Between the two of us tradutor Turco
345 parallel translation
Obviously, between the two of us, onjanuary15th, there was something a bit... It presents a real moral dilemma.
Belli ki, ikimizin arasında 15 Ocak'ta biraz bir ahlâki ikilemi meydana çıkaran bir şey var.
Christine, you'll have to make up your mind finally and irrevocably between the two of us.
Christine, ikimiz arasında karar vermen gerekecek.
This is just between the two of us.
Bu sadece ikimizin arasında.
That's between the two of us.
Bu ikimizin arasında.
Between the two of us, both of us working, we ought to be able to save up steamboat fare for you and Little Eli.
Birlikte daha çok para kazanabiliriz. Küçük Eli ile senin gemi paranı bulmamız gerekiyor.
He says that seeing as how you had all them other boyfriends before me seeing as I never even had one single gal friend before you he figures that between the two of us it kind of averages out to things being proper and right.
Benden önceki tüm o erkek arkadaşlarını göz önüne alırsak senden önce hiç kız arkadaşım olmadığını da göz önüne alırsak ikimiz arasında her şeyin hemen hemen uygun bir hale döndüğünü sanıyormuş.
Why must you come between the two of us?
İkimizin arasına girmek zorunda mısın?
That's 15,000 francs between the two of us.
İşte.. Hepsi 15.000 frank yapar.
Between the two of us, we are a hero.
Birbirimizin gözünde kahramanız zaten.
Between the two of us, no, sir.
Aramızda kalsın, hayır.
And yet... between the two of us nothing's possible.
Ama yine de ikimizin arasında hiçbir şey mümkün değil.
We're gonna build the hottest irons in the world. Between the two of us...
Buradan çıkınca dünyanın en iyi makinelerini yapacağız birlikte.
Between the two of us.
Aramızda...
You know, between the two of us I'd have done it for $ 30.
Aramızda kalsın, ama bu işi aslında 30 dolara yapardım.
Just keep this between the two of us and accept my thanks.
Bu ikimizin arasında kalsın. Teşekkürler.
Just between the two of us, Doc, I'd give my back teeth to have a dog like that.
Aramızda kalsın böyle bir köpek için, sağ kolumu veririm.
Just between the two of us, for the last year, I've been having... A little trouble.
Aramızda kalsın ama son bir yıl içinde, benim küçük bir sorunum oldu.
I remember when he got his first guitar. We used to have a little jam session between the two of us.
İlk gitarını aldığı zamanı hatırlıyorum da... o zamanlar ikimiz birlikte takılırdık.
Between the two of us, I'm the one who's killed a man.
İkimiz arasında, birini öldüren tek kişi benim.
That for now its just between the two of us.
Şu an için bu sadece ikimizin arasında..
I told you I'd much rather work the Beale Show out just between the two of us.
Beale Show işini aramızda anlaşarak çözmek istediğimi belirtmiştim.
I'm Mr. Yu Either you live or I live It's between the two of us only
Ben de Yu Bey sonucu ne olursa olsun bu ikimizin arasında bir mesele başkalarını ilgilendirmez
I was just thinkin', you know, that just maybe between the two of us, that we could make somethin'happen, somethin'special, somethin'really nice.
Sadece düşünüyordum ki, bilirsin, sadece belki aramızda, birşeyler olur, özel birşeyler, gerçekten güzel şeyler.
Mr Parker says you're a bright lad, and I respect his opinion so I have a particular interest in you - personal, between the two of us.
Bay Parker senin zeki bir delikanlı olduğunu söylüyor ve onun fikrine saygı duyuyorum yani ben de seninle özel olarak ilgileniyorum, kişisel, ikimizin arasında.
And that's exactly when all the trouble began between the two of us.
Seninle aramızdaki sorunlar da..... o zaman başladı zaten.
Look, John it wasn't easy for me to come here today, but I think it's very important that there'll be no misunderstanding between the two of us.
Bak John, bugün buraya gelmek benim için kolay olmadı ama ikimizin arasında bir anlaşmazlık olmaması gerektiğini düşünüyorum.
Speaking frankly between the two of us, you know, I'm just a little tired. Oh.
