Berkeley tradutor Turco
852 parallel translation
- You're always here, aren't you? - Yes.
Brown Derby ya da Busby Berkeley'in havuz partisi gibi olmaz tabii.
I shot an arrow in the air, she fell to Earth in Berkeley Square.
Havaya bir ok savurdum... O da Berkeley Meydanı'nda yere çakıldı.
Berkeley and Oakland.
Berkeley and Oakland.
Professor Saunders over in Berkeley.
Berkeley'den Profesör Saunders.
On June 16, you checked into the Sherwyn Hotel in Pittsburgh as Mr. George Kaplan of Berkeley, California.
16 Haziranda, Pittsburgh'da Sherwyn Oteli'ne yerleştiniz. Kaliforniya, Berkeley'den George Kaplan adıyla.
On Tuesdays, I take a course in General Semantics at Berkeley, finding new four-letter words.
Salı günleri Berkeley'de Genel Semantik dersi alıyorum, yeni dört harfli kelimeler buluyorum.
Can you see my Aunt Tessa's face when this one tells us one or two of the words I've picked up at Berkeley.
Kuş benim Berkeley'de kaptığım bir iki kelimeyi söylerse.
- Acme Funeral Parlour up in Berkeley.
- Acme Cenaze Evi, Berkeley'de.
Mr Berkeley, refamiliarise yourself with penal colony procedures.
Bay Berkeley, ceza kolonileri prosedürlerine kendinizi alıştırın.
Oh, say, Elaine gets down from Berkeley on Saturday.
- Ha, cumartesi günü Elaine geliyor.
Elaine's coming from Berkeley.
- Elaine geliyor Berkeley'den.
- I'm going to Berkeley today.
- Hemen bugün Berkeley'e gidiyorum.
- That you're coming up to Berkeley?
- Berkeley'e gideceğinden mi?
I've always wanted to see Berkeley.
Berkeley'i hep görmek isterdim.
In Berkeley?
Berkeley'de mi?
Why are you here? - Because I am.
- Neden Berkeley'desin?
You can drop me in Berkeley Square.
Beni Berkeley Meydanı'nda bırakabilirsiniz.
Thomas, Christiansen, and Berkeley captured.
Thomas, Christiansen ve Berkeley yakalandı.
Their job was to penetrate the German High Command... instead of the real Thomas, Berkeley, and Christiansen... who worked for us in London... and were discovered and captured by the British about a month ago.
Görevleri, Londra'da bizim için çalışan ve bir ay önce... İngilizler tarafından yakalanan gerçek Thomas, Berkeley... ve Christiansen yerine... Alman Başkomutanlığı'na sızmaktı.
As you know, the real Thomas, Christiansen, and Berkeley... while working for British counterespionage... were responsible for setting up a chain of agents throughout Britain.
Bildiğiniz gibi, gerçek Thomas, Christiansen ve Berkeley... İngiliz karşı casusluğu için çalıştıkları sırada... bütün İngiltere'de bir ajan zinciri kurma işinden sorumluydular.
- Berkeley wrote these names?
- Bu isimleri Berkeley mi yazdı?
Ted Berkeley.
Ted Berkeley.
Now wait a minute. Not dumb. She just got her master's at Berkeley.
Kız Berkeley Üniversitesi'nden yüksek lisansını almış.
Allan's been up in Berkeley on a march.
Allan, Berkeley'de bir yürüyüşe gitti.
And I studied architecture in Berkeley and came to Los Angeles about a year ago to look for work.
Berkeley'de mimarlık okudum ve yaklaşık bir yıl önce iş bulmak için Los Angeles'a geldim.
Yves, a revolutionary student from Berkeley,
Yves, Berkeley'den devrimci bir talebe.
She went back to Berkeley or whatever.
Berkeley'ye geri döndü galiba.
- Time, Newsweek, Berkeley Barb.
- Time, Newsweek, The Berkeley Barb.
Hey, they've got the Berkeley Barb.
Hey, Berkeley Barb satıyorlar.
One years experience Homicide, two years Advanced Police School, Berkeley, returned to city Homicide, six July.
Bir yıllık Cinayet Masası deneyimi, İki yıl Polis Yüksek Okulu, Berkeley, kent Cinayet Masasına dönüş, 6 Temmuz.
They use'em quite a bit at Berkeley for night work.
Bunları Berkeley'de gece çalışması için sık sık kullanırlar.
Uh, I picked this up at Berkeley.
Bunu Berkeley'de öğrenmiştim.
Why don't we split and see if there's any action at the Berkeley Museum?
Ayrılalım ve Berkeley Müzesi'nde hareket var mı bakalım.
I've taught at Boston University for three years, Northwestern University for two years, then UCLA for three years more, and I am now at Berkeley.
Boston Üniversitesi'nde üç yıl eğitmenlik yaptım Northwestern Üniversitesi'nde iki yıl sonra UCLA'da üç yıl daha ve şimdi Berkeley'deyim.
Vodka from Berkeley, California.
California Berkeley'den votka.
Did a couple of Busby Berkeley pictures, then she went nuts.
Busby Berkeley ile birkaç çekim yapmıştı, sonra uçtu.
Well, he just happens to be a Ph.D. From Berkeley.
O adam Berkeley'den doktorasını almak üzere.
TRANS time in Berkeley, California, are cryonic specialists.
California, Berkeley'de Trans Time, cryonic uzmanlardır.
All those with families in Berkeley, Oakland and Elizabeth.
Bunların hepsi Berkeley, Oakland ve Elizabeth.
- Berkeley.
Berkeley'ye.
It's sort of like a wet Busby Berkeley routine.
Bu, Busby Berkeley'in sürekli yaptığı şeyin ıslak hali.
You didn't do the Berkeley Hills job, did you?
Berkeley Hills işini sen yapmadın, değil mi?
Berkeley Hills?
Berkeley Hills?
- We did experiments like that at Berkeley.
- Berkeley'de benzer deneyler yapıyorduk.
140 Berkeley Square.
Berkely Meydanı, 140 numara.
I'll come to Berkeley anytime, Stone.
Berkeley'e her zaman gelirim, Stone.
I wish to thank you for your cables to Berkeley.
14 00 : 23 : 25 : 17 Ama söz veriyorum, En yakın tatilde... 18 00 : 23 : 30 : 09 Berkeley'den bunun
I hardly see her.
14 00 : 32 : 17 : 04 Berkeley'de ders veriyor.
A Chilean. A colleague in Berkeley. A great economist.
12 00 : 33 : 00 : 00 Büyük bir ekonomist.
One of the very best.
05 00 : 33 : 02 : 02 En iyilerinden. Berkeley'den meslektaşım.
Mailer, a friend in Berkeley says seven months.
15 00 : 36 : 51 : 20 Berkeley'deki bir arkadaşım... 12 00 : 36 : 55 : 12 yedi ay dedi.