Before it is too late tradutor Turco
148 parallel translation
Oh, Tom, tell him it is the truth before it is too late.
Oh, Tom, çok geç olmadan doğrusunun bu olduğunu söyle.
Why don't you get out before it is too late?
Çok geç olmadan neden buradan ayrılmıyorsun?
Stop this progress before it is too late! "
"Çok geç olmadan bu gidişata bir son verin!"
But he will remedy that before it is too late.
Fakat çok geç olmadan bunun icabına bakacak.
- I must make you see before it is too late.
Çok geç olmadan senin gözünü açmalıyım.
Before it is too late.
Çok geç olmadan önce.
Hear me, your religious counsellor, before it is too late.
Çok geç olmadan beni, yani din danışmanınızı dinleyin.
If I could make the king destroy the Baptist before it is too late...
Eğer kral çok geç olmadan Vaftizci'yi ortadan kaldırırsa...
Stop before it is too late!
Geç olmadan durun.
Ivan... dissolve the Oprichnina before it is too late!
Ivan! Çok geç olmadan Opriçnina'yı feshet!
Hide somewhere now before it is too late.
Çok geç olmadan bir yerlerde saklan.
I must set this down before it is too late.
Çok geç olmadan bunu yazmalıyım.
Kill him, before it is too late.
Çok geç olmadan öldür onu.
And hurry up before it is too late.
Ve çok geç olmadan önce acele et.
Too little. But I'm going to try everything all, before it is too late.
- Çok değil.Ama artık herşeyi deneyeceğim... çok geç olmadan, herşeyi.
Hearken before it is too late!
Çok geç olmadan dinleyin!
Before it is too late.
Çok geç olmadan.
I wanted to see you to make you stop before it is too late, Joss.
Çok geç olmadan, seni durdurmak için görmek istedim Joss
Something has to be done about it before it is too late.
Geç olmadan bunun için bir şey yapılmalı.
We must bury it in the dark before it is too late!
Onu sonsuz karanlığa gömmeliyiz!
I advise it to leave this place before it is too late.
Çok geç olmadan burayı terk edin.
In the Autumn of a woman's life, Hastings, there comes always one mad moment when she longs for romance, for adventure, before it is too late.
Kadınlar, hayatlarının sonbaharında, Hastings,... çılgınca bir düşünceye kapılıp aşk isterler. Çok geç olmadan bir macera yaşamak isterler.
Because I should advise you to withdraw it all, mon ami, before it is too late.
Çünkü çok geç olmadan bütün paranızı çekmenizi isteyecektim.
leaving Germany before it is too late.
Çok geç olmadan, Almanya'dan ayrıl.
We must rescue her before it is too late.
Çok geç olmadan onu kurtarmalıyız.
Go and stop them before it is too late
Git ve çok geç kalmadan onları durdur
I should say goodbye before it is too late.
Çok geç olmadan vedalaşmalıyım.
Let us make the most of it, before it is too late!
Bunun değerini bilelim, çok geç olmadan!
Go now... before it is too late.
Git artık... çok geç olmadan.
Act quickly before it is too late
Çok geç olmadan gereken önlemleri alın
There's time. Do it before it is too late.
Lütfen resime dikkatli bak.
Go... before it is too late.
Git! Geç olmadan git!
Turn back before it is too late!
Çok geç olmadan geri dönün. Hayır.
For God's sake, Kurt, this is urgent, do as I tell you before it's too late,
- Tanrı aşkına Kurt! Bu acil bir durum. Geç olmadan sana söylediğimi yap.
Stops doing it, before it is too much late.
Çok geç olmadan bundan vazgeçin.
Everything that is thought before it's too late
" öğretilen her şeyi, pişman oluruz sonra,
Now, if you know where she is, I beg you to tell me now before it's too late.
Eğer onun nerede olduğunu biliyorsanız, yalvarırım çok geç olmadan bana söyleyin.
The situation should be managed now, before it's too late! Their number is growing very fast!
Bu durum çok geç olmadan mutlaka kontrol altına alınmalı, zira çok hızlı çoğalıyorlar!
Before it really is too late.
Çok geç kalabilirsin.
You know, the only thing to do... is to walk out of here before it's too late... and never see one another again.
Biliyorsun, yapılacak tek şey çok geç olmadan buradan uzaklaşmak ve bir daha asla görüşmemek.
Altough she is a brave warrior, she is greatly outnumbered. She must be called back before it's too late. Can we watch it?
Ama o harika bir savaşçı olsa bile, sayıca dezavantajlı çok geç olmadan geri çağırılmalı.
That is why we must stop this now before it's too late.
O yüzden bu işi geç olmadan durdurmalıyız.
We have to find it, then get Jake back in the neural stabilization field before it's too late.
Onu bulup iş işten geçmeden Jake'i sinirsel dengeleme alanına tekrar koymamız lazım.
The most important thing is for us to get back together before it's too late.
Bizim için en önemli şey çok geç olmadan tekrar bir araya gelmek.
So, I'm gonna go to Scorpy and have him take it out before it's too late.
Dolayısıyla Hortlağa gidip iş işten geçmeden onu kafamdan çıkarttıracağım.
Listen, Warren, you get that ray working... and the first thing we're gonna do is find Buffy and re-visible her... before it's too late.
Dinle Warren. O ışını çalıştıracağız ve iş işten geçmeden Buffy'i bulup onu yeniden görünür hale getireceğiz.
Take out a policy before it's too late.
İş işten geçmeden bir sigorta poliçesi yaptırın.
I wanna try and be a whole person before it's too late for... His name is Tommy Ross.
çok geç olmadan tam bir insan olmaya çalışıyorum... adı Tommy Ross.
Who is it, and can you find them before it's too late?
Onlar kim ve çok geç olmadan bulabilecek misiniz?
Right now, all i care about is finding the judge's son before it's too late.
Şimdilik tek derdim çok geç olmadan yargıcın oğlunu bulabilmek.
Like there are other parts of the story not being told to me and I need to find out what those other parts are before it's too late.
"Sanki hikâyenin bana anlatılmayan başka kısımları var ve iş işten geçmeden benim bu kısımları öğrenmem gerekiyormuş gibi."