Howard, aramızda kalsın ama ben biraz yoruldum.
I'll tell ya, but it's just between the two of us, eh?
Sana söyleyeceğim, ama sadece ikimiz arasında, tamam mı, ha?
Between the two of us, we'll lay them out.
İkimizin arasında, onları dışarı sereceğiz.
Between the two of us, we've got more experience than those Russians.
Bizim o Ruslardan daha fazla deneyimimiz var
Big brother between the two of us
Büyük Kardeş, bu ikimizin arasında.
Between the two of us, he's a liability.
Aramızda kalsın, o bir dert.
I do understand, between the two of us, that Mr O'Neill has a cocaine problem.
Aramızda kalsın, bildiğim kadarıyla Bay O'Neill'ın kokain sorunu var.
I do understand, between the two of us, that Mr. O'Neill has a cocaine problem.
Aramızda kalsın, bildiğim kadarıyla, Bay O'Neill'ın kokain sorunu var.
Between the two of us?
İkimiz arasında mı?
Choosing between the two of us, I'd rather I had the great time.
İyi zaman geçirecek kişi olarak ben seçilmek isterdim.
So between the two of us, it just works out.
Böylece aramızda, her şey yolunda.
If we put our heads together, between the two of us we can break them up.
Kafa kafaya verirsek, onları ayırıp aramızda paylaşabiliriz.
You see, between the two of us, we do know them all. I think it be a small fault.
Görüyorsunuz, birlikte hepsini sayabiliyoruz.
We went out to the vines and in two weeks between the two of us...
Öylece bağ kütüklerine giderdik. Ve iki hafta içinde ikimizin arasında...
Yes, and I gather the estate is divided equally between all of us... with the exception of the two business interests...
Evet, ve anladığıma göre tereke hepimize eşit olarak bölünmüş... İki iş konusu bundan hariçtir...
The two of us together are not entitled to one piece of luggage between us?
İkimiz aramıza bir tane bavul alamaz mıyız yani?
The distance between our two towns did not allow us to visit each other, else Sebastian wanted to invite our cousin from Schweinfurt to our daughter Liessgen's wedding to the new organist of Naumburg, Herr Altnikol, in January.
Şehirlerimizin arasındaki mesafe birbirimizi ziyaret etmemize mani oluyordu, yoksa Sebastian kuzenimizi, Schweinfurt'tan buraya kızımız Liessgen'in, Naumburg'un yeni orgcusu Altnikol'le, Ocak ayında gerçekleşecek olan düğününe davet etmek istiyordu.
He divided himself between the two of us. Between the love he felt for me, and the warmth and responsibility he felt for her.
16 01 : 01 : 31 : 04 İkimizin arasında, 18 01 : 01 : 33 : 17 Bana karşı hissettiği aşk ve
The rest of us try to walk a tightrope between the two.
Geri kalanımız ise ikisinin arasındaki bir cambaz ipinde yürümeye çalışıyoruz.
Since the expiry of the US ultimatum to the Soviet Union yesterday, there have been intense efforts to mediate between the two countries.
ABD'nin Sovyetler Birliğine verdiği ültimatomun dün sona ermesinden beri... iki ülke arasında yoğun arabuluculuk çabaları yaşanıyor.
There isn't enough space between the two of us that some third person could creep in.
Aramıza üçüncü birinin girebileceği kadar mesafe yok.
What's the point of taking turns between just two of us!
Sadece ikimizin olmasıyla işlerin değişmesinin önemi ne?
First, the two of us will line up with a certain degree of space between us.
İlk olarak birbirimizden biraz uzakta durmalıyız...
He makes a racial slur within earshot of two Romulans putting me in the position of either defending them thus, giving away my allegiance to them or letting the comment pass- - in which case he's managed to plant a seed of discord between us.
İki Romulan'ın duyacağı şekilde ırklarını aşağılayarak beni iki pozisyon arasında sıkıştırıyor. Ya onları savunacağım ve böylece Romulanlar'a karşı sadakatim ortaya çıkmış olacak ya da savunmayacağım ve bu sayede aramızı bozarak nifak tohumları ekmiş olacak.
I mean between the two of us, you got the heart.
Yani bizim aramızda sen duygusalsın.