygun olup olmadığını düşünüyordum ben de. Bi'de olanları düşününce fakat sana destek vermeye gelmeseydim içim rahat olmazdı, dolayısıyla...
I know you better than I know myself.
Ben, seni kendimden iyi tanıyorum be.
I'd be happy to ask Dolan myself. No.
Dolan'a kendim memnuniyetle sorarım.
If I surrender this, then, tell me, what value would I be to my family, to myself, to... to your child?
Eğer buna teslim olursam, söyler misin aileme karşı ne yararım kalır ki? Kendime karşı, ayrıca çocuğuna karşı.
I wasn't teaching him a lesson in tolerance, I was teaching myself one, and he was just unlucky enough to be there for it.
Ona hoşgörü dersi vermiyordum, kendime veriyordum o sadece o anda orada olacak kadar şanssızdı.
It can be triggered by hurting myself.
Ama kendime verdiğim zarar yüzünden tetiklenmiş olmalı.
For the last several months I've been promising myself that all would be better when the varnish went on.
son birkaç aydır kendime söz veriyordum cilalama yaparken her şey daha iyi olacak diye.
And I wouldn't forgive myself, because I would be a murderer.
Bir katil olduğum için ben de kendimiz affetmezdim.
That's got to be a discount, surely, if I do it myself.
Buna da bir indirim olmalı tabi ki, kendim yapıyorum sonuçta.
we're looking for a man of precisely your- - it's gonna be a long road, but i'm ready to get myself back in the game.
Tam senin ayarında bir erkek arıyor... Uzun bir yol olacak ama kendimi oyuna yeniden dahil etmeye hazırım.
I wanted him to be you so much, I let myself believe.
Onun sen olmasını o kadar istedim ki kendimi inandırdım.
It is the great regret of Mr Darcy and myself that it should be in vain, and for so tragic a reason.
Bunun boşuna ve böyle trajik bir nedenden olmasının gerekmesi şahsım ve Bay Darcy için de büyük bir teessüftür.
That's just terrible advice because I've been myself for 35 years and that's got me nowhere, so I'm gonna be Paul from now on.
Kötü öneri, çünkü 35 yıl boyunca kendim oldum ve bu beni hiçbir yere getirmedi. Artık Paul olacağım.
I need to be able to live with myself.
Vicdanım rahat bir şekilde yaşayabilmem lazım.
I was supposed to be on that helicopter myself.
Benim de o helikopterde olmam gerekiyordu.
I know that was supposed to be funny, but I peed myself a little.
Bunun şaka olması gerekiyordu biliyorum, ama biraz altıma kaçırdım.
- To be honest, I really need to take some time for myself.
- Dürüst olmak gerekirse kendimle baş başa kalmaya ihtiyacım var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]