English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ B ] / Be prepared

Be prepared tradutor Turco

2,492 parallel translation
Be prepared.
Hazırlıklı ol.
Even in this eternal city, the Augusteum showed me that we must always be prepared for endless waves of transformation.
Bu sonsuz şehirde bile, Augusteum bana değişimin sonsuz dalgalarına hazırlık olmamız gerektiğini gösterdi.
You better be prepared.
Sen daha iyi hazırlanırsın.
My prom's not for four years away, but I figured if- - if someone asked me to his, then I should be prepared.
Mezuniyet balosuna daha 4 sene var, ama birisi bana onu sorarsa, kafamda bir şeyler olur ve sonra da hazırlanırım.
Be prepared to move.
Gitmeye hazır olun.
And you'd better be prepared.
- Hazırlıklı olsan iyi edersin.
You gotta be ready. Always be prepared.
Sürekli hazırlıklı olmalısın.
Be prepared, huh?
Hazırlıklı ol, tamam mı?
See, love, as exemplified by our Lord Jesus Christ, is to be prepared to put yourself in harm's way - for your fellow man.
Sevgi efendimiz İsa'nın da örnek teşkil ettiği üzere yoldaşın için kendini tehlikeye atmaya hazır olman demektir.
Roger knew that if you want to win, you... I like the way you put it, you have to be prepared to show a little teat.
Roger, kazanmak istiyorsan senin söyleme şeklini sevdim biraz meme vermeye hazır olman gerektiğini biliyordu.
Dogs train for years to be prepared.
Köpekler hazırlanmak için yıllarca eğitim görürler.
I've arranged for documents to be prepared which allow you into the ball.
Baloya girmenizi sağlayacak belgeleri hazırlatıyorum.
The next time you break the chain of command, be prepared to take responsibility for it.
Bir daha emir komuta zincirini bozarsan, sonuçlarına katlanırsın.
Now, the real reason I invited you here this evening was to ask if you'd be prepared to take on one or two of my patients.
Sizi bu akşam buraya davet etmemin asıl sebebi bir iki hastamı devralıp alamayacağınızı sormaktı.
I just want to be prepared.
Sadece hazır olmak istemiştim.
That's the kind of thing you have to be prepared for.
Tamam, bu tür şeylere hazırlıklı olmalısınız.
Be prepared.
Hazırlıklı olun.
We have to be prepared to send another team down if they don't come back.
Geri dönmezlerse başka bir takımı daha aşağı göndermek için hazır olmalıyız.
Always be prepared.
Her zaman hazırlıklı olmak gerek.
Always be prepared, right?
"Her zaman hazırlıklı olmak gerek" demişti değil mi?
And I just want to give you a heads-up so you can be prepared.
Bu yüzden seni önceden bir uyarayım dedim ki hazırlıklı olasın.
Next time you want to entrap someone, be prepared for the consequences.
Bir daha birini tuzağa düşürmek istediğinizde sonuçlarına hazırlıklı olun.
Um, well, it's got to be prepared perfectly or it's poisonous.
Usta biri tarafından hazırlanmalıdır, yoksa zehirlenirsin.
You should always be prepared just in case of...
Sen her zaman her ihtimale karşı hazırlıklı olmalısın...
Be prepared to be inspired.
İbret almaya hazırlanın.
Ah! Be prepared.
"hazırlıklı ol" du.
But it is, and you must be prepared
Ama öyledir, ve önünüze çıkacak şeylerle
Fine, you're on. But be prepared to lose. You know, you and your team of one.
tamam oynuyoruz ama kaybetmeye hazır ol biliyorsun sen ve takımın bir kişi
Cuddliest little things until about the age of 12, then be prepared to be banished forever.
12 yaşına kadar inanılmaz sevimli küçük şeyler, ama sonra sonsuza dek aforoz edilmeye hazır ol!
All we can do is be prepared.
Bütün yapabileceğimiz hazırlıklı olmaktır.
You better be prepared.
İyice hazırlansan iyi olur.
Kirara and I both need to be prepared for the worst.
Kirara'yla en kötü duruma bile hazırlanmamız lazım.
I've seen this kind of thing before, and I- - I think you should be prepared for, uh, anything.
Bu tip şeylere daha önce de şahit oldum, ve--sanırım herşey için hazırlıklı olman lazım.
No, I'm just saying that you should be prepared.
Hayır, sadece buna hazırlıklı olman gerektiğini söylüyorum.
Everything must be prepared.
Her şey hazır olmalı.
# I'd buy a gun and be prepared #
# Bir silah satın aldım ve hazırlandım #
You'll be well-prepared.
İyi hazırlanmışsın.
... and if you are prepared, most of all to face and forgive some very difficult realities about yourself then the truth will not be withheld from you.
... hazırsanız, en önemlisi de kendiniz hakkındaki en zor gerçeklerle yüzleşip, affedebilecekseniz işte o zaman gerçek sizden saklanmaz.
So I ask you, Greg, are you prepared to be the Godfocker?
Sana soruyorum Greg, hazır mısın sen şimdi Tanrı Focker olmaya?
Well, they are vegetarian But believe to be more Daino for their bodies Insulting his anfitrin To eat what was prepared.
Aslında, onlar vejeteryan ama eğer onlara sunulanı yemezlerse, bunun yemeği hazırlayana saygısızlık olacağını düşünüyorlar.
Unless you're prepared to be shot... in the back of the head by my friend I'd stop.
Eğer dostlarım tarafından kafanın arkasından vurulmak istemiyorsan durmalısın. Güzel.
I am in no way prepared. I'm going to be up all night.
İş için hazırlanmam gerek.
Well, I am not prepared to be on the menu any longer.
Ben artık mönüde olmak istemiyorum.
He'll be back in a couple of weeks and he is prepared to pay you the full appraisal.
Koleksiyoncum Avrupa'da. Bir kaç hafta sonra gelecek ve tam değerini vermeye hazır.
We were hoping to be a little better prepared, but I guess we can start?
Biraz daha hazırlanmayı ümit etmiştik, ama sanırım başlayabiliriz?
Clark, if we find out that Chloe's turned on us, are you prepared to do what has to be done?
Clark, eğer Chloe'nin bize ihanet ettiğini öğrenirsek yapılması gerekeni yapmaya hazır mısın?
Or a reasonable facsimile prepared by someone claiming to be Luigi, but who sounds suspiciously like Jackie Chan.
Ya da Luigi olduğunu iddia eden ama sesi Jackie Chan gibi gibi çıkan birinin hazırladığı makul bir taklit de diyebiliriz.
I had to be prepared.
Hazırlıklı olmak zorundaydım.
Now, you really should be better prepared for this kind of thing, Avery.
Böyle şeylere karşı hazırlıklı olmalısın Avery.
- l was all prepared to be interviewed.
Röportaja hazırlanmıştım.
Because I'm well prepared, and when we're well prepared and we work hard, then we can be confident.
Hazırlıklı olup, çok çalıştığımız zamanlar kendimize güvenimiz de olur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]